kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Cumartesi SABAH 
REFİK DURBAŞ

Fotoğraflarda yaşayan Mimar Sinan

İstanbul'u mekân tutalı 40 yıldan fazla oldu. Geçen gün İz TV'de sevgili şair arkadaşım Eray Canberk ile Rüknü Özkök'ün İstanbul üzerine yaptığı programda gördüm: Osmanlı İmparatorluğu'nun dört bir köşesinde yüzlerce esere imza atan, kendi deyişi ile 'el-fakir' Mimar Sinan, kendi adını yalnızca Fatih Hoca Üveyz mahallesinde mütevazı bir mescide değer buluyor. Gençliğinin kimi yıllarını Fatih'te geçiren ben bir yana, doğmabüyüme İstanbullu olan Canberk de Özkök ile Fatih'i dolaşırken önlerine çıkan Mimar Sinan'ın bu mescidini görünce şaşkınlığını gizleyememişti. Bir sanat insanının değerinin bundan özgün terazisi olabilir mi? Sen git, üç kıtada dünyanın şaheserlerini yarat, ama kendi adını bir mütevazı mescide ver. Böyle bir mimar başı için ne yapılsa az gelmez mi? ÇEKÜL Vakfı, 1990 yılında Mimar Sinan'ın mirasına saygıyı yaşatmak için, doğum yeri Ağırnas'tan başlayan uzun bir yürüyüşe çıkıyor. Bu saygının ilk adımlarından biri Sinan'a Saygı Gezileri düzenlemek, ikincisi de eserlerinin bir envanterini çıkarmak... ÇEKÜL Gençlik Birimi, temsilciliklerin de desteği ile envanter ve toplumsal bilinç oluşturulması sorumluluğunu üstleniyor. Gençlik birimi, bu amaçla Sinan'ın eserlerini tanıma, fotoğraflama, günümüzdeki durumlarını belgeleme çalışmaları düzenliyor. Envanterin kapsamı İstanbul'dan Anadolu'ya, Trakya'ya ve ulusal sınırlar dışına taşınıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş coğrafyasında Sinan'ın çağları aşan mirası kâğıda dökülüyor. Öncelikle de Ağırnas'ın 'koruma amaçlı' imar planı Erciyes Üniversitesi, Ağırnas Belediyesi ve ÇEKÜL Vakfı işbirliğiyle oluşturulmaya başlanıyor. Bu koruma sürecinin odağında da sembolik olarak Mimar Sinan Evi kabul edilen Müze Ev yer alıyor ve 9 Nisan 2007 Sinan'ı Anma Günü'nde müze resmi olarak açılıyor. Bu arada Mimar Sinan ve eserleri üzerine var olan literatürün büyük bir kısmını oluşturan yüzden fazla kitap ve Sinan özel sayısı dergiler, Sinan'a Saygı Kitaplığı başlığı altında toplanıyor. ÇEKÜL Vakfı, şimdi de bir Sinan'a Saygı Fotoğraf Yarışması düzenlemiş bulunuyor; Multi Turkmall'ın kurumsal desteği ile ÇEKÜL tarafından fotoğraf yarışmasında türbe, külliye, cami, çeşme, su kemeri gibi Mimar Sinan'a ait yapılardan herhangi birini içeren fotoğraflar değerlendirilecek. Bu yıl 'Sinan ve Yaşam: Günlük Hayatımızın İçinde Mimar Sinan Eserleri', 'Korunamayan Sinan: Büyük Ustanın Eserlerinde Koruma Sorunları' ve 'Kubbelerin Mimarı: Sinan'ın Eserleri' olmak üzere üç ayrı temada gerçekleştirilen Sinan'a Saygı Fotoğraf Yarışması'na katılmak isteyenler, fotoğraflarını 28 Şubat'a kadar www.sinanasaygi.com internet sitesine dijital ortamda gönderebilecekler. Fotoğraflar, internet üzerinden herkese açık bir oylama ile değerlendirilecek. Birinci seçilecek fotoğrafın sahibine, Türkiye'de dilediği bir ildeki Sinan eserlerini görebilmesi için yol ve iki günlük konaklama giderlerinin karşılandığı bir seyahat armağan edilecek. Gerçekten, Mimar Sinan'ın mütevazı kişiliğine yaraşır bir yarışma... Ben, en çok Mimar Sinan'ın Fatih Hoca Üveyz mahallesindeki mütevazı mescidinin fotoğrafını kim çekecek, onu merak ediyorum.

NOT: İstanbul içre 'mütevazı' bir geziye çıkmak isteyenlere Eray Canberk ile Rüknü Özkök'ün Heyamola Yayınları arasında çıkan Ömür Biter İstanbul Bitmez kitabı rehberlik edebilir.