kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Mart 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Asker ve siyaset

Görev süresi dolan Hüseyin Kıvrıkoğlu, yerine Hilmi Özkök'ün Genelkurmay Başkanı olmasını istememiş.
Aytaç Yalman'ı önermiş.
Sebebi Özkök'ün iyi bir komutan olmaması, savaşçı yeteneklerinin zayıf olması, idare kabiliyetinin düşük olması değil.
Sebep ne peki?
İrticaya karşı yeterince sert olmamak.
Türkiye 28 Şubat döneminde irticaya karşı yeterince sert olan bir dizi komutana tanık oldu. Bu dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihine "yağma" dönemi olarak geçti.
Bankaların batık yükü bu dönemde katlandı.
Elektrik dağıtım ihaleleri medya patronlarına "kardeş payı" olarak bu dönemde dağıtıldı.
Askerin, mesleğine yurt savunması dışında bakıp, siyasetin göbeğine kadar dalmasının bedeliydi bu.
İrticaya karşı yeterince sert olan komutanların hazırladığı "kara listeleri" de gördük.
Alışveriş yapılacak mağazalar, ürünler bile tek tek sıralanmıştı.
Ayrıca irticaya karşı yeterince sert olan komutanların şirket ve banka yönetim kurullarına girmek için birbiriyle yarıştığını da gördük.
Hâlâ bu dönemin bedelini ödüyoruz.
Askerin siyasete müdahale hevesinin yarattığı çarpıklık, hem ekonomik düzeni, hem de siyaset sistemini altüst etti.
Merkez sağ denilen partiler, askere dayanarak, ranta dayalı siyaset yapma hevesinin bedelini tasfiye edilerek ödedi.
Bugün hâlâ o dönem yaratılan batıkların bedelini ödüyoruz.
28 Şubat'ın emir-komuta hiyerarşisinde yarattığı çarpıklık, kimilerinin çok eleştirdiği Hilmi Özkök döneminde düzeltildi. Özkök, askerle siyasetçi arasındaki farkı bildiği ve buna uygun davrandığı için Türkiye düze daha rahat çıkabildi.
Siyasetin dengesinin bozulmasını, bugün iktidara alternatif bir muhalefet partisinin yokluğuyla hâlâ ödüyoruz.
Tek ayaklı demokrasi şeklinde gidiyor Türkiye.
Silahlı Kuvvetler'in demokratik sisteme müdahalesi hep ters sonuçlar vermiştir, olursa yine verecektir.
Eğer herhangi bir komutan siyasete hevesliyse Doğan Güreş'in yaptığını yapacak, üniformasını çıkardıktan sonra bir partiye girip meşru yollardan inandığı fikirlerin mücadelesini verecektir.
Aksi halde bu ülkenin başı hiçbir zaman dertten kurtulmaz.