kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Şubat 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

Ağabey İbrahim, öğrenci Rahmi'yi nasıl izledi?

Türkiye'nin birinci kuşak sanayicisi "idealistti." Özel sektörüm derken bile devletçiydi! Dengeleri gözetirdi. Çoğu Kemalistti.
İkinci kuşak sanayici daha rasyonel. Liberalizme inandığı için hep kâr odaklı çalıştı. Türkiye'nin üçüncü kuşak sanayicisinin kafası çok karışık.
Çoğu küresel düşünüyor. Ama bir türlü küreselleşemiyor. Yerel kalıyor. Zaten üçüncü kuşağın bir bölümü aile antikalarını, yani 'varlıkları' satalı çok oldu. Hepsi 'rantiye.' Bir bölümü küçülmeye devam ediyor.
Sermayenin el değiştirdiği bir dönemde geçen pazartesi Rahmi M. Koç Müzesi'nde açılan Vehbi Koç, "Bir Yüzyılın Hikâyesi," sergisi bu açıdan da analizi zorunlu kılıyor.
Açılışa gelen ve sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen 'Birinci Cumhuriyetçi' dediğimiz sanayinin duayenleri çok yaşlanmış. Hepsi vefalı, dostluklarına bağlı. Ölümünün 12. yılında Vehbi Koç'u unutmadılar, rahmetle andılar. Sevgi böyle bir şey!
O gün Kale Grubu'nun kurucusu İbrahim Bodur ile karşılaştım. Bodur, Vehbi Koç'la nasıl tanıştığını anlatınca birlikte gülümsedik. Anılardan bir demeti yazmak istedik.
Yıl, 1948: Yer, Robert Kolej. Bugünün Boğaziçi Üniversitesi. Dönemin işadamı Vehbi Koç, oğlu Rahmi M. Koç ile okula gelmiş, kayıt yaptıracak. Yanında, yine öğrenci olan yeğeni Kazım Çubukçu var.
Vehbi Bey, oğlu ve yeğeni ile etrafına bakarken, kolunun altı kitap dolu, uzun boylu bir genç, Çubukçu'ya selam vermiş. İki genç sohbete başlamış.
Vehbi Bey, önce genci şöyle süzmüş, sonra yeğenine dönüp, "Arkadaşın bu okulda mı okuyor?" diye sormuş. Çubukçu, "Arkadaşım İbrahim Bodur" deyince, Vehbi Bey, "Kaçıncı sınıftasınız?" diye sormuş. Bodur, "Efendim son sınıfta okuyorum," diye yanıt vermiş. Ve, Vehbi Bey, İbrahim Bodur ile sohbete başlamış.
Ancak Vehbi Bey durur mu?
Oracıkta, oğluna ve yeğenine dönüp, "Talebesiniz, kâğıdınız, kaleminiz yok! Bakın arkadaşınıza! Kolunun altı kitap dolu. Disiplinli. Her şeyi okuyor," deyip, taşı gediğine koymuş; "İbrahim Bey, her ay oğlumun okul durumu ile ilgili olarak bana düzenli not alır mısınız?" deyivermiş.
Bodur ne yapsın?
Şaşırmış. Karşısındaki adam Vehbi Koç. Güçlü ve etkileyici. Kırması mümkün mü? Elbette değil. Ağabey Bodur, tam bir buçuk yıl öğrenci Rahmi M. Koç'un okul durumunu babası Vehbi Koç'a rapor etmiş.
"Yazmak çok zordu!" diyor.
Disiplinli, vizyon sahibi, zamanı iyi kullanan Koç, Bodur için hep iş hayatındaki 'önder' olmuş.
Eh, boşuna duayen olunmuyor.
Bodur, ilk kez bu ülkede kamu, özel sektör ve yerel ortaklıkla kurulan sanayi işletmecilerinin öncüsü oldu. Geçen temmuzda şirketlerinin temelini attığı Çan'da, bu ay ise İstanbul'da Kale Grubu'nun 50. yılını kutladı.
Ölenleri rahmetle analım.
Yaşayanlara uzun ömür dileyelim.