Tehlikenin farkında mısınız?

G.Saray'da 22 Mart'ta yapılacak seçimli genel kurul yaklaşırken, gündeme gelmeyen tek konu, adayların kulübün sorunlarına getirmeyi düşündükleri çözümler... G.Saray'ın açıklanan borcu 223 milyon YTL... Mayıs sonuna kadar 25 milyon YTL, yıl sonuna kadar da 60 milyon YTL ödenmesi gerekiyor. Bunlar yetmezmiş gibi, 'olmazsa olmaz' Sportif A.Ş.-Futbol A.Ş. birleşmesinde QVT'ye ödenecek 75 milyon YTL'lik ekstra bir kaynağa ihtiyaç duyuluyor. Bu rakamlara, hazirandan itibaren takımı güçlendirmek için yapılacak transferlerin bedelleri eklenecek.

TARAFTAR PROJESİ ŞART
Ancak kulübü önümüzdeki iki sene boyunca yönetmeye talip olan adayların; ne ekipleri, ne projeleri, ne de kimlerin desteğini aldıkları belli. Maddi sorunlara yönelik çözüm önerilerinin yanında, orta vade projesi Seyrantepe ile uzun vade projesi Riva konularında neler düşündükleri de meçhul. Tüm hesaplarda, yapılacak yeni statta yüksek fiyatlara onbinlerce kombine satılacağı varsayılıyor. Ancak son dönemde kulübe aidiyet duygusu zedelenen taraftara karşı, G.Saray'ın bir parçası olduklarını hissettirecek sürekli bir politika sergilenmesi de şart. Bunların yerine, düzenlenen yemek ve toplantılarda 'yoğun' seçim ve liste pazarlıkları yapıldı. Adnan Polat ile Adnan Öztürk birleşmesi, Polat'a destek verdiğini açıklayan Canaydın'ın yeni yönetime sokmak istediği isimler yüzünden kilitlendi. Sonuç olarak Öztürk yarıştan çekildi. Önümüzdeki dönem için 'Polat' diyen Canaydın'ın tabanı da çatladı. Geçmiş çalışmalarının en önemli isimlerinden olan Serdar Eder, 'muhafazakar kanat' adına başkan adayı oldu. Eder'in adaylığının, başkan veya yönetici düzeyinde göreve talip 'alaylılara' karşı 'emniyet kilidi' ve pazarlık kozu olduğu iddia edildi. Ancak tahminlerin üzerinde desteği bulunan Eder'in, Polat'a karşı ciddi oy alabileceği, hatta seçimi kazanabileceği de dile getirilmeye başlandı. Taraftara yakın olduğu için ipi çekilen Haldun Üstünel'in listeye alınıp alınmaması bile pazarlıkları etkiledi. 6 yıldır kanlı bıçaklı olan Canaydın ile Süren, önce birbirlerine teşekkür edip destek verdi. Bu iki isim geçtiğimiz gün ise aynı saatlerde iki ayrı televizyon kanalında birbirlerine yüklendi. Süren, Canaydın'a, "Haksız ithamlarla beni kulüpten uzaklaştırdı. Canaydın dönemi kapanmalı" derken Canaydın da "Ben bugüne kadar çalmadım, çırpmadım, naylon fatura düzenlemedim" diyerek Süren'i ima etti.

KONSENSUS DEĞİL KOALİSYON!
Camianın 'konsensus' istediği dile getirildi. Ancak; ne adaylara listelerini yapma fırsatı verildi, ne de bir isme destek sağlandı. Konsensusla kastedilen, en güçlü adayda ve özgürce yapacağı listede birleşmek olmalıydı. Ama arzulanan, kulüpteki güç odaklarının koalisyonuydu. 'Bakanlıklar', yani yönetim listesi paylaşılamadığı için sonuç çıkmadı. Bugünkü Divan'da adayların kendilerini anlatmaları bekleniyor. Üyelerin ve taraftarların dileği ise, "G.Saray büyüktür. Çözümler hazır" söyleminin ötesinde, somut projelerin ortaya konması...