kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Başbakan Tayyip Erdoğan, "Her aile üç çocuk yapsın," sözleriyle feministleri de kızdırmıştı.

Ağaçkakan Ali Kemal ve nüfus sorunu

Sami Tosun
Binbir Gece dizisindeki Ağaçkakan Ali Kemal'in nüfus üzerinde doğrudan etkisi var mıdır? Herkes en az üç çocuk yaparsa, bu iş nereye kadar gider? Sonra, milli geliri daha az nüfus arasında kırışsak diyorum.....
Efendim, bizim memleketteki bu dizi işleri iyice acayipleşti. Dizi tuttukça verilen ara gazları, biz sıradan izleyicileri tam manasıyla serseme çeviriyor. Misal, Binbir Gece adlı dizimiz, artık hakikaten sürreal bir hal aldı. Başlarda diziye damgasını vuran hadise, yani bir gecelik kaçamak için 150 bin dolar alıp, aslında ilik nakli için hiç de o para gerekmezken oğluna ilik nakleden Şehrazat meselesi tedavülden kalktı, Şehrazat tecavüzcüsüyle evlendirildi -para karşılığı zorunlu beraberlik de bir nevi tecavüzdür-, basit aile kavgalarına geçildi, hatta Onur, bizim görmediğimiz yerlerde pijamasıyla yataktan kalkıp poposunu kaşımaya bile başladı... Bu sefer durmadan karakter değiştiren Kerem'in aslında bildik annesinin oğlu olmadığı türünden işlere gark olduk. Açıkçası, o tarafın, yani iki kuşaktır burjuva olan bu aristokratik cenahın bir cazibesi kalmadı. İzleyici açısından, parayı sonradan bulma Evliyaoğlu evinin karaktersiz ve ağaçkakan oğlu Ali Kemal, dizinin en sürükleyici adamı haline geldi. Hakikaten, senaristlerin nasıl olup da böylesine ful karaktersiz karakterler üretebildiklerine hayret ediyorum. Tabii hemen belirtmek lazım, bu işte en son suçlanacak kişiler senaristlerdir. Tutan diziyi kesmenin, altın yumurtlayan tavuğu kesimhaneye göndermek gibi bir şey olduğunu düşünen kanal yönetimleri ve dizi yapımcıları, "Arkadaş sündürün şu diziyi sündürebildiğiniz kadar," diye talimat veriyor, senaristler de sürrealizmin sınırlarını zorlayıp, şapkadan tavşan, yetmedi keçi, olmadı hipopotam çıkarmaya başlıyor. Eh, başlangıçta Binbir Gece masalları gibi oryantal ve egzotik tatlarla bezenmiş söz konusu dizi de, egzotizmi falan bir kenara bırakıyor, bizim karaktersiz karakter Ali Kemal'e, sanki Tayyip Bey'in üreme ile ilgili tavsiyelerini önceden tahmin etmişlermiş gibi, şapkadan seri şekilde çocuk çıkarttırıyor!.. Bu kadar toruna Burhan Bey'in kalbi dayanmaz tabii... (Kanal D Yayın Grup Başkan Yardımcısı Melis Civelek Top, "Benim iki çocuğum var ve onlarla izleyemeyeceğim hiçbir diziye izin vermiyorum," demiş bir açıklamasında. Öncelikle, konumuzla ilgisi yok ama, Melis Hanım'ın her iki soyadının kombinasyonundan doğan ambiyansı gördüğümde, kendi soyadımla ilgili tüm komplekslerimden sıyrıldığımı belirtmek isterim... İkincisi, 150 bin dolarlık pazarlıklar, Ali Kemal'in ağaçkakanlıkları falan çocuklarla izlenir mi, o da ayrı mevzu...) Sonra bakınız sayın okurlar, bu üreme işleri iyi işler değil. Her ne kadar Sayın Başbakanımız Tayyip Bey'in öfkeli hitabet sanatından çok etkileniyor olsam da, ılımlı muhalefet hakkımı kullanıp kendisine katılmadığımı belirtmek isterim. Yaptığı 'üç çocuk' açıklamasından sonra, Seda Sayan, şu an adını hatırlayamadığım taze eşiyle bebek arabası bakınmaya çıktı. Tabii kameralar eşliğinde çıktığı için, her magazin-sever gibi, bunu ben de öğrenmiş oldum. Hatta Seda Hanım ikiz bebek arabasını çok beğendiğini, kız çocuk istediğini de açıkladı. Şimdi n'oluyor? 50'sine gelmiş Seda Hanım üçü tamamlamak için ikiz bebek peşine düşüyor, hem sağlığını riske atıyor, hem de nüfusu patlatmaya dönük hareketler yapıyor... Efendim, ben ekonomiden pek anlamam ama farklı hesaplama formülüyle bir gecede milli gelirimiz 2 bin dolar arttı ya, nüfusu biraz düşürsek acaba bizim payımız biraz daha artar mı diye düşünüyorum. Dağ-taş nüfus oldu zira... Ali Kemal, sen de bi dur Allah'ını seversen...
Haberin fotoğrafları