kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Mart 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Borsa ABD'ye, kur yerliye bakar

Büyük resim için tıklayın
Türkiye cari açığı en yüksek ülkelerden biri. Küresel dalgalanmanın şiddetlenmesi nedeniyle en çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde artık dışarıdan doğrudan veya portföy yatırımı yoluyla sermaye çekme, rahatça ve uygun koşullardan kredi bulma zorlaştı. Çünkü yabancı için çok önemli olan siyasi istikrara şimdilik nokta koyduk. İktidar partisini kapatma ve lider kadrosunu siyasetten yasaklama davasının nasıl seyredeceği ve sonuçlanacağı; ekonomi ve piyasalar ile siyasi istikrar için de, belirleyici olacak.

- Ekonomi artık çıpasız- İçine girilen siyasi belirsizlik ortamı ile geçmiş 5 yılda ekonomik iyileşmeyi sağlayan 4 önemli ayaktan veya çıpadan biri daha kaybedildi.
- Tam değil ama kısmen kaybettiğimiz ilk çıpa AB oldu. Biraz Türkiye'nin işi ağırdan alması ve daha çok da AB tarafında ortaya çıkan isteksizlikten dolayı. Çok ağır da olsa müzakere sürecine giren ülke statüsünde kalmak yabancılar için hâlâ önemli. Ancak bu çıpanın geçmiş yıllardaki gibi kuvvetli olmadığı bir gerçek.
- Yine çok önemli ölçüde kaybettiğimiz ikinci çıpa, IMF ile sürdürülen programla sağlanan ekonomik istikrar . Geçen yılın mayıs ayından itibaren 7. gözden geçirmeyi tamamlayamadık. Bu mayısta sona erecek olan programın devam edip etmeyeceği belli değil. Kaldı ki, ortaya çıkan yeni siyasi belirsizlik sürecinde IMF ile yola devam etmek hükümet açısından zor olsa gerek. Ancak mecbur kalınırsa yeni bir program yapılabilir.
- Küresel likidite bolluğu ve risk alma iştahının yüksekliği de artık son buldu. 2002'nin son çeyreğinde başlayan bu eğilim 2007'nin üçüncü çeyreğinde küresel dalgalanma ile bitti.
- 2002'nin sonunda tek parti iktidarı ile başladığını varsaydığımız siyasi istikrara da 2008'de noktayı koyduk.

- Türkiye ayrışabilir- Artık ekonomi ve piyasalar çıpasız, dalgalara karşı savunmasız. Dışarıdaki dalgalanmaya şimdi içeriden istikrarsızlık da eklendi. Bunun ekonomiye ve piyasalara, rakamlara yansıması zaman içinde olacak. Çünkü dava hemen bugün, yarın sonuçlanmayacak. Dava açılsa bile, sırada DTP'nin kapatılması ve türban davası var. Anayasa Mahkemesi herhalde onları sonuçlandırdıktan sonra bu davaya geçecek. Yani normal seyrinde gittiğinde 6 ay ile 1 yıllık süreçten bahsediyoruz.
Bu belirsizliğin ekonomiye belli bir faturası pekâlâ olabilir. Hükümetin ikinci döneminde bir türlü başlamayan reform süreci durabilir. Sosyal güvenlik çıkarsa başarı olur. Bu görüntüsüyle rating artışının sözü bile olmaz. Türkiye gelişmekte olan ülkeler grubundan negatif anlamda ayrışabilir. Zaten Brezilya ve Rusya'nın olumlu anlamda ayrışması başlamıştı. Şimdi Türkiye'nin yeni durumu ile bu ayrışma hızlanabilir. 2006 dalgalanmasında olduğu gibi, Türkiye en olumsuz etkilenen piyasalar arasına girebilir.

- Faiz ve borsa nereye?- Böyle bir tablo karşısında yeniden hesap kitap yapma zamanı. Faizlerde belli bir artış gündeme gelebilir. Ancak bu yeni duruma en az tepkiyi verecek piyasa da bono piyasası gibi. Çünkü yerli bankaların portföy boşaltması beklenmiyor, üstelik bu imkansız gibi bir şey. Yabancıların da hemen ilk günden acelesi olmayabilir.
Hisse senedi piyasası elbette ekonominin etkilenmesine paralellik gösterebilir. Ancak borsanın seyri daha çok dış piyasalara, özellikle de ABD borsalarına bağlı. Davanın İMKB'ye etkisi, eğer Amerika borsaları haftaya pozitif başlayacaksa yumuşak, negatif başlayacaksa sert bir şekilde görülebilir.
Yerli dövizde satışa koşar mı?Döviz piyasası da en çok etkilenecek piyasalardan biri olmaya aday. Çünkü dışarıdan döviz girişi azalırsa, hatta içeriden bir miktar çıkış başlarsa, bunun kur düzeyine yansıması geçmiştekilerden daha sert olabilir. Siyasi istikrarsızlığa karşı yerleşiklerin duyarlılık göstermesi, kur yükseldiğinde satmalarını önleyebilir. Yukarıda görüldüğü gibi, yerlilerin döviz hesaplarını doldur boşalt hareketi bu kez gerçekleşmeyebilir. Çünkü siyasi belirsizliğin küresel dalgalanmayla birleşmesi yerlileri bu kez satışa koşmaktan alıkoyabilir. Bankalardaki döviz likiditesi de bir süre sonra bitebilir. Bu açıdan kurda geçmiş dalgalanmalara göre yukarı hareketleri daha sert görebiliriz.

- Sonuç- "Nehri takip et, denize ulaşırsın." İngiliz Atasözü