kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Çocuklar konusunda Neşe'ye borcum var

- İyi anne, iyi eş, iyi doktor nasıl olunur?
- N.K:
Çok emek isteyen bir iş. Ama Allah nasip etti, genç yaşta bir yerlere geldim. Gerçekten o dönemler çok stresliydi. Cavit bana her zaman destek oldu. Benden evde fazla bir şey beklemedi. Toplantılar, ameliyatlar.. Çocukları Cavit'e bırakıyorum. Gözüm arkada kalmıyor.

- Bu durumdan hoşnut musunuz Cavit Bey?
- C.K:
18 sene rüzgâr gibi geçti. Ben politikanın içindeyken pek ilgilenemedim Neşe'yle. "Torpil," derler filan diye. Sonra kendi ayakları üzerinde sivrildi.
- N.K: Cavit bakanken ön planda değildim. 38 yaşında profesör oldum.

- Sizin mutsuzluk döneminizde eşinizin mutluluk dönemi başlamış sanki.
- C.K:
Ben olanları pek mutsuzluk olarak görmüyorum ama... Demokrasiye inanıyorsanız, siyasette her şeyi yaşayacağınızı bilirsiniz. Acı da dahil.

- Nedir politikacı olmanın acısı?
- C.K:
Bir af yasası çıktı bizim dönemimizde. 'Rahşan Affı'. Gerçi koalisyonun en küçük ortağıydık, rahmetli Ecevit döneminde. 85 milletvekili bizim partidendi. Fakat arkadaşların çoğu girmedi. İçeri giren 23 kişi oldu. Zorunlu olarak girdik. O af yasasının çıkması ve ona oy kullanmak, hakikaten beni çok üzdü. Çünkü birçok suçluyu, katili, dolandırıcıyı, hırsızı hakkınız olmadığı halde affediyorsunuz. Beni daha çok üzen bir şey olmadı. O affa oy veren üç parti de seçimde barajın altında kaldı: Hem biz, hem MHP, hem DSP.