kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Mart 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Deniz Baykal: "Volkan, Sevilla panteri"

Salı gecesi Deniz Baykal evindeydi. "Bütün aile" maç izliyordu.
"Torun Alican" hariç herkes Galatasaraylıydı.
Ama o akşam "herkes Fenerliydi."
Fenerbahçe 2-1 yenik duruma düşünce her kafadan bir ses çıkmaya başladı.
Okul tatil olunca, Gençlerbirliği'nin "futbol okuluna" devam eden "torun Alican" kaleci Volkan'a verip veriştiriyordu.
İşte bu sırada Deniz Baykal'ın telefonu çaldı.
Arayan "iletişim danışmanı" Baki Özilhan'dı:
- Efendim, asker bildiri yayınladı... İzninizle okuyorum.
Deniz bey dinledi, hiçbir yorum yapmadı, Özilhan'a teşekkür etti, telefonu kapattı. Ve "ekran başına" döndü.
Ev halkında "Fenerbahçe elenecek" düşüncesi yaygınlaşınca...
Deniz Baykal "şimdi beni iyi dinleyin... Özellikle de Alican sen" diye sesini yükseltti:
- Şimdi Sevilla bir gol daha atar... Skor 3-1 olur.
- Ardından Fener'den bir gol gelir... 3-2.
- Maç böyle biter, uzatmaya gider.
- Uzatmada Zico, şu taktiği uygular:
Kanije savunması.
- Ve sonucu penaltılar belirler.
Alican:
- Dede, penaltılarda Fenerbahçe'nin işi zor olur... Zira Volkan'ı görüyorsun.
"Dede" Deniz Baykal:
- Alican, yanıldığını göreceksin.
- Volkan büyük kaleci... Maçın başında hatalı gol yemesi onun yıldızını söndürmez.
- Kaleci Turgay (Şeren) Berlin'de devleşmişti... "Berlin panteri" unvanını almıştı.
- Volkan da penaltılarda devleşecek... "Sevilla panteri" olacak.
Maç boyunca Deniz beyin telefonu çaldı durdu.
Kimi "Genelkurmay bildirisi" için arıyordu.
Kimi "grup konuşmasını tebrik için."
Ama Deniz bey telefonlara bakacak durumda değildi.
Zira "Zico'ya akıl, Fener'e taktik, Volkan'a moral vermekle meşguldü."