kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Aynı binanın 5. katında oturan komşuları bir üst katta İsmail Ünal'ın oturduğundan habersizdi. Bu kadar mütevazı bir hayatları var.

Beş yıl camdan cama bakıştık

Tuluhan Tekelioğlu
Yüzmeyi Beşiktaş'ta öğrenmiş. Üniversiteyi Beşiktaş'ta okumuş. 10 yıl peşinden koştuğu mahalle aşkıyla evlenip Beşiktaş'a yerleşmiş. Fanatik Beşiktaşlı. Öyle ki, eşine düğün öncesi "Hafta sonları deplasmanlara gideceğim. Önce Beşiktaş'la evliyim!" demiş. 1984'ten bu yana BJK yönetiminde aktif olan İsmail Ünal, 2004'ten bu yana ise Beşiktaş Belediye Başkanı. İlk kez, 26 yıllık eşiyle röportaj verdi. Yeşilçam filmlerini aratmayan hikâyelerini anlattı. Babaya rağmen evlenmişler. Ünal çifti evlendikleri günü bakın nasıl anlatıyor: "Hiç paramız yoktu. Nikâhtan sonra Şefika, gelinliğini değiştirdi, çünkü gelinlikle gidersek çok bahşiş vermemiz gerekiyor. El ele Beşiktaş'a indik, minibüse bindik. Kutlamaya, Tarabya'ya gittik. Arka koltukta oturuyoruz. Önde de biri var. Sonra o da indi. Sanki dolmuş bize gelin arabası olmuştu. Minibüs görünce bunu hatırlarım." Şefika Hanım ise babasının evlenmesin diye kendisine aldığı otomobili reddetmiş. Ve işine uzun süre minibüsle gidip gelmiş. Yani, minibüslerin kişisel tarihlerinde özel bir yeri var.

İSMAİL ÜNAL:
Şefika'yla evlenirken 'Sen benim ikinci evliliğimsin,' dedim. Baktı, gerildi. Programım yatak odamızın etajeri üzerinde durur. Yani eşim nerede olduğumu bilir. Sergen benim için unutulmaz futbolcu, İlhan Mansız, Pascal Nouma da. Serdar Özkan, Serdar Kurtuluş daha iyi işler yapacak.

ŞEFİKA ÜNAL:
Babam, İsmail'le buluştuğumuzu öğrenir öğrenmez karşıya, Göztepe'ye taşındık. Babama rağmen İsmail'le evlendim. Politikayı sevmiyorum. Herkesin çok yüzü var. Epeyce hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Damat adayı tutucu bile olsa biz onu değiştirir, CHP'li yaparız.

- Siyaset ne öğretti size?
- İ.Ü.
Siyaset, insanlarla iyi ilişki kurma sanatı. Halkla iç içe olacaksınız, birebir, el ele, yüz yüze, dirsek dirseğe temas edeceksiniz.. Seçim öncesi herkese "İki üniversite mezunuyum," dedim, "Birincisi mimarlık, ikincisi de Göz Bilimleri Fakültesi!" Bu, başkan seçilme sebebimdir.

- Eşinizi de mi böyle etkilediniz?
- İ.Ü.
O da göz iletişimiydi. Üstelik yıllarca sürdü. Cam cama beş yıl bakıştık!

- Neden cam cama!
- İ.Ü.
Lise son sınıftaydım. Yazın köyümüz Akseki'ye gittim. Döndüğümde karşı apartmana yeni komşunun taşındığını öğrendim. Bir gün camdan bakıyorum, çok güzel bir kız gördüm. Şefika o zaman ortaokulda. Aramızda altı yaş fark var. İletişim orada bakışarak başladı.
- Ş.Ü. İsmail otobüs durağında beni beklerdi.
- İ.Ü. Hep beklerdim onu, göz göze beklerdik. Şefika'nın büyümesini bekledim. Gözlerimle büyüttüm Şefika'yı.

- Şefika Hanım ilk aşkınız mı?
- İ.Ü.
Evet!
- Ş.Ü. Biz çocukluk aşkıyız.
- İ.Ü. Üniversitedeyken çizim masamı öyle bir noktaya koymuştum ki, normalde ışığı ya soldan alacaksınız ya karşıdan. Ama masayı soldan ışık alacak şekilde koyarsanız, karşı camı göremezsiniz. Ben sırf Şefika'yı görebilmek için ışığı karşıdan alırdım. Mahallede yazlık sinema vardı, akşamları yer gösteriyorum: Gülçin Sineması! Şefika ile annesi sinemaya geliyor. Üstelik film seçimini de ben yapıyorum. O dönemde Hülya Koçyiğit'in aşk filmleri vardı.
- Ş.Ü. Ama bir gün babam durumu beş seneden sonra fark etti ve Göztepe'ye taşındık.
- İ.Ü. Aşk engel tanımıyor ki. Şefika, işletme okumuş bankada çalışıyor. Mimarlık öğrencisiyim. Okuldan boş kalan zamanda mimarlık bürosunda çalışıyorum. Şefika ile Tünel'de buluşur, yürüyerek vapura giderdik. Göztepe'ye Şefika'yı bırakır, aynı yolla eve geri dönerdim. Nişanlanana kadar sürdü eve bırakmalar.