kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Şükrü Saracoğlu Stadı'nın politik öyküsü

Ecevit KILIÇ
Azınlıklara ait mallar arasında en değerlisi olarak, şu an Şükrü Saracoğlu Stadı'nın bulunduğu arazi gösteriliyor. Türkiye'de futbolun ilk oynandığı yerlerden biri olan ve ilk adı Papazın Çayırı olan statla ilgili en büyük kavga ise İttihat ve Terakkiciler ile Kemalistler arasında yaşandı..
Devletin el koyduğu azınlıklara ait taşınmazların belki de en önemlisi Katolik cemaatine ait olan Papazın Çayırı. Yani bugünkü adıyla Şükrü Saracoğlu Stadı. Azınlıkların elinden alındıktan sonra stat ile ilgili en büyük kavga, İttatçılarla Kemalistler arasında yaşandı. Hatta kırılma noktalarından biri oldu. İşte Papazın Çayırı veya Şükrü Saracoğlu Stadı'nın politik öyküsü... İkinci Abdülhamid dönemi... Futbolu tütün ve pamuk ticaretiyle uğraşan İngilizler oynuyor. Yer ise Kadıköy'deki Papazın Çayırı. Katolik Kilesi'ne ait çayırda özellikle Rum gençler ile İngilizler iddialı maçlara tutuşur. Maçların saha kenarındaki kalabalık çoğunluğunu ise Türkler oluşturur. Çünkü Müslüman Türk seyircilerin futbol oynaması yasaktır, kalabalıkların bir araya toplanmaması gerekir. Ancak Abdülhamid'in istibdat döneminin yasaklarına rağmen futbolun kişisel zevki ve teknik özelliklerinin cezbediciliğine kapılan Müslüman gençler gizlice futbol oymaya başlar. Gizli gizli kulüpler kurulur.

İTTİHATÇILARIN STADI
İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra ise futboldaki yasak ortadan kalkar. Siyasi örgütler de gençlerle yakından ilgilenmeye başlar. Bu da siyasilerin yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan futbol kulüplerine yönelmelerine yol açar. Futbolun Rumların kontrolünde olması İttihat ve Terakkicileri rahatsız eder. Bunun için İttihat ve Terakki Fırkası yöneticileri, Türk gençlerini kulüp kurmaya teşvik eder. İttihatçıların girişimi sonucu İzmir'de Altay kulübü kurulur. Kentin idareci ve sporcularını bir araya getiren dönemin Osmanlı Meclisi Mebusan üyesi Celal Bayar, kulübün kuruluşunda da bizzat görev alır. Daha sonra cumhurbaşkanı olacak olan Bayar, Altay kulübüne cemiyet binasında yer verir. Devletin Altay'a yardımları bununla da bitmez, Birinci Dünya Savaşı çıktığında Altaylı futbolcular askere de alınmaz. Bu dönemde milliyetçi akımı güçlendirmek isteyen İttihat ve Terakkiciler, futbolun ilk oynandığı kentlerden olan İstanbul'da takım ve kulüp oluşturma çalışmalarını yürütmektedir. Bununla da bizzat Talat Paşa ilgilenir. Sonunda İttihatçılar, Kadıköy'de Galatasaray'dan ayrılan bir grubun kurduğu Progres adlı kulübü satın alır ve adını 'Altınordu' diye değiştirirler. Kulübün başkanlığına da Talat Paşa getirilir. Diğer İttihatçılar da kulübe yönetici olurlar. Saha olarak ise cemaatin elinden aldıkları Papazın Çayırı'nı seçmişlerdir. Henüz futbolcu piyasası olmamasına karşın Altınordu, diğer kulüplerdeki iyi futbolcuları toplar. Birinci Dünya Savaşı'nda özellikle Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve diğer takımların futbolcuları cephelere savaşa giderken, Altınordulu futbolculara askerlikten muafiyet getirilir. Diğer takımların ilk 11'i tamamlamakta zorluk çektiği hatta sahaya eksik çıktığı bu dönemde, Altınordu tam kadro sahadadır. Bunun sonucunda da 1917 ve 1918 yıllarında üst üste İstanbul şampiyonu olurlar. Bu dönemde rakipleri Fenerbahçe'nin iyi futbolcularını da transfer ederler.

SARACOĞLU ETKİSİ
Ancak, savaş bitince Altınordu için zor günler başlar. Önce eski gücünü kaybeder, sonra da kapanır. Cumhuriyet kurulduğunda İttihat ve Terakki Partisi silinip gider ama futboldaki etkinliği az da olsa sürer. İttihatçılar da kapanan Altınordu'nun yerine Kadıköy'de İttihatspor'u kurar. Bu sırada Fenerbahçe, gittikçe güçlenir. Papazın Çayırı'nı da Fenerbahçe kullanmaya başlar. Tek parti döneminde Fenerbahçe'nin yöneticileri de çoğunlukla siyasetçiler olur. Bunlardan biri, Tarım Bakanı Sabri Toprak'tır. Ardından aynı koltuğa oturan Ali Naci Karacay etkin bir siyasetçidir. Karacay'dan bu görevi devralan Muvaffak Menemencioğlu ise önemli bir bürokrattır. Fenerbahçe'de görev yapan en ünlü siyasetçi ise Şükrü Saracoğlu olur. Önce Maliye ardından Adalet Bakanı olan Saracoğlu, en son Başbakanlık yapar. Ama yine de bir sahaları yoktur.
Haberin fotoğrafları