kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Biri doktor, biri televizyoncu olan çiftin evlilikleri, bir ara karakolluk oldukları halde sürüyor.

Büyük aile olmayı önemsiyorum

- Neden arka arkaya çocuk doğurdunuz? Hiç dinlenmeden...
- Z.K:
Aile olmayı önemsiyorum. Büyük, kalabalık aile olmayı. Çocuk yapmak, bırakabileceğimiz en büyük mirastır.

- Buna beraber mi karar verdiniz?
- D.Ö:
İkimiz de istedik.
- Mediha Aral (Anneanne): Zeynep her şeyi ciddiye alıyor. Direkt "Manalı söylendi," diye ciddiye alır....
- D.Ö: Bu beş yıla nasıl geldiğimi size anlatamam! Öldüm öldüm dirildim. Mesela teknedeyiz, yemek yedik, çocuklar uyuyacak, annem de çocukları alacak. Anneanne bota binerken birileri, "Doktor Bey! Dikkat et anneanne düşecek! İnşallah yüzmeyi biliyordur," dedi. "Nerede o günler, düşse de kurtulur," diye espri yaptım.
- Z.K: O zamandan beri annem, "Dilaver benim ölmemi istiyor," der.
- D.Ö: Anneanne, sensiz bir tek balayı yaptık. Biliyor musun?

- Niye hâlâ kızınız ve damadınızla oturuyorsunuz?
- M.A:
Bilmiyorum işte niye duruyorum burada. Aslında ciddi biçimde maddi kayıp içindeyim. Gidip evimi kiraya veremiyorum.
- D.Ö: Sonuçta hayatı hayal ettiğiniz gibi yaşayamıyorsunuz. Ne anneanne tasarladığı gibi yaşayabildi, ne ben, ne Zeynep, ne çocuklar. Sonuçta hep birlikte temeli sevgi ve iyi niyete dayalı bir beraberlik yaşıyoruz. Ben mutluyum.
- M.A: Buradaki vazifem; konaklarda vardır ya, nezaret eder çocuklara, işte o.
- D.Ö: Biz 'Kalfa Anneanne' diyoruz.
- Z.K: Kalfa! Kendini öyle hissediyor. Yadırgıyordum. Şimdi anneme ben de "Anneanne," diyorum.
- D.Ö: Başta anneanne sadece evimizin değil, hayatımızın da içindeydi. Şimdi anladı, yorum yapmıyor artık. Hayatımızın içinde değil. Bütün anneler hayatın içinde olmak ister. Ama siz ne istediğinizi belirtirseniz, çerçeveyi belirlerseniz, anneanne başımızın tacıdır, ama hayatımızın baş tacı olmamalı! Yani hayatımızla ilgili yönlendirme yaparsa işler değişir, doğru bile yapsa... Herkes yoruldu. Artık herkes artan zamanını, enerjisini kendisine harcıyor. Kimse kimseyi yönetmeye çalışmıyor! Kendini ya kurban ilan edersin ya çözümün parçası. Çözümün parçası ilan ettiğin zaman her kalıba uymaya başlıyorsun. Önceden beton gibiydim, şimdi hamur gibiyim.

- Altı yıldır didişiyor musunuz?
- Z.K:
Neydim, nereye geldim, nereye gidiyorum farkında değilim. Çocuklar yordu ama daha gidecek çok yol var, yoruldum demek doğru olmaz herhalde, nefesimiz kesilir.