kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Ayakkabınız sizi anlatıyor

Esra ÇORUH
15.03.2008
Dost ya da düşman olalım, karşılaştığımız kişinin ayakkabılarına bakmadan edemiyoruz. Bir anlamda kişiliğimizin bir aynası olan ayakkabı modelleri ise bu sezon ya çok fantastik ya da dümdüz..
Ayakkabı takıntısı olmayan kadın var mı? Bir tutku halini almış olmasa bile, ayakkabı alışverişleri her kadını mutlu eder. Hatta kimi zaman ayağınıza biraz küçük ya da bol gelse bile, modeline hayran kaldığınız için bir ayakkabıyı satın almak istersiniz... Aslında erkekler de kadınların ayakkabılarıyla kendilerinkinden daha fazla ilgilidir. Gerçi ayakkabıdan anlayan erkeğe de şapka çıkarmak lazım. Geçenlerde öğle yemeğinde yan masadaki üç erkeğin gelen geçen kadınların ayakkabıları hakkındaki yorumlarını duyunca, kulak kabarttım. 'Seksi', 'zengin', 'rüküş' gibi yakıştırmaları, bilerek ya da bilmeyerek ayakkabı seçimimizle gizli bir mesaj verdiğimizi ve karakterimize dair ipuçlarını da ortaya koyuyordu. İster istemez de "Ayakkabılarım benim hakkımda ne söylüyor acaba?" diye düşünmeden edemedim. İtalyan ayakkabı tasarımcısı Guiseppe Zanotti'yle bir röportaj sırasında, ona ayakkabısının bir insanın karakterini yansıttığını söylediğimde aslında buna pek katılmamıştı. Ona göre bir kadın sabah kalktığında hangi ruh halindeyse ona göre ayakkabı seçiyordu. Oysa ben, yasaklanmasına rağmen gizli gizli yüksek ökçeler giymeden yapamıyorum. Çünkü düz babetlerle ben, gerçek ben değilim! Kimi kadın yüksek ökçeler olmadan yapamazken kimisi topuklu ayakkabılarla bir saat bile ayakta zor duruyor. Öyle arkadaşlarım var ki, uzun yürüyüş gerektiren seyahatlerde "Ne ayakkabı giyeceğim," derdine düşüp, düz ayakkabı alışverişine çıkıyor. Çünkü gardıroplarında sadece topuklu modeller var. Aslında yüksek ökçelerden vazgeçemeyen bir kadın, seksi olmak için topuklu giymez. Yüksek topuk duruşunuzu da değiştirdiği için ayaklarınızı daha bir güvenle yere basarsınız. Ama üzerinde yürümesini bilmek kaydıyla! Rengarenk fiyonklu babetler giyen biri, rahatlığın dışında gençlik yıllarına da özeniyor olabilir. Sürekli lastik ayakkabı giyen, spor tutkunu olup spor salonundan çıkmıyor, yumurta topuk giyen birisi ise yüksek topuklulara özeniyor ama beceremiyor, ortopedik ayakkabıları tercih eden ise tutucu kimliğinden bir türlü kurtulamıyor anlamına gelmez mi?
Haberin fotoğrafları