Turnuva işte böyle pazarlanır

2002 Dünya Kupası üçüncülüğünün ardından 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası ve 2006 Dünya Kupası'nda finallere gidemeyen milli takımımız, ev sahibi İsviçre'nin yanısıra Portekiz ve Çek Cumhuriyeti'nin de yer aldığı grupta zorlu bir mücadele verecek.
Dün Swissotel'de rakibimiz İsviçreli yetkililerle uzun uzun konuşma fırsatı bulduk.
İsviçre Futbol Federasyonu Başkanı Ralph Zloczower ile özel konuşma imkanımız oldu. Başkan Zloczower ilk kez 1966'da geldiği İstanbul'daki değişimi şaşkın gözlerle izlerken sorularımızı cevapladı. Zloczower, Türkiye-İsviçre arasındaki 2005 yılındaki olaylı maçı geride bırakmamız gerektiğini ısrarla vurguladı. Bizlere karşı davranışlarına, federasyon yöneticilerimiz ile konuşmalarına baktığımızda İsviçre'nin gerçekten bu karşılaşmayı geride bıraktığını gördük. Çünkü İsviçre, milli takımımızın sayesinde çevre ülkelerden gelecek birçok Türk yurttaşımızın önemli bir gelir getireceğinin net farkındalar.

KUHN DA UNUTMUŞTU!
Euro 2008 finallerinin kura çekimine gittiğimde olaylı 2005 maçının öncesinde öfkesini gözlerine kadar yansıtan İsviçre Milli Takımı Teknik Direktörü Kuhn'un da öncelikle bu konuyu önemseyerek hareket ettiğini görmüştüm. Kuhn, "Biz Türk misafirlerimizi ağırlamaktan mutluluk duyarız. 2005 yılında yaşananlar yaşandı ve geride kaldı" diyerek adeta bir turizm elçisi gibi davranmıştı.
Ülkesinde İtalyan, Alman, Türk ve Fransız yurttaşları bulunduran İsviçre, Euro 2008'e sadece ticari bir profesyonellikle bakıyor. Dolayısıyla Türkiye ile yaşanan olaylı maçla ilgili olumsuz tek bir ifade bile kullanmamaya özenle dikkat ediyorlar.

DENEYİMLİ CEO WEİBEL
Young Boys'un eski başkanı olan Zloczower'in öncesinde Federal Hükümet Nezdinde Euro 2008 Delegesi olan bir başka Young Boys taraftarı Dr. Benedikt Weibel ile de konuştuk. İsviçre, bu şampiyonanın ev sahipliğinin yöneticiliğini yılların deneyimli CEO'su Weibel'e bırakmış. Doktor Weibel, tam 14 yıl İsviçre Demiryolları'nın CEO'su olarak görev yapmış. Ardından Fransa Demiryolları'nda da yöneticilikte bulunmuş. 2006 Dünya Kupası'nda hızlı trenlere rağmen özellikle maç sonraları balık istifine dönen vagonlarda yolculuk yapmak oldukça zordu. Weibel ve ekibi 2006 Dünya Kupası'nı yakından izlemiş ve bu tip aksaklıkları yerinde görmüş: "İsviçreli vatandaşlardan bu yolda çok şikayet duydum. Demiryolu ulaşımında turnuva süresince herhangi bir sorun yaşanmaması için her türlü tedbiri aldık. Her yolcumuz rahat bir seyahat geçirecek".

DERS ALMAK ZORUNDAYIZ
Gerek Zloczower gerekse Weibel, İstanbul'a geldiklerinde ülkelerini ve bir organizasyonu aslında içlerinde derin kin besledikleri bir ülkeye nasıl pazarlayacaklarının dersini verdiler. Yolu, metrosu olmayan bir yere Olimpiyat Stadı yapan bizlerin bunlardan ders çıkarması ve tıpkı Weibel'in 2006 Dünya Kupası'nda yaptığı gibi gelecek turnuvalara ev sahipliği yapmaya aday bir ülke olarak bu organizasyonu yakından izlememiz şart. Ülkemizi tanıtmak için bizim profesyonel davranmak ve bir organizasyonun sadece stat yapmakla kalmadığını öğrenmek için ders almamız gerekiyor.