Gül-Talabani görüşmesi sona erdi

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Irak'ın kuzeyindeki Kürt yönetiminin bölgede bulunan terör örgütü PKK unsurlarına baskı yaparak, onlardan ya silahlarını bırakmalarını ya da bölgeyi terketmelerini istediğini söyledi.

Ankara'ya 2 günlük çalışma ziyaretinde bulunan Celal Talabani, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, ''Bölgedeki Kürt yönetimi, burada bulunan PKK unsurlarına baskı yaparak ya silahlarını bırakmalarını ya da bölgeyi terketmelerini iletti, istedi. Bölgede büyük bir sorun yarattıklarını kendilerine belirtti'' diye konuştu.

Irak anayasasının, Irak toprağında herhangi bir silahlı grubun barınmasına izin vermediğini vurgulayan Talabani, ''Biz bir Müslüman ülke olarak, komşularımıza karşı kendi ülkemizde kendine güvenli bir bölge oluşturan ve başka komşu ülkelere karşı silahlı eylemlerde bulunan herhangi bir gruba tabii ki karşıyız, bunu kabul etmeyiz'' dedi.

Bir soru üzerine, terör örgütü PKK ile mücadele konusunda bir siyasal çözümün Türkiye ile ilgili bir husus olduğunu, kendilerinin bu konuya müdahale etmeyeceğini kaydeden Talabani, geçmişte sarfettiği, ''Bir Kürt kedisi bile teslim etmem'' biçimindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:

''Burada bir yanlış anlama sözkonusudur. Ben Kürt kedisi demedim, Irak kedisi dedim. Biliyorsunuz ben Irak Cumhurbaşkanı'yım. Cumhurbaşkanı olarak, Irak'ın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığı için Kur'an-ı Kerim'e ant içtim. Türkiye gibi dost bir ülke olsa dahi bir Iraklı'yı Türkiye'ye teslim etmek, Irak anayasasına aykırıdır.''

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, siyasal, ticari, ekonomik, petrol, kültürel ve diğer tüm alanlarda Türkiye sağlam ilişkiler kurmayı istediklerini söyledi.

Ankara'ya 2 günlük çalışma ziyaretinde bulunan Celal Talabani, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, sözlerine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e davetinden dolayı teşekkür ederek başladı.

Irak'ta diktatörlük döneminde kendileri muhalefetteyken, Abdullah Gül ve o zamanki partisinin kendilerine sundukları destekten dolayı teşekkür eden Talabani, ''Türk halkı, biz muhalefetteyken bize büyük yardımlarda bulundu. Türk halkına, tüm askerlere, komutanlara, Türkiye'deki tüm liderlere şükranlarımı sunuyorum. Biz muhalefetteyken bize bir vize konusunda bile cimrilik yapan ülkeler vardı. Buna karşın Türkiye, yüzlerce mülteciyi barındırmış ve bağrına basmıştır'' diye konuştu.

Talabani, Ankara'yı ziyaretinin amacının, Türkiye ile stratejik, sağlam ve uzun süreli bir ilişki kurmak olduğunu vurgulayarak, bu çerçevede Irak yönetiminin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye'deki tüm bakanlara selam ve saygılarını getirdiğini kaydetti.

''Heyetimizde oluşan sentez, bizim Türkiye ile ne denli ilişki kurmak istediğimizin bir kanıtıdır'' diyen Talabani, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz burada siyasal, ticari, ekonomik, petrol, güvenlik, kültürel ve tüm alanlarda sağlam ilişkiler kurmayı istiyoruz. Cumhurbaşkanı Gül'ün de ifade ettiği gibi, aramızdaki bu ilişkinin Ortadoğu'da siyasal istikrar ve ekonomik açıdan örnek iki komşunun ilişkisi biçiminde olmasını istiyoruz. Irak ile Türkiye halkı arasında sağlam ve eskilere dayanan güçlü bir bağ bulunmaktadır. Bu bağlar dinsel, tarihsel ve yüzyıllara dayanan bir ilişkidir. Aramızda ortak çıkar ve ortak felaketler mevcuttur. Bu zorluklar, bu acılı durumları ortadan kaldırmak için de inşallah ortak bir biçimde hareket edeceğiz. İnşallah bakanlar kendi meslektaşlarıyla görüşerek, aramızda sağlam ilişkiler inşa ederler.''

Talabani, bu sözleri söylerken, Irak Petrol Bakanı Dr. Hüseyin El Şehristani'ye bakarak, ''Ne denli daha çok boru hattı inşa edersek aramızdaki ilişkiler de o denli çok genişleyecektir. Aramızdaki bu ekonomik ilişkiler, güvenlik, kültürel ve siyasal alanlarda da büyük bir işbirliği sağlayacaktır. Ben bunu söylerken tabii ki diğer bakan arkadaşlarımız bana küsmesinler, çünkü burada herkesin bir vizyonu ve görevi vardır, bu görev için gelmişlerdir buraya'' diye konuştu.

Talabani ayrıca, Cumhurbaşkanı Gül'ü Irak'a davet ettiğini ve kendisinin de bu daveti onayladığını kaydetti.

SORULAR

Talabani, bir gazetecinin, terör örgütü PKK ile mücadele konusundaki değerlendirmesini ve kendisinin bu konuda bir siyasal çözüm isteğinin olup olmadığını sorması üzerine, ''Irak'ın yaklaşımı net ve açıktır. Irak'ın anayasası, Irak toprağında herhangi bir silahlı grubu barınmasına izin vermez. Aynı zamanda Türkiye ile Irak arasında güvenlik alanında bir işbirliği sözkonusudur. Irak, buna bağlıdır'' dedi.

Siyasal çözüm konusunun Türkiye'yi ilgilendiren bir husus olduğunu ifade eden Talabani, ''Biz bu konuya müdahale etmeyiz'' diye konuştu.

Talabani, terör örgütü PKK'nın lider kadrosunun teslimi için Türkiye'den gelen istekleri karşısında geçmişte sarfettiği, ''bir Kürt kedisi bile teslim etmem'' biçimindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, ''Burada bir yanlış anlama sözkonusudur. Ben Kürt kedisi demedim, Irak kedisi dedim. Biliyorsunuz ben Irak Cumhurbaşkanıyım. Cumhurbaşkanı olarak Irak'ın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığı için Kur'an-ı Kerim'e ant içtim. Türkiye gibi dost bir ülke olsa dahi, bir Iraklıyı Türkiye'ye teslim etmek, Irak anayasasına aykırıdır'' diye konuştu.

''Türkiye'deki kardeşleriyle, iki ülkeyi ilgilendirecek biçimde, güvenlik alanında geniş çaplı bir mutabakat üzerinde konuşacaklarını'' kaydeden Talabani, şunları söyledi:

''Biz, bir Müslüman ülke olarak komşularımıza karşı kendi ülkemizde kendine güvenli bir bölge oluşturan ve başka komşu ülkelere karşı silahlı eylemlerde bulunan herhangi bir gruba tabii ki karşıyız, bunu kabul etmeyiz. Bölgedeki Kürt yönetimi burada bulunan PKK unsurlarına baskı yaparak ya silahlarını bırakmalarını ya da bölgeyi terketmelerini iletti, istedi. Zira kendilerine bölgede büyük bir sorun yarattıklarını belirtti. Özellikle de en büyük ülke olarak gördüğümüz, komşu ülke olarak gördüğümüz Türkiye'ye karşı bir silahlı eylem yapıyorsa, bunu asla kabul etmediğimizi söyledik.''

Irak Devlet Başkanı Talabani, Türkiye ile birçok alanda ortak çıkarlarının, ekonomi ve tüm alanlarda ilişkilerinin mevcut olduğuna dikkati çekti.