kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Figüranlar Taksim'de tir tir titrerken...

Çokça haberi çıktı. Dizilerde figüranlık yapanların sabah ayazında, Taksim'de bekleşirken çekilmiş görüntüleri ekranlara getirilirken, "amele iskelesi gibi" tanımı bile yapıldı. Oradaki insanların gururu, onuru düşünülmeden... Gezi Parkı'nın kıyısında, Atatürk Kültür Merkezi'nin otoparkının karşısında eski kafeteryanın bulunduğu yerde sabah 06.00 ile 10.00 arasında büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Çünkü dizilerde rol alacak figüranlar için orası bir buluşma noktası. Aslında "Bir umutla bekleşenler" tanımlaması buradaki insanlara uymuyor. Zira onlar bir gece öncesinden bağlı bulundukları ajans tarafından "Yarın 07.00'de Taksim'de malum yere gelip, bekleyin" diye davet alıyorlar. Ancak servis araçlarının gelmesi, dağılımın yapılması saat 10.00'u, bazen 11.00'i buluyor. O süre içinde buradaki insanlar sabah ayazında tir tir titriyorlar. Oysa o saatlerde tam karşılarındaki Atatürk Kültür Merkezi'nin fuayesi, bekleme salonları bomboş... Soğukta bekleşenler, sokakta yatıp, kalkan berduşlar değil. "Oyunculuk" hayali kuran, kariyerlerine "bir yerden başlamak" isteyen, günlük kazandıkları 20-30 lira ile (Oysa ajans kişi başına yapımcılardan 150 lira alıyor) evlerinde çorba kaynatmaya çalışan ve dizi figüranlığı yaparak da olsa bu ülkenin "kültürüne, sanatına" katkıda bulunan insanlar. Peki oradaki koca binanın adı "Kültür" merkezi değil mi? Öyleyse bu insanları sokakta niye tir tir titretiyorsunuz? Ayırın bir odacık, verin ellerine bir bardak sıcak çay, bir yandan yudumlayıp, bir yandan servis minibüslerini bekleyiversinler. Haydi Kültür Bakanlığı'ndan da vazgeçtim, onlar böyle küçük detaylarla uğraşmazlar. Onca yapımcı, ajans, televizyon kanalı var. Bütçelerinden üç para ayırıp, bu insanları şu çileden kurtaramazlar mı?