kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Mart 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

Yeni program şart!

Bir ülke büyüyorsa sorunlar küçülür !.. Bir ülke küçülüyorsa sorunlar büyür !.. Bu sözler Key International'in Genel Müdürü Mete Yarar'a ait.
Sonuçta Türkiye'nin derdi ve . Yığınla genç işsiz. Türkiye istihdam yaratamıyor. Sorun çok.
O yüzden en büyük arzumuz Türkiye'de ekonominin politikayı belirlemesi.
Gelin görün ki tablo çok farklı. Türkiye, kısa vadeli düşünmeye, günlük yaşamaya bayılıyor. Türk insanı temel sorunlarını bir türlü konuşamıyor. Yoksulluk kader oluyor. Bu yaklaşım ülkeye yarar değil, zarar getiriyor.
Açık ve net söylüyoruz!
Türkiye'de herkesin asıl bakması gereken en temel sorun, "Türkiye'nin büyümesi."
Sakın ola, büyümeyi sadece ekonomik bir veri olarak algılamayın! Bize göre büyüme, insanların aynı düşünce yapısı ve felsefeyle olaylara bakması.
Böyle bir yaklaşım büyümeyi getirir. Ülkeyi siyasal ve ideolojik anlamda ayrıştırdığınızda ülke küçülür. Şu an Türkiye'nin yaşadığı sorun bu.
Ülke ayrışıyor, cepheleşiyor.
Bu tablo toplumsal refah isteyen, zenginliğe düşman olmayan herkesi korkutuyor.
Sakin olmalıyız...
Soğukkanlı davranmalıyız...
Herkesin aynı masada oturabileceği ve beraber 'ortak akılla' çözüm bulabileceği bir yola girmeliyiz.
Diyeceksiniz ki; "Ortak akıl ne?" Başkalarının fikrini kendi fikri gibi benimseyerek yürümeyi bilmek, kendi fikrini başkalarına dikte ettirmemek!..
Türkiye'de siyaset ve yargı kapışması sürerken, küresel dünyada fırtına daha da kuvvetli esecek.
Dünya kaynaklarının yüzde 65'ini tüketen bir ülkede esen fırtına dünyanın tümünü savurup geçecek. Abartmıyoruz. ABD'de kriz ötesi bir durum yaşanıyor. Böyle bir süreçten Türkiye de payına düşeni alacak.
Ülke olarak pek çok ülkeden fazla stres yaşayacağımız kesin.
Niye mi?
Çünkü bizde cepheleşme ve ayrışma öne çıktı!
Borsa daha çok çalkalanacak. Döviz hareketlenecek. Faiz izlenecek. Açıkçası dövizi izlerken hem cari açığı hem de Türkiye'nin 140 milyar dolar borçlu olan özel sektörünü takip edeceğiz. İster istemez Türk bürokrasisini izleyeceğiz.
Siyaset ve yargı tartışması bürokrasiyi kilitleyecek. Hiçbir bürokrat iş yapmayacak, sorumluluk almayacak, riske girmeyecek. Bu ülke insanı için hayati önem taşıyan 'Yeniden yapılandırma programı' çalışmayacak.
Oysa ortada olağanüstü bir durum var. Güçlü bir programa sarılmak zorundayız. Artık bize ne AB çıpası ne IMF çıpası yeter.
Yeni çıpa şart...
Sonuçta yeni çıpa, ortaya çıkacak küresel fırtınada hasarı sınırlı tutar.
Lütfen vakit kaybetmeyelim.
Siyasetçi, kartopu gibi büyüyen küresel fırtınayı iyi okuyamadı. Zaman kaybetti. Özeleştiri yapsın. Zarar faturasını üstlensin.Yargı sürecini izlerken ev ödevini yerine getirsin.
Ülke gerilmesin! Sonra hep birlikte üzüleceğiz.
Bu ülkeye iş lazım...