kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Hacer GEMİCİ
Enerji Hattı

DUY'u özel sektör ele geçirdi peki kamuyu kim kurtaracak?

Büyük resim için tıklayın
Yaklaşık 1.5-2 yıl önce "Elektriğe zam yapılsın" diye sürekli ağlayan, Ankara'da arka arkaya zirveler düzenleyen özel sektör elektrik üreticileri farkındaysanız, son bir yıldır derin bir sesizliğe gömüldü. Bir dönem her toplantıda "Zam yapılmazsa batarız" diyen, "Böyle giderse santralin kapısına kilit vuracağız" diye açıklama yapan elektrik üreticileri, 1 Ağustos 2006 tarihinde başlatılan ve DUY olarak ifade edilen Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği'yle bir anda cennetin içine düştü.
Bu tarihten önce ürettiği elektriği devlete bazı dönemlerde 3 YKr'ye satmak zorunda kalan, her doğalgaz zammında maliyetini nereden kısacağını bilemeyen özel sektör, bugün DUY piyasasında elektriğin birim fiyatına 17-18 YKr istiyor. Hatta kamunun elektrik ihtiyacı zirve yaptığında bu rakam 25 YKr'ye kadar çıkıyor. Elektriğin nihai tüketiciye 12-14 YKr'den satıldığı düşünüldüğünde bu rakamlar ciddi kâr anlamına geliyor.
Tabii konuya yabancı okurlarımızı için DUY sistemini anlatmakta yarar var. 2006 yılının yaz aylarında hatırlayacaksınız; 13 ilde birden elektrik kesintileri yaşanmış ve kıyamet kopmuştu. İşte o tarihten sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) iki yıldır uygulaması gerektiği halde bir kenarda bekleyen Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği'ni 1 Ağustos 2006'da uygulamaya başladı.
O tarihe kadar bir elektrik üretim şirketinin sisteme taahhüdünden fazla enerji verdiği zamanlarda kilovat saat başına 3 YKr'ya kadar fiyat iniyordu. Sistemden enerji çekerse de 15 YKr ödemek zorundaydı. İkili yapılan anlaşmalarla kamu kendini korumaya almış durumdaydı. Ancak özel sektör bu şartlar altında üretim yapmak istemiyor ve nazlanıyordu. Hatta yukarıda da belirttiğimiz gibi üretimi durduracağını bile açıklayanlar vardı.

İpler özel sektörün eline geçti
DUY sistemine geçilince devlet, özel sektörden bir borsa mekanizmasıyla elektrik almaya başladı. Bu borsa ile günlük elektrik tüketimi bir gün önceden öngörülerek, tüketilecek elektrik özel üreticilerden ihaleyle satın alınıyor. Burada elektriğin fiyatı saate göre değişiyor. Buna göre özel ve kamu elektrik üretim şirketleri santrallerinin durumuna ve kendi maliyetlerine göre üretebilecekleri elektriği ve fiyat tekliflerini sistem operatörü Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin Milli Yük Tevzi Merkezi'ne bildiriyorlar.
TEİAŞ da sistemin ihtiyaçlarını dikkate alarak fiyat tekliflerini ucuzdan pahalıya göre sıralıyor. Peşinden de elektrik sistemindeki arz talep dengesini sağlamak üzere bu tekliflere göre şirketlere "Üretimini artır ya da azalt" talimatı veriyor.
Aslında DUY sistemi özel sektöre maliyetine göre elektrik fiyatı belirlemesi için fırsat tanıyor. Ancak duyduğumuza göre artık burada ipler kamunun elinden çıkmış durumda. 2007 yılında elektrik talebinde yüzde 10'lara varan artış, ocak ve şubat ayında da aynı oranlarda devam ediyor. Elektriğe ihtiyacı olan devlet özel sektörün DUY sisteminde ortaya attığı yüksek fiyatlara boyun eğmek zorunda kalıyor. Tabi tüm sektörü zan altında tutmamak gerek ama, elektrik talebini gören bazı şirketlerin günde 4-5 saat çalışıp sonra kamu sıkışınca piyasaya 18-20 YKr'lik teklifler verdiği biliniyor. Yukarıda dediğimiz gibi elektrik tüketiminin zirve yaptığı günlerde elektriğin birim fiyatına 25 YKr isteyenler bile oluyor.
Sahte cenneti yaratanlar bir yandan ikili anlaşmalarını fesh edip tamamen DUY'a çalışıyorlar. Kamuya yüksek fiyattan elektrik satarken kendileri Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'den TEDAŞ'tan ucuza elektrik alıyorlar.

Aylık fatura 300 milyon YTL
Bu kurulan sistemin devlete getirdiği aylık yükün 300 milyon YTL'ye ulaştığı konuşuluyor. Duyduğumuza göre kamu enerji KİT'leri ortaya çıkan bu tabloyu düzeltmek için Enerji Bakanlığı'na "DUY'dan vazgeçilsin" diye baskı yapıyor. Türkiye'nin elektrik ihtiyacı sürekli artarken bu kapışmada üstün taraf şimdilik özel sektör görünüyor. Ancak onlar da öğrendiğimizi göre bu piyasadan yorgun düşmüş durumda. "24 saat elektrik üretelim ama devlet bizden elektriği gerçek maliyet fiyatı ile alsın" diyen otoprodüktör şirketlerin sayısı giderek artıyor. Ortak noktada buluşma her iki taraf için de hayırlı olacak herhalde...