kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
‘Cennet’ adlı sinema filminde yedi yaşındayken annesi ölen bir çocuğu canlandıran Düzyatan, "Yaşam bir tercihtir. Bence herkes kendi cennetinde, kendi istediği hayatı yaşamalı" diyor.

Tiyatro karın doyurmuyor diye dizilerde oynuyorum

Son günlerde Dot Tiyatrosu'nda sistemi eleştiren 'Kürklü Merkür' oyunuyla dikkatleri çeken Engin Altan Düzyatan Marie Claire dergisine konuştu: Tiyatro karın doyurmuyor!..
Yaklaşık yedi yıldır oyunculuk yapan Engin Altan Düzyatan'ın adını son günlerde çok sık duymaya başladık. Yakışıklı oyuncunun şansı, 2007'nin yazında aniden döndü. Önce birbiri peşi sıra film teklifleri geldi, sonra Haluk Bilginer'le birlikte 'Sevgili Dünürüm' adlı dizide rol alması istendi. Ardından hayalindeki tiyatro teksti karşısına çıktı ve DOT Tiyatrosu'ndaki 'Kürklü Merkür'de rol almaya başladı. Ayrıca 'Cennet' adlı bir sinema filmi çekti. Düzyatan kariyerinde hızla ilerleyişini, her projeyi sırf içinde bulunmak adına kabul etmemesine ve şansa bağlıyor...

* Son günlerde sık sık adınızı duyar olduk ama size dair gizem perdesi tam olarak aralanmadı...
Şu anda kendimi İstanbullu biri olarak saysam da, aslında İzmirli'yim. Orada doğdum ve üniversiteyi bitirinceye kadar da orada yaşadım. Güzel Sanatlar Lisesi'ne gittim ve okulda en fazla oyunculuk dersinden zevk aldığım için, Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü'ne başvurdum ve sınavları kazandım. Aslında amacım bir tiyatro oyuncusu olmaktı ama nedense üniversite yıllarımda, bir anda tiyatrodan soğumaya başladım.

YURTDIŞI İSTERİM
* Ama okulu bırakmadınız...
Okul sırasında bir casting ajansına bağlıydım. Birkaç küçük işte yer aldım. Üniversite bitince, ajansım sayesinde İstanbul'a geldim. Aslında hayalim yurtdışına gitmekti ama olmadı. Belki ileride bu hayalim gerçek olur.

* Yeni filminiz 'Cennet', sizin ilk ciddi film projeniz, öyle değil mi?
Aslında 'Cennet' üçüncü filmim ama şu anda ön planda olduğum için, diğerlerinden daha çok konuşuluyor.

EKRANDAKİ İŞLER DEJENERE
* Bundan sonra daha çok televizyondaki projelerde mi yer almak istiyorsunuz yoksa sinema ve ilk gözağrınız tiyatro mu ağır basacak?
Ben pek televizyon seyretmem. Bu çok özel bir şey değil aslında, seyretmediğim için mutluyum diye bir şey de yok. Sadece seyretmemeyi tercih ediyorum. Çünkü televizyon sektörünün gün geçtikçe biraz daha dejenere olmaya başladığını düşünüyorum. Ama ne olursa olsun, televizyon dünyasının içinde olmak zorundayız ve olmaya da devam edeceğiz. Gerçekler ortada; sadece tiyatro yaparak ya da film çekerek yaşayamayız.

* Neden dejenere olduğunu düşünüyorsunuz televizyon sektörünün?
Çok fazla dizi var. Bu durum böyle devam edemez. Sektörde o kadar oyuncu ve yönetmen yok. Dizi çekince para kazanılıyor diye, kenarda biraz parası olan herkes bu işe giriyor. Bu yüzden sektör dejenere olmaya başladı ama ben her jenerasyonun sonunda saf bir şeylerin doğduğuna inanıyorum.
Haberin fotoğrafları