Cumhuriyet ödülleri

Önceki gün Ataköy Olimpiyatevi'nde Cumhuriyet Gazetesi'nin ikinci spor ödülleri dağıtım töreni vardı. Bu gibi törenlerin program öncesi keyifli oluyor. Dikkat ediniz törenin tamamı demedim. Sadece "program öncesi" diyorum. Spordaki dost ve arkadaşların görüşmesi açısından da bir fırsat olan bu toplantıların keyfi emin olunuz sonra bir dolu sıkıntıya dönüşüyor. Hatta bir daha katılmama fikri ağırlık kazanıyor bir süre. Ha tabii ciddi bir kişilik sahibiyseniz rol yapmıyor ya da prensipleriniz varsa şayet.
Aksi takdirde protokol gereği olur olmaz işlere gülücükler dağıtıyorsanız.
Bir dolu hata ve yanlışa rağmen siz hâlâ pişkinliğe vurup tepki koymuyorsanız zaten "yiv ve setiniz" kalmamıştır ki, o karakterde bu düşüncelerden muaftır.
Evet çok ciddiye aldığım, genel yayın müdürünü de ailemden kabul ettiğim İbrahim Yıldız'ın gazetesinin spor ödüllerinden bahsediyorum.
Konukların birbirinin oturma yerlerindeki etiketlerini değiştirdiği bu törende yine davetlilerce önemli bir ders verildi.
1) Ödül aldığı halde aldığı ödülün gerekçesinden tatmin olamayan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın söylediği kişilik dolu sözler!..
2) Davet edildiği halde protokolde adı görülmediğinden ayrılan Zafer Yıldırım ve Ali Abalı.
3) Ön sırada yeri olduğu halde ikinci sıraya geçen Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz ders verenleriydi.
Fenerbahçe Başkanı: " Onlarca tesis yapmakla hatırlanmak isterdim."
"Bu bence hayret edilecek bir husustur" Ne anlama geliyor? Sen de mi ortama uydun ey Cumhuriyet Gazetesi. Bence anlamı bu. Teşekkürler gecenin ders verenleri.