kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Evliliği koparmak intihar etmek gibidir

Tuluhan Tekelioğlu
Bir yola girmeyi seçmiş olan kişi, onun getireceklerini de seçmiş olur. Evlilik de böyle bir yol. O yolun nasıl şekilleneceğini bilmeyen kadın ve erkek, yola giriyor... Virajlardan geçiyor, çıkmazlara dalıyor... Bazıları birlikte sonuna kadar gidiyor, bazılarıysa yarı yolda pes edip bırakıyor. Başarılı televizyon programcısı Zeynep Kasımlıoğlu'yla başarılı kulak-burun-boğaz uzmanı Doç. Dr. Dilaver Özturan, bir yolculuk öncesi tanışmış. İlk kez yayın sırasında gördüğü haber kaynağının bir hafta sonra kendisini telefonla arayıp "Zeynep Hanım kongreye Almanya'ya gidiyorum ama uçak korkum var. Gitmeyin derseniz, gitmem," diyen Dilaver Özturan'ı son derece ukala bulmuş. Ancak doktorun o gün yolladığı kocaman güllerden de bir türlü gözünü alamamış. Doktor, annesi ve köpeğiyle yaşayan Zeynep'in gönlünü çelmeyi başarmış. Ancak evlenir evlenmez, daha balayında anlaşmazlıklar başlamış. Takışmalar, inatlaşmalar, alınganlıklar. Her yıl yeni kavgalarla kendilerinin bile fark etmedikleri zaaflarını, kabuklarını tanımışlar. Uçurumların kenarından dönmüşler. Her düzlüğe ulaştıklarındaysa bir çocuk daha yapmışlar. Dila (4), Ömer (3) ve şimdi yedi aylık olan Ali'yle yola devam ediyorlar. Başbakan'ın "Üç çocuk yapın..." demecine kalpten inandıklarını söyleyerek. Ancak evlilikle ilgili keşifleri, soru işaretleri sürüyor. İlişkilerinin katalizörü olarak gördükleri anneanneyi yanlarından ayırmıyorlar. Dilaver Özturan'ın "Bir taneyle evlendim, iki tane almış oldum," dediği anneanne, ara sıra sohbete katıldı. Üçü de itiraf etti. "Yorulduk. Artık herkes kalan enerjisini birbirini yönetmeye değil, kendisine ayırıyor!"

DİLAVER ÖZTURAN
*İlişkide biri "Yandım Allah!" diyor. Ben de gidebilirdim karakola, ama bu daha kadınca bir davranış.
*Başta anneanne sadece evimizin değil, hayatımızın da içindeydi. Şimdi anladı, artık hayatımızın içinde değil, karışmıyor.
*Kendini ya kurban ilan edersin, ya çözümün bir parçası. Önceden beton gibiydim, şimdi her kalıba giren bir hamur gibiyim.
*Eşlerden biri boşanmayı çok zikrediyorsa iyi niyet vardır... "İmdat, yardım et, beni anla!" diyordur.

ZEYNEP KASIMLIOĞLU
*Dilaver'in bir daha elini kaldırmaması için karakola gittim.
*Dilaver doktor olduğu için ilaç listesi verir. İlacı çok sever. Çocuğun öksürüğü öhö' ise başka, öhhhö öhö' ise başka, 'öhö öhö öhö' ise başka. Onların hepsinin listesi, sırası, tarihleri vardır. Ben de ilaç sevmeyen bir anneyim. Verdin, vermedin, kavga başlıyor. Eskiden olsa üzerinde çok dururduk.
*Dilaver aldatsaydı, ayrılırdım.

- Mutlu musunuz şimdi?
- D.Ö:
Ben mutluyum.
- Z.K: Ben de mutluyum çocuklarımla.

- Sabah programı ne oldu?
- Z.K:
Erteledik. Çalışmak istiyorum tabii ama uygun bir işte.
- D.Ö: Aynı şey sizin için de geçerli Tuluhan Hanım. Bir çocukla çalışabilirsin, iki çocukla eh. Üç çocukla da çalışırsın ama bu işi yapamazsın. Sizi izliyorum sabahları. Son derece enerjiksiniz yayında. Ama yaptığınız işin mutfağını biliyorum. İnsanlar sanıyor ki, sabah 6'da gider, 10'da çıkar. Hayır. Bazen akşama kadar. Gündem değişir, konuk ararsınız. Hırpalayıcı bir iş!
- Z.K: Ama çocuklarımın yanında çalışabiliyordum, eve geldiğimde.
- D.Ö: Sağlıkla ilgili konukları bana soruyordu. Gazeteci gözüyle doktor gözü apayrı. Bana göre röportajların çoğu balon. Şimdi bunu ifade edemezsin ki; mesela ilk röportaj önemli. Bizim meslekte bunun önemi yoktur. İşin değil, hayatın önceliği var. Çok basit: Bir şey oluyor, ben sana anlatıyorum, iki sene sonra "Haklıymışsın," diyorsun. Halbuki bunu senin keşfetmen gerek.
- Z.K: Seni onore etmek için öyle söylüyorum.
- D.Ö: Artık kendi kabul etmesi gerekiyor. Üç çocukla kahvaltı haberi sunamaz.
- Z.K: Bunu ayak bağı şeklinde sunuyor önüme: "Evet şimdi çalışabilirsin, ama zaten çalışamayacaksın," olayına getiriyor. Bunun farkındayım.
- D.Ö: Hepsi zamanla olacak... Her hamilelikte duygusal travmalar yaşıyor kadın. Kemiğinizi paylaşıyorsunuz, kanınızı paylaşıyorsunuz, her şeyinizi paylaşıyorsunuz. Mesela Ömer'e gebeyken hafif travma geçirdi Zeynep.
- Z.K: Zor günler geçirdim...