kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Şubat 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

28 Şubat'ta halkı korkuttular

Türkiye'nin "laiklik" tartışmaları ekseninde kamplaşmasının temelleri 28 Şubat'ta atıldı. Yanlış anlaşılmasın, "İrtica tehdidi" -muhalif görüşleri tasfiye edebilmek amacıyla- her zaman ortaya çıkarılan önemli bir silahtı.
31 Mart vakası ile Abdülhamit'in kuyusu kazılmış, İttihat ve Terakki'nin gerçek iktidarı o tarihten sonra başlamıştır.
Terakkiperver Fırka, Serbest Fırka, Demokrat Parti, Adalet Partisi, benzer suçlamalara muhatap olmuştur. Ama 28 Şubat, tamamen "irtica korkusuna" dayandırılan ve bu tehditten beslenen bir hareketti. Zaten küçük yaştan itibaren bu gibi endişelerle yoğrulmuş beyinleri iyice dehşete düşürmek için, 28 Şubat sürecinde, medyanın bazı olayları manşetine çekmesi, askerlerin brifingler düzenleyerek, "Tehdit sıralamasında, PKK'nın bile önüne geçen irticadan" söz etmesi yetti.
Korkuların oluşmasında, Erbakan'ın söylemi ve davranış biçiminin rol oynadığını da kabul etmek gerekir.
Bugün, Türkiye'de, bir kesimin, başörtülü kızların üniversiteye girmesini, "laik cumhuriyete karşı bir tavır" diye değerlendirip paniğe kapılmasının temelinde, 28 Şubat'ta oluşturulan bu zihin bulanıklığı yatıyor.
İnsanlar, o dönemde şartlandırıldı; ürkütüldü. Lütfen 28 Şubat öncesinin gazetelerine bakın: İrtica gündemde miydi?
Taksim'e cami, Fatih'in Çarşamba semtinde sarıklı ve cüppeli insanlar, Aczmendi Şeyhi Müslüm Gündüz, Fadime Şahin, Ali Kalkancı, Sincan'daki Kudüs Gecesi, Genelkurmay brifinglerinde gazetecilerin ellerine tutuşturulan yeşil sermaye listeleri, Kur'an kurslarında Atatürk karşıtı yemin ettirildiği yalanı, her gece televizyon ekranına yansıyan zikir görüntüleri...
28 Şubat öncesinde ve sonrasında, sadece birkaç fırça darbesiyle oluşturuldu bu gergin ortam. Bugün başörtülü genç kızlarımızın üniversiteye gitmelerini laik cumhuriyet adına engellemeye çalışanlar, işte o günlerden bize miras kaldı.