kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Mart 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Bir çay molası

Bir an soluk alıp orduhükümet spekülasyonlarının dışına çıkalım, bir çay içip, çok daha geniş bir pencereden çevremizdeki dünyaya, olaylara bakalım. Gördüklerimizin hem daha heyecan verici, hem daha karmaşık hem de Türkiye'de yaşanan ve yakın dönemde yaşanacak olayları anlamak açısından daha üretken ve verimli olduğunu belki görürüz!..

Türkiye'nin kuzeyi ve güneyi
Geçenlerde Güler Sabancı'nın yaptığı bir açıklamadan başlamak mesela... Sabancı, güney ve kuzeyimizin parayla dolduğunu söylüyordu: Kuzeyde Ruslar güneyde Araplar ellerinde enerji kaynaklı büyük fonlar biriktirmiş durumdalar. Kullanabilirse Türkiye bu fonlardan çok büyük kazançlar elde edebilir.
Bunu söylediğimiz anda bu iki dünyada ortaya çıkan gelişmelerin Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini iyi hesaplamak gibi bir zorunluluğumuz yok mu?

Rusya ana...
Mesela Rusya!
Yeni bir seçim yaşandı. Batı basınının seçilmiş Devlet Başkanı Medvedev için manşetlerinde kullandığı sıfatlar akıl alır gibi değil. Time, ' fareden çara' derken Le Monde, ' çar olacak vezir mi ?' diye soruyordu. Fakat tümünün üzerinde uzlaştığı bir temel saptama var: bu adam bir bilmece!
Niye bilmece dendiği açık.
Önümüzdeki iki ay başkanlığı sürdürecek olan Putin'in Medvedev'le olan ilişkisi! Her şeye rağmen Putin gibi eski komünist bürokrasi kökeninden gelmemiş ve KGB ile ilişkisi olmamış bir Medvedev'in iktidar döneminde Putin oluşumuna, hatta makinesine diyelim, vereceği destek, onunla yapacağı işbirliği...
Medvedev Putin'in bir devamı, her şey bugünün bir uzantısı mı olacak yoksa bu genç adam zamanla kendi damgasını iktidara vuracak mı?
Bu sorunun yanıtını henüz bilmiyoruz. Ama elbette ki, paylaşılmayan bir varlık olan iktidar Medvedev'i de büyüleyecek ve Putin bir süre sonra kenara itilecek. Ne var ki, buna bağlı olarak ortaya çıkacak bürokrasiiktidar çatışması ne ifade edecek, göreceğiz.

Bağımsızlık bağımlılığa dönüşürse
Fakat tam o noktada dünyanın başka bir yöresinde meydana gelen bir gelişme göreceklerimizin ne olacağı konusunda ipuçları veriyor.
Kosova, Sırplardan bağımsızlaştı. Avrupa bu oluşumu destekledi. Rusya ise itiraz etti. Doğal! Kosova bağımsızlaşması bir 'usul' olursa Abhazya gibi toplulukların Gürcülerden bağımsızlaşması söz konusu. Bunun da Rusya'nın hayat kaynağı olan enerji konusunda ne türden sorunlar doğuracağı açık.
Gene tam bu sırada Ermenistan'da bir seçim yapıldı. Daha önce Türkiye'yle daha ılımlı ilişkiler kurmuş olan Petrosyan kaybetti. Sarkisyan kazandı. Bunu sokak gösterileri, şiddetli çatışmalar izledi. Petrosyan hakkını aramak için mahkemelere gideceğini açıklarken Türkiye apar topar yeni seçilen başkanı kutlayıp elini güçlendirdi.
Dünya alem biliyor ki, o bölgede meydana gelecek ters bir olay, huzursuzluk diyelim, gene petrol fiyatlarını alt üst edecek, enerji sorununu büyütecek.

Irak: Bütün kötülüklerin anası
En nihayet Irak sorunu. Nobel ödüllü iktisatçı Stiglitz'in Guardian'a yaptığı açıklama (28 Şubat 2008)...
Sadece şu son beş yılda diyor, Stiglitz, petrol fiyatları 25 dolardan 100 dolara çıktı . Fiyat artışında en büyük etken Amerika'nın Irak'a saldırmasıdır. Bu iş sonunda petrol üreten ve satan ülkelere yaramış ama dünyanın geri kalan kısmı üstünde, aileden devlete kadar, facia düzeyinde etkiler meydana getirmiştir. Bu etkiler daha da genişleyecektir.
Kısacası, petrol fiyatları artıyor, etrafımız daralıyor, yakın gelecek hassasiyet sinyalleri veriyor. Biz tam bu sırada Irak'a giriyoruz, çıkıyoruz...
Pardon, çayınız bitmiş miydi? Buyrun, yeniden bitmeyen tartışmalarımıza, türbana, Kürt sorununa dönebilirsiniz!