kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Ragıp Savaş, giyim zevkini anlattı: Ayakkabı ve saat merakım var. Hayatımda çok iddialı şeyler giymedim ama modayı takip ederim.

Sektördeki en büyük problem sevgisizlik!

'Kurtlar Vadisi' dizisinin hovarda ruhlu 'Fuat'ı Ragıp Savaş, Cosmopolitan dergisine içini döktü: Bizim sektördeki en büyük problem sevgisizlik. Kimse birbirini sevmiyor. Herkes 'En iyi benim' diye düşünüyor. Oysa gerçekler hiç de öyle değil!..
Ragıp Savaş şu sıralar hem 'Kurtlar Vadisi' dizisinde rol alıyor, hem de yeni açtığı İzmit Sanat Merkezi'nde gençlere oyunculuk eğitim veriyor. Bakırköy Devlet Tiyatroları'nda yeni bir oyunun provalarını da sürdüren yakışıklı oyuncu, dokuz ay önce de 'kız babası' oldu. Savaş, hayatındaki yenilikleri Cosmopolitan dergisinden Özge Zeki'ye anlattı.

* 3.5 senedir İzmit Şehir Tiyatroları'nda Genel Sanat Yönetmenliği yaptıktan sonra İzmit'te çok güzel bir sanat merkezi açtık. Üç ay önce faaliyete geçtik ve her şeyi yeni yeni oturtmaya başladık. Yaklaşık iki dönüm içinde tiyatro salonu, sınıflar ve resim stüdyoları var. Komple bir sanat merkezi oldu.

ASLA BOŞ OTURAMAM


* Tan Sağtürk ayda bir gelip, öğrencilerle ders yapıyor. Onun altında çok genç bir kadro eğitime devam edecek. Müşfik Kenter ayda bir gelecek. Ezel Akay sinema, televizyon oyunculuğu dersleri verecek. Yaratıcı drama, diksiyon ve etkili konuşma derslerini Bülent Özveren ve Elçin Temel verecek.

* Bakırköy Belediye Tiyatrosu'nda 'Yağmurcu' adlı oyun üzerinde çalışıyoruz. Bir yandan da 'Kurtlar Vadisi' sürüyor. Haftada iki-üç gün İzmit'e gidiyorum. Böyle yoğun bir tempo söz konusu. Ben seviyorum bu yoğunluğu, boş oturmak hiç bana göre değil. İşkolik bir ruha sahibim...

*
İzmit'ten özellikle tiyatro için çok iyi sanatçılar çıkıyor. Tiyatro bir ilim ve bilmeden yapmak imkansız. Ama benim için şu anda bir oyuncunun illa ki konservatuvar bitirmesi gerekmiyor. Ancak yeteneğin üstüne çok ciddi eğitim alması gerekiyor. Ben bir kişiyi ancak öyle oyuncu olarak kabul edebilirim.

* Benim de uçarı dönemlerim oldu ama hayat insanı çok büyütüyor. Annemi ve babamı kaybettikten sonra gökdelenden yüzükoyun asfalta yapışmış gibi oldum. Evden çıkmadım altı ay boyunca. Bu tür durumları herkes zamanında yaşasın; çok şey öğretiyor insana...

*
Etrafıma bakıyorum; hırslar, çekişmeler... 'Niye bunu yapıyorsunuz?' diyorum... Sonuçta öleceksiniz. Hiçbir şey kalmayacak hayatınızda. Bizim sektördeki en büyük problem sevgisizlik. Kimse birbirini sevmiyor.

* Herkes 'En iyi benim' diye düşünüyor. Oysa öyle değil. Yeteneklerini bilmek zorundasın. Bir kere gençlere bir şeyler öğretmeye çalışacaksın. Bu iş Avrupa'da, dünyada da böyle. Bizde hâlâ sergüzeşt bir yaşam var. Sabaha kadar içelim, alkol kokularıyla sete gidelim. Dünyada artık böyle birşey yok!

*
Oyuncuysan erken yatıp, erken kalkacaksın. Sabah koşunu, sporunu yap. Sahneye çık, zımba gibi dur, en iyi şekilde oyna. Tabii ki seks yap, seyahat et ama disiplin diye bir şey var. Oyuncu temiz, kendine bakan ve okuyan insandır. Böyle olmayınca ne oluyor? Camia içinde sorunlar olduğu için oyunculuk ilerlemiyor...

O KADAR ÇOK DİZİ VAR Kİ!

Biraz tevazu sahibi olmak, insanları sevmek ve çok çalışmak lazım. Ben bunları mesaj olsun diye söylemiyorum. Bunlar benim fikirlerim. Tabii ki kimse de böyle olmak zorunda değil ayrıca. Sanatçıyı insanlar takdir etmeli, o kendi kendini takdir ederse o işte bir sorun var demektir.

*
Televizyon, insanı çok çabuk öğüten ve posasını yere atan bir sektör. Onun için ben işleri seçmeye çalışıyorum. Artık star dönemi de kapandı. Televizyonda o kadar çok dizi var ki, isimsiz birçok genç oyuncunun dizileri birinci oluyor. Seyirci artık isme değil hikayeye bakıyor. İlgisini çekiyorsa izliyor. Böyle olması çok doğal, dünyada da öyle.
Haberin fotoğrafları