kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Zihniyet değişmeli

Yeni Haber
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasal haklar bakımından bugün Türk kadınının önünde hiçbir engel bulunmadığını belirterek, ''2009 Martından yapılacak yerel yönetimler seçimlerinde, belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi kadınlarımızın sayısını daha ileri düzeye taşımak istiyoruz'' dedi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'ndeki ''4. Yerel Yönetimlerde Kadın Şurası''na katıldı. Konuşmasına başlarken davetlileri selamlayan Erdoğan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'ye ''Aile dostum'' diye hitap etti.

Siyasette kadının yerine ilişkin tartışmaların sadece Türkiye'ye özgü olmadığını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Esasen, Türkiye kadınlara siyasi haklarını verme konusunda dünyada ilk adımı atan ülkelerden biridir. Türkiye'de kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1930'da yerel yönetimlerde, 1934 yılında da milletvekilliğinde, pek çok ülkedeki hemcinslerinden önce sahip oldular. Ancak, yasal zeminlerde kadınlara siyasi haklarının verilmesine rağmen bu hakkın kullanımı, maalesef, istenilen düzeyde gerçekleşmemiştir. Kadınların nüfus içinde oranlarını bir kenara bırakıyorum, en azından makul sayılabilecek düzeyde siyasette etkin konuma gelebilmelerini bugün için istediğimiz düzeyde sağlayabilmiş değiliz.''

Son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle kadınların sosyal hayatta karşılaştıkları sorunların çözümü konusunda önemli ilerlemeler sağlandığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bugün siyasal haklar bakımından Türk kadınının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Dikkat edin, kadına karşı adaletsizliğin olduğu her yerde sorun vardır. Meselenin özünü adalet, eşitlik ve temel haklara saygı oluşturmaktadır. Toplumun en üretken kesimini oluşturan kadınların karar alma ve yönetim mekanizmalarına katılma konusunda dışlanmasına, ayrımcılığa maruz bırakılmasına asla izin veremeyiz.

Partimizi kurduğumuz ilk günden bu yana ayrımcılığın her türlüsüne karşı olduk. Her türlü ayrımcılıkla etkin bir mücadele yürüttük. Dinsel, etnik, mezhepse, cinsel... Hangi konuda olursa olsun insanların hor görülmesine, dışlanmasına, kötü muameleye maruz bırakılmasına karşı olduk. Biz bütün farklılıklarıyla insanı sadece insan olduğu için önemsedik, değer verdik; sevgiyle kucakladık, demokratik katılımcılığı büyük önem verdik.

AK Parti olarak kadınlarımızın siyasette ve yönetimde hak ettikleri konuma ulaşmaları için samimi bir gayretin içine girdik. Elbette bu sadece hukuki düzenlemelerle ve niyet beyanlarıyla ulaşılabilecek bir hedef değildir. Öncelikle kadınların zaten sahip oldukları haklarının kullanılmalarına engel olan bilinçli, bilinçsiz zihni engelleri aşmak zorundayız. Bu, temelden bir zihniyet sorunudur. Önce bunu başarmaya mecburuz.

Bizim asıl aşmamız gereken kadına karşı önyargıyı besleyen, ayrımcılığı üreten zihni engellerdir. Günümüzde hiçbir töre, hiçbir gelenek cinsiyet ayrımcılığını meşru kılamaz. Müslümanlık ve Hristiyanlıkta da... Ben dinimizle ilgili söyleyeyim. Bakınız, 'Cennet babaların ayağı altındadır' demiyor. 'Cennet anaların ayakları altındadır' diyor. Bu çok önemli bir tespittir.''

Kadınlara Çağrı

Zihni değişimin gerçekleşmesi için atılması gereken adımların da önem arz ettiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, eğitim düzeyinin artması ve iletişim imkanlarının gelişmesine paralel olarak bu doğrultuda Türkiye'de önemli ilerlemelerin sağlandığını ifade etti.

AK Parti ve Hükümet olarak bu konudaki adımlara her türlü desteği verdiklerini belirten Erdoğan, 22 Temmuz 2008 seçimleri sonucunda TBMM'deki kadın milletvekili sayısının 24'ten 50'ye yükseldiğini dile getirdi. Önceki dönem AK Parti'de 11 kadın milletvekili bulunduğunu, bu rakamın yeni dönemde 30'a çıktığını anlatan Erdoğan, bunun ciddi bir artış olduğunu söyledi.

Erdoğan, ''2009 Martından yapılacak yerel yönetimler seçimlerinde, belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi kadınlarımızın sayısını daha ileri düzeye taşımak istiyoruz. Onun için, istiyorum ki, bayan arkadaşlarım bu rekabetin içerisinde yerini alsın ve çok daha ileri düzeyde bu temsil yetkisini de ülkemizde sağlamış olsun'' dedi.

EMİNE ERDOĞAN: ATATÜRK'ÜN ÇAĞDAŞLAŞMA FELSEFESİNDE, KADININ ÇOK ÖZEL BİR YERİ VARDIR''


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Atatürk'ün çağdaşlaşma felsefesinde kadının çok özel bir yeri olduğunu belirterek, ''Nitekim modern Cumhuriyetimizin, birçok gelişmiş Batı demokrasisinden daha önce kadınlarımıza tanıdığı siyasi haklar bunun açık işaretidir'' dedi.

Emine Erdoğan, ''8 Mart Kadınlar Günü'' dolayısıyla Toplumsal Gelişme ve Eğitim Merkezince İstanbul'da düzenlenen bir etkinliğe gönderdiği mesajda, bu günün kadınların konumunu değerlendirmek açısından iyi bir fırsat oluşturduğunu ifade etti.

Kadınların, siyasal, sosyal ve ekonomik faaliyetlere eskiye nazaran daha yoğun şekilde katılmayı arzu ettikleri ve katılmaya başladıkları bir süreçten geçildiğini anlatan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

''Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaşlaşma felsefesinde kadının çok özel bir yeri vardır. Nitekim, modern cumhuriyetimizin birçok gelişmiş batı demokrasisinden daha önce kadınlarımıza tanıdığı siyasi haklar bunun açık işaretidir.

Atatürk, özellikle kültür ve geleneklerimizin taşıyıcısı olan kadınlar söz konusu olduğunda modernleşmeyi şekle indirgemeden, kadınların siyasi, sosyal ve ekonomik hayata, bilim ve sanat hareketlerine aktif bir şekilde katılmalarını hedeflemiş, kadınlar için bunu çağdaşlaşma olarak görmüştür.''

''Kadın Daha Zor Şartlara Katlanmak Zorunda''

Tarih boyunca birçok toplumda erkeklerin gölgesinde kalan kadınların, bugün yaşadıkları ülkenin ve dünyanın geleceğinin inşa edilmesinde daha fazla söz sahibi olmak istediklerini dile getiren Emine Erdoğan, mesajda şu ifadelere yer verdi:

''İletişim ve bilgi çağında, bu arzu ve istekler, hem küresel bir şekle bürünüyor hem de çok boyutlu bir süreci zorunlu kılıyor. Birçok ülkede siyasal, sosyal ve ekonomik alanda daha aktif rol oynamak isteyen kadınlar, yaşadığımız çağın gereklerine tamamen ters bir şekilde ayrımcılığa maruz kalabiliyor. Ne yazık ki, çalışan kadın, okuyan kadın, siyasette rol alan ve almak isteyen kadın, erkeklere kıyasla daha zor şartlara katlanmak durumunda.''

Türk kadının, dünya kadınlarının hak arayışlarına ve gelişim süreçlerine katkı yapabilecek bir kültürel birikime sahip olduğunu belirten Emine Erdoğan, Türk medeniyetinin inşasında kadın ve erkeğin ortak rol oynadığını; Türk kadınının devlet yönetiminden eğitime, kültürden sosyal yaşama kadar her alanda erkeğin yanı başında yer aldığını ifade etti.

Emine Erdoğan, ''Doğuda ve Batıda kadının akıl almaz olumsuz muamelelere maruz bırakıldığı dönemlerde bu topraklarda kadın hep öncü olmuştur. Anadolu toprağının bu potansiyeli, bugün de dünya için önemli bir örnek teşkil etmektedir. Kadın hakları mücadelesinin bizim ve tarihimizin tecrübelerinden edineceği çok fazla ders bulunmaktadır'' dedi.

''Ortak Bir Duruş''

Modern dönemde yaşanan dönüşümlere tam anlamıyla uyum sağlanamamasının bir sonucu olarak, Türk kadınlarının da kimi zorluklarla, fırsat eşitsizlikleri ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalabildiklerini ifade eden Emine Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

''Bu sorunların aşılması, öncelikle kadınlar olarak bize yönelen ayrımcılığa karşı hep birlikte ortak bir duruş geliştirmemiz, birbirimizin hakkına, hukukuna, özgürlüklerine sahip çıkmamızla mümkün olacaktır. Siyasette, ekonomide, sosyal yaşamda kadınlarımız giderek daha fazla yer alıyor; fırsat eşitliği için, ayrımcılıkla mücadele için daha fazla çaba harcıyorlar.''

Emine Erdoğan, kız çocuklarının eğitiminin ''fuzuli'' görüldüğü, kızların çocuk denilebilecek yaşlarda evlenmeye zorlandıkları bir dönemden, bugün eğitimde cinsiyet ayrımının önemli ölçüde kaldırıldığı bir döneme girildiğini ifade etti.

''Terör Ve Yoksulluk En Çok Kadınları Vurmuştur''

''Haydi Kızla Okula'' sloganıyla başlattıkları kampanyanın çok kısa sürede meyvelerini vermeye başladığını belirten Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

''Türkiye genelinde birçok kızımızı okulla buluşturduk Şunu unutmamalıyız ki, eğitim, kadınlarımızı sadece ekonomik ve sosyal yaşama dahil etmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğimizi inşa edecek çocukların da, bilinçli anneler tarafından yetiştirilmesini sağlıyor. Bu noktada, bütün kız çocuklarımız, yüzde 100 oranında eğitim alıncaya kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız.

Şunu biliyoruz ki, tarih boyunca savaşlar, terör ve yoksulluk en çok kadınları vurmuştur. Özellikle terör konusunda yaşanan acı tecrübeler, ateşin en çok da şehitlerimizin annelerini, eşlerini ve yakınlarını yaktığını göstermiştir.

Kadınlar olarak en büyük arzumuz, en büyük isteğimiz huzurun, kardeşliğin ve dostluğun dünyayı şefkatle, sevgiyle sardığını, kucakladığını görmektir. Bunun gerçekleşmesi için de yine görev öncelikle bize düşmektedir. Bu inançla, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü içtenlikle kutluyor, başta şehit anaları olmak üzere ülkemin tüm kadınlarını saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.''

BAYKAL: KADINLARIMIZ, BUGÜN CUMHURİYET VE KAZANIMLARINDAN RÖVANŞ ALMAYA ÇALIŞANLARIN BASKI VE TEHDİTLERİYLE KARŞI KARŞIYADIR

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Kadınlarımız, bugün Cumhuriyet ve kazanımlarından rövanş almaya çalışanların baskı ve tehditleriyle karşı karşıyadır'' dedi.

Baykal, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, bugün ''kadınların çoğunlukla buruk, boynu bükük, endişeli, kaygılı, eğitimsiz ve işsiz olduğu'' ifadesine yer verdi.

Deniz Baykal, mesajında şunları kaydetti:

''Kafes arkasından dünyaya bakarken Cumhuriyet ile sosyal hayatın içinde yer alan, Mecelle'den Medeni Kanun'a geçiş ile eşit vatandaşlık hakkı kazanan; Kurtuluş Savaşı'nda erkeklerle omuz omuza mücadele eden ve aydınlanma ateşini yakan; Atatürk devrimlerinin özü olan kadınlarımız, bugün Cumhuriyet ve kazanımlarından rövanş almaya çalışanların baskı ve tehditleriyle karşı karşıyadır. Kadınlarımız üretimden sosyal hayattan koparılmak, eve hapsedilmek istenmektedir.

Kadının özgürlüğünü türban ile üniversiteye girmeye endeksleyen AKP Hükümeti, Sosyal Sigorta ve Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı ile kadınların kazanılmış haklarını da ellerinden almaktadır.

'Kadınlar çalışmak zorundayken artık eşinin geliri arttığı için evde oturabiliyorlar. Bu da iyi bir şey' diyen bakan, AKP Hükümetinin bakanıdır ve Emekçi Kadınlar Günü'nde, kadınlarımızın nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğunu ibret verici bir şekilde göstermektedir.''

Baykal, Türkiye'de, ''15-19 yaş grubundaki genç kızların yüzde 45,7'inin, 20-24 yaş grubundakilerin yüzde 58,3'ünün, 25-29 yaş grubundakilerin yüzde 65,8'inin eğitimsiz ve işsiz'' olduğunu öne sürdü.Deniz Baykal, ''Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde bu karanlık ve karamsar tabloyu, Kurtuluş Savaşı koşullarında olduğu gibi yine kadınlarımızın aydınlatacağına, erkeklerle kol kola, yan yana, omuz omuza başarıya ulaştıracağına, Türkiye'ye ve Laik Cumhuriyet'e sahip çıkacaklarına içtenlikle inanıyor, 150 yıllık bir geçmişi olan dünya emekçi kadınlar gününü kutluyorum'' dedi.

KOMUTAN EŞLERİ, KADINLAR GÜNÜNDE ANITKABİR'İ ZİYARET ETTİ

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın eşi Filiz Büyükanıt'ın başkanlığında Ankara'da görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli eşleri ile TSK personeli kadın sivil memurlar, Kadınlar Günü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.

Filiz Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un eşi Sevil Başbuğ, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç'ın eşi Işın Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu'nun eşi Dilek Babaoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner'in eşi Nurdan Koşaner, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'un eşi Nermin Saygun, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Atila Işık'ın eşi Jale Işık ve Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu'nun eşi Şule Ceylanoğlu ile Ankara Garnizonu'nda görevli general ve amiral eşleri, Aslanlı Yol'dan çelenk eşliğinde Atatürk'ün kabrine yürüdü. Komutan eşleri, bu sırada, Anıtkabir avlusunda töreni izleyen vatandaşlar tarafından alkışlandı.

Atatürk'ün kabrine çelenk koyan Filiz Büyükanıt, saygı duruşunda bulunulmasının ardından törene katılanlar ile Anıtkabir avlusunda fotoğraf çektirdi.

Daha sonra, Misak-ı Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Filiz Büyükanıt, deftere şunları yazdı:''Ulu Önder Atatürk,Büyük fedakarlıklar ve gayretler sonucunda kurduğun laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni en kutsal emanetin bilerek çağdaş uygarlık hedefine doğru kararlı adımlarla ilerleyen Türk kadınları ve asker eşleri olarak huzurunda bulunmanın tarifsiz mutluluğu içindeyiz.

Aziz Atam,İlke ve devrimlerin, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda arka planda bırakılmış Türk kadınını layık olduğu yüceliğe ulaştırmakla kalmamış, bu konuda tüm uluslara da örnek olmuştur. Bizler, bu ayrıcalığın bilinci ve güvenine layık olabilme gayretiyle üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirebilmek için var gücümüzle çalışacağız. Bizi bu uğurda yürümekte olduğumuz yoldan alıkoymak ve ilkelerini aşındırmak isteyenlere hiçbir zaman izin vermeyeceğimizden, karşımıza çıkan güçlükleri aşma konusunda yine en büyük desteğimizi, bilim ve aklın rehberliğindeki ilke ve devrimlerinden alacağımızdan asla şüphen olmasın. Huzurunda saygıyla eğiliyoruz.

Ruhun şad olsun Atam.''Filiz Büyükanıt ve beraberindekiler daha sonra, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün mezarını da ziyaret ederek çelenk bıraktı ve saygı duruşunda bulundu.

Törenin ardından Anıtkabir'den ayrılışında Filiz Büyükanıt'a, Anıtkabir Komutanı Albay Erkan Atalay tarafından Atatürk'ün portresinin işlenmiş olduğu bir tabak hediye edildi.

Filiz Büyükanıt tabağı alırken, ''Böylesi yüce bir lidere sahip olduğum için Türk kadını ve asker eşi olarak ne kadar onurlandığımı anlatamam'' dedi.

AKŞENER: "KADINLAR SİYASİ MEKANİZMADA YARI YARIYA YER ALSA BİRÇOK MESELE FARKLI GÖZLE ÇÖZÜLÜR"

TBMM Meclis Başkan Vekili Meral Akşener, siyasette kadının temsili anlamında başaramadıkları çok şey olduğunu söyledi.

Siyaset mekanizmasının karar verme alanı olduğunu ifade eden Akşener, kadınların bu mekanizma içerisinde yarı yarıya ya da en kötü şartlarda 3'te bir oranında yer almasının birçok meseleyi farklı gözle çözme imkanı oluşturacağını dile getirdi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kahramanmaraş'a gelen Meral Akşener, Türk Kadınlar Birliği tarafından Atatürk Anıtı'na çelenk sunma törenine katıldı.

Burada basın mensuplarının sorularını cevaplayan Akşener, Kadınlar Günü'nün çalıştığı iş yerlerinde eşitsizliğe uğrayan, eşit ücretler alamayan ve çok kötü şartlarda çalışanların verdikleri büyük mücadelenin sonunda elde ettikleri hakların kutlandığı bir gün olduğunu söyledi.

Türkiye'de seçme seçilme ve sosyal hayata erkeklerle beraber eşit katılma hakkı Atatürk tarafından İtalya ve İngiltere gibi birçok ülkeden daha önce verildiğini hatırlatan Akşener, "Bize düşen bugün dünyada çeşitli ülkelerde çeşitli milletlere mensup kadınların özellikle batı dünyasında refahta, kalkınmada daha öne geçmiş ülkelerin kadınlarının bulunduğu seviyeye getirebilmektir. Türk kadınına dünyadaki kadınlardan daha önce sahip olduğu hakların geliştirilmesi, tüm kadınların siyaset alanında görev alan kadınların görevi. Bu tür kutlamalar bu konudaki görev ve sorumluluğu bizim gibi insanlara hanımlara hatırlatmak anlamı taşır." dedi. Üniversitelerde kadın hakları konusunda büyük mesafe alındığını da vurgulayan Akşener, bunun arka planında üniversitelerde bu konu ile ilgili çalışan, üniversite mensubu sivil toplum örgütü halinde organize olmuş kadınların ve kadın hakları için mücadele eden kadın yazarlar olduğunu ifade etti.

Akşener, Güldal Mumcu ile 37 sonra TBMM'yi yöneten 2 kadın olarak seçildiklerine işaret ederek bu seçilme imkanını, mücadeleyi yürüten kadınlara borçlu olduklarını söyledi.

Meral Akşener, bu yolda kendilerine yardımcı olan erkek arkadaşlarına da teşekkürlerini sundu.

Siyasete Kadının Temsili Anlamında Başaramadığımız Çok Şey Var

İstanbul'daki kadınların yaşadıklarıyla Kahramanmaraş'ta yaşayanların sıkıntılarının temelde aynı olduğunu belirten Akşener, şehirlerin büyüklüğüne, küçüklüğüne ve ekonomik düzeyine bağlı olarak farklılıklar olabileceğini söyledi.

Özellikle siyaset alanında ve buna bağlı olarak yerel yönetimlerde siyasi partilerin yönetimlerinde kadının temsili ve katılımı anlamında hala başaramadıkları çok şey olduğuna vurgu yapan Akşener, "Siyasetteki katılım, görev alma ve karar vericilerin içinde yer alma oranının yüksek olması önemli. Çünkü bu alan karar veriyor. Dolayısıyla bu mekanizmanın içinde örneğin kadın erkek oranı yarı yarıya ve ya en kötü şartta üçte bir oranında olsa bir çok şey farklı gözle çözülme imkânına sahip olur." diye konuştu.

Konuşmasında kadınların yaşamış olduğu sıkıntıların özellikle altını çizen Akşener, çalışan bayanların evde de bir görevi olduğunu ve bunun da yorgunluğa yol açtığını kaydetti.

Kadınların bu yüzden erkeklere oranla ekstra bir yorgunluğu olduğunu dile getiren Akşener, bu yorgunluğu giderecek mekanizmaların çözülmesi gerektiğine dikkat çekti.

CHP VE DSP İL BAŞKANLIKLARINCA TAKSİM CUMHURİYET ANITI'NDA İKİ AYRI TÖREN DÜZENLENDİ

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, CHP ile DSP İstanbul il başkanlıklarınca Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda iki ayrı tören düzenlendi.

CHP İl Başkanlığınca gerçekleştirilen törene Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, milletvekilleri Bihlun Tamaylıgil, Mehmet Ali Özpolat ve Çetin Soysal'ın yanı sıra İl Başkanı Gürsel Tekin ve ilçe başkanları ile çoğunluğu kadınlardan oluşan partililer katıldı.

İstiklal Caddesi'nde toplanan CHP'liler, ellerindeki döviz, pankart, Atatürk posterleri ve bayraklarla Cumhuriyet Anıtı'na kadar çeşitli sloganlar eşliğinde yürüdü.

Anıta çelenk bırakılmasının ardından şehitler için saygı duruşunda bulundu ve İstiklal Marşı'nı okudu.

Öte yandan, DSP İstanbul İl Başkanlığınca Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen tören de çelenk bırakılmasının ardından, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törene İl Başkanı Mustafa Aslan ile partililer katıldı.

SENDİKALARDA YAPILAN AÇIKLAMALARDA KADIN SORUNLARI DİLE GETİRİLDİ

Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla değişik sendikalardan yapılan açıklamalarda kadın sorunları dile getirildi.

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) yöneticilerinden Hanife Ekinci ile Süreyya Selek, ''Kadına Şaşı Bakan Toplumsal Yapı Yıkılmalıdır'' başlıklı ortak açıklamada, Türkiye'de kadın sorunlarının ''her geçen gün arttığı'' öne sürüldü. Açıklamada, ''Türk kadını kendi sorunlarını kendisi çözmek için öncelik almalıdır. Bunun yolu da çalışma yaşamında, sosyal ve siyasal alanda daha etkili olmalarından geçmektedir'' denildi.

Türkiye Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, açıklamasında çalışan kadının bir yandan çalışırken, bir yandan eşinin ve çocuklarının bakımını yapmak zorunda kaldığını ifade ederek, ''Böylece kadın en ağır işçi ve cefakar insandır. Ülkemizde, ne yazık ki, Kadınlar Günü'nü huzur ve neşe içinde karşılayamıyoruz'' dedi.

Siyasi partilerdeki kadın kontenjanlarının ''daha çok ekonomik yönden durumu iyi, belli bir mesleği olan ve yüksek öğrenim gören kadınları ilgilendirdiğini'' savunan Başoğlu, ''Herhangi bir mesleği ve eğitimi olmayan, düşük ücretle çalışan, ailenin yükünü çeken kadınlar ezilmektedir'' görüşünü dile getirdi.

Şehit Anne ve Eşleri

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise şehit anne ve eşlerinin Türk kadınlarının içinde özel bir yeri olduğunu belirterek, ''Bu ülkede onların hakkını ödemenin hiçbir yolu yok. Onlara sonsuz minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz'' dedi. Çalışma hayatında yaşanan sorunların çözümü için kadınlara görevler düştüğünü anlatan Kahveci, ''Türk kadınının sesini duyurması, düşüncelerini açıklaması ve çözüm için mücadele etmesi'' gerektiğini kaydetti.

Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş da yaptığı açıklamada, kadının toplumun her kademesinde temsil edilmesi, her ortamda söz sahibi olması gerektiğini belirterek, ''Kadınların kişisel hak ve özgürlüklerini kullanmasına engel olacak hiçbir statü, hiçbir durum yoktur, olmamalıdır. Atatürk'ün dediği gibi kadının hakkı yerlerde sürünmek değil, omuzlarda yükselmektir'' dedi.

''Bir Toplumu İnşa Etmek''

Eğitim-Bir-Sen'den yapılan açıklamada ise ''Dünya Kadınlar Günü'nün kadınlara şaşı bakan erken egemen toplumların yaşadığı coğrafyaların icadı, bunun en büyük delilinin de 'Dünya Erkekler Günü' adıyla bir günün bulunmayışı'' olduğu öne sürüldü. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

''Bizi biz yapan değerlerimizle tekrar kucaklaştığımızda Anneler Günü, Babalar Günü, Kadınlar Günü, Sevgililer Günü gibi ilgi ve sevginin bir güne indirgendiği; sonra da yıl boyu ilgisizliğin, sevgisizliğin, samimiyetsizliğin egemen olduğu sapmanın yansıması uygulamalar sona erecek, analar, babalar, kadınlar her dakika baş tacı edilecektir. Bir toplumu inşa etmek ya da dönüştürmek kadınlar eliyle mümkün olur. Çünkü kadınların yetiştirdiği çocuklar geleceğin toplumunu oluşturmaktadır. Kadınların ihmal edildiği toplumlar sağlıksız ve niteliksiz toplumlar olmaya mahkumdur.''

Büro HAK-SEN Genel Toplu Pazarlık Sekreteri Asuman Bozoğlu da açıklamasında, kadınların sorunlarını çözecek gücün yine kendilerinde olduğunu belirterek, ''Türk kadını haklarını gelişmiş dediğimiz ülkeden de önce almıştır. Demek ki, burada önemli olan hakkı almak değil, sahip çıkmak, idrak etmek, farkında olmaktır'' dedi. Bozoğlu, ''Hak etmediğimiz muameleye maruz kalmamak için, hak ettiğimiz haklarımıza sahip çıkmalıyız'' çağrısında bulundu.

ATATÜRK HAVALİMANI'NDA KADIN YOLCU VE GÖREVLİLERE KIRMIZI KARANFİL DAĞITILDI

TAV Havalimanları Holding, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Atatürk Havalimanı'nda, kadın yolculara ve personele kırmızı karanfil dağıttı.

Yurt içi ve yurt dışına seyahat etmek amacıyla Atatürk Havalimanı'na gelen kadın yolcular, TAV Havalimanları Holding görevlileri tarafından kırmızı karanfillerle karşılandı.

Yolculardan Ayla Ergin, İngiltere'deki kızının yanına gitmek için alana geldiğini belirterek, ''Bugün tüm kadınlar için çok güzel bir gün. Ben de çok mutluyum kadın olmaktan ve hatırlanmaktan'' dedi.

Ergin, bugünün ilk hediyesini Atatürk Havalimanı'nda aldığını, bundan da mutluluk duyduğunu söyledi.

TAV İstanbul Genel Müdürü Kemal Ünlü de kadınlara verdikleri önemi göstermek için bugün havalimanında çiçek verdiklerini belirterek, tüm kadın yolcuların ve çalışanların Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı.

ONUR AİR, KADIN YOLCULARINI ÇİÇEKLERLE UĞURLADI

Onur Air, önceki yıllarda olduğu gibi kadın yolcularının "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nü havalimanında çiçek dağıtarak kutladı.

İç hatlarda seyahat eden kadın yolcularını her yıl olduğu gibi bu yıl da çiçeklerle uğurlayan Onur Air, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle kadın yolcularına çiçek verdi. Check-in işlemlerini yaptırdıktan sonra hosteslerden farklı renklerde birer gül alan kadınlar, Onur Air'in bu jestinden dolayı teşekkür etti.

Dünya Kadın Hakları Günü'nde de Onur Air ile seyahat ettiğini ve o gün de yine çiçeklerle uçağa uğurlandığını söyleyen bir kadın yolcu, böylesi özel günlerde gösterdiği ince davranışlardan dolayı Onur Air'i takdir ettiğini ayrıca bu yaklaşımın tüm şirketlere örnek olması gerektiğini dile getirdi.

TUNCELİ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ KADINLARA KARANFİL DAĞITTI

Tunceli Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlara karanfil dağıtıldı.

Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Akdağ başkanlığında Mameki Köprüsü'nde durdurdukları araçlarda bulunan bayanlara karanfil vererek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı.

Tunceli Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Akdağ, bayanlardan özellikle eşlerini emniyet kemeri takmaları ve trafik kurallarına uymaları konusunda uyarmalarını istedi.

Akdağ, daha sonra emniyet personelindeki bayan polislerinde gününü kutlayarak karanfil verdi.

AJANSLAR