kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Mart 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Şahsi bir şey

Hepimiz hukukçu olduk ya...
Kimimiz "Şemdinli Savcısı"na, eleştiri ne kelime, müdahaleyi hukuksuz, kimimiz münasip bulmuştu.
Kimimiz de, tabii boyut değişik gibi görünüyor ama, Yargıtay Başsavcısı'na eleştiriyi hukuksuz, kimimiz ise münasip buluyor.
Bugün "sürmekte olan bir dava hakkında yorum yapmayalım" diyenler o gün yorum parçalıyordu veya tam tersi falan filan.
İlginç olan...
Şemdinli Savcısı'na esas müdahaleyi yapanlar şöyleydi: 1. Hükümet, 2. Genelkurmay, 3. Yüksek Yargı; 4. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu.
Bakmayın şimdi her birinin, her birimizin bir yana savrulduğuna; nihai neticeye bakarsanız, böyle ittifak zor bulunurdu.
Kıymeti bilinmeliydi!
Özellikle, şimdi yargıya, davaya müdahale istemeyen yüksek hukukçuların durumu çok çok harika idi!
O da Cumhuriyet Savcısı idi.
Hepimiz hukukçu olduk ya...
Başka bir şey anlatayım size.
Dün Sabah o kötü olayı iyi ki manşet yapmıştı.
İSKİ'ye iş yapan firma çalışanları doğalgaz hattını delip patlatmışlar, muhtemelen ekmek almaya bakkala giden 9 yaşındaki Oktay Korkmaz ölmüştü.
"Korkma" diye başlayan marşımızın seslendiği çocuklardan Korkmaz; esas nelerden korkması gerektiğini tam öğrenemeden.
Beş İSKİ - ihaleyi kapan şirket - taşeron vakasında ölü sayısı 7 olmuştu.
Bakın bilirkişi ile hukuk bu işlere nasıl bakıyor.
O vakalardan birinin kurbanı, 27 Eylül 2007'de, İSKİ şantiyesinde, "3 ila 4 tonluk, 20 metrelik" vinç parçasının kopup üstüne düşmesiyle, 35 yaşında "öldürülen" Harita Mühendisi Gülseren Yurttaş'tı.
Bilirkişi de belirlemişti ki, "Vinç, gerektiği şekilde her 3 ayda bir kontrole tabi tutulmadığı için metal yorgunluğu..."
İşin sahibi İSKİ idi...
Yüklenicisi Kutay İnşaat...
Taşeron Detek Deniz Teknolojisi.
Bakın zanlı ve "kusurlular" nasıl sıralandı:
1. Asli kusurlu: Sorumlu teknik müdür;
2. Asli kusurlu: Şantiye şefi;
3. Tali kusurlu: Vinç operatörü;
4. Tali kusurlu: Vinç işaretçisi;
5. Tali kusurlu: Kazazede, ölen, kurban!
Siz, bırakın "şüpheli, zanlı" olmayı, ölenin dahi "35 yaşında biraz akıllı olsaydı" denerek "tali kusurlu" sayıldığı listede;
İşi vereni, işi yükleneni, işi elden alanı... işvereni görüyor musunuz?
Çünkü; "cezaların şahsiliği ilkesi" var(mış).
Yani, "kusurlular"ı çalıştıran, "kusur" ortamının oluşmasına yol açan, vincin normal kontrollerini yaptırmayan, yaptırmayana iş veren, iş yapmasına müsaade edenlerin pek kusuru yok.
Ölen mühendis; ölümden kusurlu bulunan ise dört ücretli: Müdür, şef ve iki işçi.
Hukuk böyle bir şey işte:
Şiddet olmasa dahi parti odak olabiliyor... Ölüm üstüne ölüm olsa da işveren, şirket, taşeron odak olamıyor!
Eski bir İSKİ yöneticisi, diğerleri gibi, şirket kuruyor, ihale kapıyor, taşeronlara yıkıyor, kusurlu vinç çalıştırıyor, nemalar ortak, cezalar şahsi!
Oktay Korkmaz çocuk, böyle bir hukuk, adalet, hakkaniyet, samimiyet düzeninde, nereden bilecekti ki, bakkala giderken dahi korkmalıydı!
"Tali kusurlu" Gülseren ablasının başına 2 ton indirebilen "cezaların şahsiliği ilkesi", onu da ya bir kanalizasyon çukurunda boğabilir veya havaya uçurup kusursuz paramparçalayabilirdi... bilirdi... lirdi... di.