kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Ceyn'in bir özelliği de 40 yıllık külhanbeylerine taş çıkartacak şekilde ustaca tespih çekmesi.

Maymun Ceyn'le bir gün...

Müjgân HALİS
Suriye'den Antakya'ya kaçak yollarla sokulmak istenirken yakalanan maymun Ceyn, zekasıyla herkesi şaşırtıyor Suriye'den Antakya'ya kaçak yollarla sokulmak istenirken yakalanan maymun Ceyn, zekâsıyla herkesi şaşırtıyor..
Adı Ceyn. O, Afrika kökenli bir şempanze. Üç yıllık ömrünün büyük kısmını Suriye'de geçirdikten sonra, Antakya'nın Reyhanlı ilçesinden Türkiye'ye sokulmak istenirken, kendisini hiç tanımadığı insanların arasında buluvermiş. Yolumuzu Ceyn için Antakya'ya düşürdük ve keskin zekâsıyla herkesi şaşkına düşüren bu akıllı yaratıkla bir gün geçirdik. Kentin gözbebeği haline gelen bu hayvan, üç aydır belediyenin hayvanlarla ilgili tek birimi olan Mezbaha Müdürlüğü'nde tutuluyor. Her gün yüzlerce hayvanın kesildiği bir yerde, maymunun bakımını yapmak oldukça garip ama görevli veterinerler, onu hoş tutmak için elinden geleni yapıyor. Evcil hayvanlarla ilgili eğitim aldıkları halde, Ceyn için adeta yeniden öğrenci olmuşlar. Her gün yeni bir yeteneğini keşfettikleri Ceyn'i anlatırken, çocuklarını öven babalar gibiler. Ahmet Kilisli ve Suphi Dayı, çayını soğutarak içen, tespih çeken, temizlik konusunda titiz davranan Ceyn'i neredeyse dizlerinde hoplatacaklar. Maymunun özgürlüğünü kısıtlamak onları üzse de, insanın gözlerinin içine bakarak huyunu-suyunu anlayan bu akıllı maymundan ayrılmak istemedikleri her hallerinden belli. Ceyn yakında Antakya Parkı'nın içindeki yeni barınağına geçecek ama anlaşılan o ki, kalıcı bir çözüm bulunana kadar yalnızlıktan kurtulamayacak. Ya kendisi gibi kaçakçıların elinden kurtulan bir türdeşinin yolunun Antakya'ya düşmesini bekleyecek ya da büyük kentlerdeki hayvanseverlerin onu keşfedip, yalnızlığına son vermelerini...

ÇAYI ÇOK SEVİYOR
Günde ortalama 25 bardak çay içen, sıcak çayı soğutmayı ihmal etmeyen, simidi ve ekmeği çaya batırarak yiyen Ceyn, şekersiz çaydan hiç hoşlanmıyor. İlk gün çok üşümüş bir şekilde Antakya'ya getirilen Ceyn'in soğuktan titrediğini gören veterinerler, "Acaba çay içer mi?" diye düşünmüşler ve şekerli çaya bayıldığını keşfetmişler. Bardaklar dolusu çay içen Ceyn, şekeri yetersiz olunca çayı döküyor ya da şeker verilince de özenle karıştırıp, afiyetle içiyor. Sıcak bulduğu çay için de yedek bardak isteyip, bardaktan bardağa aktararak soğutuyor. Kıtlama çay içmeyi de seven Ceyn'in özel olarak çay yapılıyor ve artık hücresine tek bardakla değil, bir tepsi dolusu pet bardakla gidiliyor.

TABAKLA YEMEK YİYOR
Ceyn, önüne tencereyle konan kuru fasulyeyi yemiyor. Önce kaşık istiyor, sonra da tabak. Yemeği kaşıkla tabağa aktarıyor, ondan sonra yiyor. Ceyn'in kaçtığı zamanlarda ise ikna olduğu tek yiyecek marul. Öte yandan, ayçekirdeği ve çam fıstığı da müptelası olduğu diğer yiyecekler. Yarım saatte bir kilo çekirdeği tüketecek kadar da hızlı. Ceyn elma, galeta, muz ve zeytine de asla hayır demiyor.

TESPİH ÇEKİYOR
Antakya Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Suphi Dayı, Ceyn'in en sevdiği insan. Hayvanın insanların kendisine yaklaşım biçimini kolayca ayırt ettiğini ve buna göre davrandığını söyleyen Dayı, Ceyn'e geçtiğimiz günlerde elindeki tespihi vermiş. Maymunun insan gibi tespih çektiğini gördüğünde de çok şaşırmış. Bir süredir kapalı yerde kaldığı ve havaların ısınmasıyla dışarı çıkma isteği belirginleştiği için, hayvanı oyalamak amacıyla çeşitli oyunlar icat eden Dayı, Ceyn'in gördüğü her şeyi taklit ettiğini de bu sırada keşfetmiş.

ÇOK TİTİZ
Ceyn yakınında biri temizlik yapınca, o da verilen bez parçasıyla hücresinin parmaklıklarını silmeye başlıyor. Bir lekeyi tamamen çıkarmadan da temizliği bırakmıyor. Hücresini paspaslarken, biriken suları da kovada sıkmayı ihmal etmiyor. Bazen görevlilerin elinde gördüğü benleri bile leke sanıp, onları sivilce patlatır gibi patlatmak istiyor. Kollardaki ve bacaklardaki kılların kirlilikten olduğunu düşünüyor ve koparıyor. Acıttığını anlayınca da, elleriyle ovarak acıyı azaltmaya çalışıyor.

ARAPÇA BİLİYOR
Ceyn insanların yaklaşımına göre tepki veriyor. Kendisine yumuşak yaklaşana uysal, sert yaklaşana ise öfkeli yaklaşıyor. Arapça bildiği düşünülen Ceyn, sözcüklerden çok, davranışlara tepki veriyor. Bir gün odadaki elektrik kablosundan uzaklaştırmak için kendisine elindeki sopayla yaklaşan görevliye, sopadan kopan parçayı alıp atmış. Ceyn emir almaya kesinlikle alışık değil, davranışı görüyor ve kendi iradesiyle uyguluyor ya da uygulamıyor.

ABDEST ALIR GİBİ YIKANIYOR
Ceyn kendi başına yıkanabiliyor, hem de abdest alır gibi. Görevlilerden aldığı hortumla önce gargara yapıyor, sonra ellerini ve ayaklarını yıkıyor. Kendisi için özel alınan koltuğu sevmemiş olacak ki, koltuğu parçalamış ve üzerinde oyun oynuyor. Yatması için yaptırılan sünger yatağın sonu da aynı olmuş. Çünkü Ceyn sert zeminde uyumayı seviyor.

SİGARAYI SEVMEMİŞ
Ceyn görevlilerin elinde gördüğü sigarayı da denemiş ama tadını pek sevmemiş. Elindeki sigarayı söndürmek için bir şeyler aranmış, sonra getirilen kül tablasına sigarayı özenle söndürmüş.

GÖZÜ DIŞARIDA
Doğası gereği özgür olmak istediği için, Ceyn her fırsatta kaçmaya çalışıyor. Ceyn'in her kaçışı bir öncekini aratacak incelikte. Örneğin bir defasında özel hücresinin demir çubuklarını kırıp kaçmış. Suphi Dayı bu konuda şunları söylüyor: "Görevlilerden gizlice ele geçirdiği bir demir çubuktan levye üretti. İşçilerden kaptığı demirin önce ucunu sivriltti, sonra da onu yavaş yavaş eğerek kafesin kapısına uyacak şekilde levye haline dönüştürdü." Güçlükle ikna edilen Ceyn tekrar özel odasına alınmış alınmasına ama yeni sürprizler hazırlamayı da ihmal etmemiş.

KÖPEKLERDEN KORKUYOR
Ceyn bir kaçışı sırasında, mezbahahaneden üç kilometre kadar uzaklaşmış. Ancak köpek havlamalarını duyunca, sanki kaçan kendisi değilmiş gibi, kendisini ikna etmeye çalışan görevlilerin önüne geçmiş ve kendi ayaklarıyla gidip hücresine oturmuş.

KOMŞU ZİYARETİ DE YAPTI
Ceyn'in her kaçışında bir macera var. Kendisini bahçede bulduğu bir gün önce dışarıya park etmiş arabayı yıkamış. Önce özenle sabunlamış, sonra da hortumla durulamış ve paspaslarını güneşe çıkarmış. Sonra da komşu evlere gidip, evlerin girişindeki erzak dolaplarını boşaltmış. Ardından damlara çıkıp, sele zeytinlerinin tadına bakmış ve portakal ağaçlarından portakal toplayıp yemiş.

ÇALINMAK İSTENMİŞ
Onun zekâsının farkında olan birtakım kötü niyetli kişiler, bir ay kadar önce Ceyn'i çalmaya çalışmışlar. Suphi Dayı bu girişimi şöyle anlatıyor: "Bir otomobille geliyorlar ve onu tuttuğumuz yerin demir parmaklıklarını kırıp, hücresinden çıkarıyorlar. Çevre sakinleri fark etmişler, bize haber verdiler. Biz de aracın plakasını polise bildirdik. Polis çok uzun sürmeden hırsızları yakaladı. Ceyn'i şimdi çok daha sıkı koruyoruz."

YENİ YERİ HAZIR
Ceyn için Antakya Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü özel bir barınak yapmış bile. Antakya Parkı'nın içindeki barınağın tamamı ahşaptan yapılmış, önü demir parmaklıklarla kaplı. Barınağın yazlık ve kışlık bölümleri de var. Veteriner hekim Ahmet Kilisli, demir parmaklıklar arasında yaşamanın Ceyn için kolay olmadığını, o yüzden barınağın hızlıca hazırlandığını söylüyor: "Şempanzelerin koşması, ağaçlara tırmanması, sallanması gerekiyor. Bunların hiçbirini yapamayınca, Ceyn biraz agresif davranabiliyor. Yeni yeri hazır olunca en azından buradan daha özgür olacak." Antakya'da bir hayvanat bahçesi olmadığı için Ceyn kendisine bir arkadaş bulunana kadar barınakta tek başına kalacak.

TV'LERDEN TEKLİF VAR
Ceyn'in meşhur olması ile birlikte çeşitli televizyon kanallarından teklif aldıklarını söyleyen veteriner Ahmet Kilisli, "Ancak nasıl davranacağını tam olarak kestiremediğimiz için bu teklifleri geri çevirdik," diyor.
Haberin fotoğrafları