kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Mart 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Danıştay kararına uyulsun

Laik bir ülkede, Danıştay, Din Kültürü ve Ahlak dersinin zorunlu olması hususunda karar verirken, Diyanet İşleri Başkanlığı'na başvurup mütalâa isteyebilir mi? İsterse bu laikliğe aykırı mı olur?
Diyanet İşleri'nin, dini ilgilendiren bir konuda, "bilirkişi" pozisyonunda katkı sağlaması mümkün olsa bile, mezhep farklılığının yarattığı ihtilâfta Sünni inancı temsil eden bir kurumun görüşü ile sorun çözülemez. Aleviler, benim gözlemlediğim kadarıyla, çok farklı bir İslâm anlayışını benimsiyor. "Okul kitaplarında ortak İslâm değerleri anlatıyoruz" denilse de, namazı farklı kılan, orucu farklı tutan, ibaret yeri farklı olan bir Alevi kitlesi söz konusu. Üstelik dersi okutan öğretmenler de, İmam Hatip ve İlahiyat Fakültesi mezunu.
Bu konu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) başörtüsü kararındaki duruma benzemiyor. O tarihte AİHM, gerekçesinde, sadece "Kamu alanında din simge olmaz" hükmüyle yetinmedi, "başörtüsünün kadına karşı bir ayrımcılık olduğu, kadın-erkek eşitliğini bozduğu" gibi argümanlar da kullandı. Başörtüsünü din inancı gereği taktığını söyleyenlerin düşüncelerini anlayabilmek, örtünme ile inanç arasındaki ilişkiyi kurabilmek için Mahkeme, pekala, Diyanet İşleri'nden "bilirkişi" sıfatıyla yararlanabilirdi.
Zorunlu din dersi konusunda, Diyanet'e değil, olsa olsa Alevi dedelere -itiraz noktalarını öğrenmek amacıyla-danışıp, görüş istenebilirdi.