kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Şubat 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
SİNAN AKYÜZ
Kadınlar&erkekler&ilişkiler

Aptallar neden aşık olur?

Şimdi yazının başlığına bakıp da, "Buyurun cenaze namazına!" demeyin sakın. Gözünüzü dört açın, yazdıklarımı sesli okuyun. Okuyun ki yaptığınız 'aptallıklara doymayın!' Ne zaman ki 'kazıklı aşk acısı!' yüzünden karşımda salya sümük ağlayan bir kadın ya da erkek görsem, o son söz repliği kulaklarımda çınlar. "Ben meğerse ne kadar da aptal biriymişim! Ona nasıl da kanmışım!" Kulağıma o anda kötü okunan bu replik karşısında, aklımdan şu düşünceleri geçiririm: "Aşık olacaksın ama; aklını aşkının esiri yapmayacaksın!"

Çamur kadar saf
Gerçek şu ki, aşık olduğunuz zaman 'devekuşu' gibi başınızı kumun içine gömüyorsunuz. İlişkinizin ta başından beri bas bas bağıran gerçeği görmezden geliyorsunuz. Bir 'beyninizin!' olduğunu unutuyorsunuz. Tamamen duygularınızla harekat ediyorsunuz. 'Aptal olduğunuz için aşık değil, aşık olduğunuz için aptallaşıyorsunuz!' Unutmayın ki bir ilişkide herkes hata yapar ama; sadece 'aptallar aptallıklarını!' tekrar eder. Aşık Veysel'e sormuşlar: "Sizce aşk nedir?" diye. Aşık Veysel gülümsemiş ve demiş ki: "Seversin, kavuşamazsın, aşk olur!" Gerçekten de öyle. Aşk dediğiniz şey koşarak size geldiğinde, beraberinde 'mutluluğu' da getirir. Ama giderken de kollarınızın arasına 'mutsuzluğu' bırakır. Ondan sonra da can havliyle çığlığı basıp; "Ah akılsız kafam! Ona nasıl kandım" diye, iki ayaküstünde tepinirsiniz. Kadına ya da herife kandığınız gibi, bu sefer de aptallığınıza doya doya kanarsınız. On beş yaşındaki yeni yetme bir genç olsanız, size şu nasihati vereceğim: "Gençliğin gerçek pınarı, şehvetli bir aşka sahip olmaktır!" Ama sizin gibi yaşını başını almış insanların yeni yetme bir genç gibi, 'şehvetli bir aşk' istemelerine de doğrusu pek bir anlam verememişimdir. Oysaki sizin sahip olabileceğiniz aşk, ancak 'şehvetsiz bir akılla' mümkün olur. 'Çamur kadar saf' olmanızın bir anlamı yok. Üçüncü gözünüzü dört açacağınız yerde, Fransız yazar Paul Bourget'i haklı çıkarıyorsunuz. Bourget diyor ki: "Deneyimin yararsız olduğunun en iyi kanıtı şudur: Bir aşkın bitmesi, bizi yeni bir aşka başlamaktan alıkoymaz!" Ben de diyorum ki; "Bir aşkın bitmesi yeni aptallıklarınızın habercisidir!"