kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Şubat 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Bir hilâl uğruna ne güneşler batıyor

Sınır ötesi operasyona "Güneş" adının verilmesi, güzel bir kadirşinaslık ve vefa örneği. Hani "Şehitler ölmez" diyoruz ya! Şehit onbaşı Kasım Aksoy'un ismini, sevgili kızı minik Güneş'le yaşatmış oluyoruz.
Mehmet Akif Ersoy, "Bir hilâl uğruna Yarab ne güneşler batıyor" demişti. Türkiye'nin istiklâli için şehit verdiğimiz "güneşlerin" hatırası canlanıyor gözlerimde. Çok şükür, o dehşet tablolarından bugün çok uzaklardayız. Ama, şehitlerimize her zamankinden daha yakınız. Anıları, sanki yıldız olup, uçsuz bucaksız beyazlıkların üzerine yağıyor; batan güneşlerin ışığı ve enerjisiyle karlı zeminde ilerliyor askerlerimiz. İcap ederse, bir hilâl uğruna şehit olmayı gene göze alarak.
Mehmetçiklerin Kuzey Irak'taki fotoğrafları beni çok etkiledi. O ne disiplin! O ne büyük kararlılık! Ve o ne heybetli duruş! İftihar ettim. Aynı zamanda, arkada bıraktıkları annelerini düşünerek hüzünlendim. Her biri ana kuzusu... Kim bilir aileler, nasıl büyük bir hasret ve heyecanla yollarını gözlüyordur. Maalesef, bu önemli operasyonda şehitlerimiz de oldu. Gene evlere ateş düştü; gene minik Güneş'ler hıçkırıklara boğuldu babalarının ardından; gene yurdun dört bir yanından acı dolu çığlıklar duyuluyor. Her şehidin cenazesi vatanın taşına toprağına yayılıyor.
Dudaklarımda İstiklâl Marşı: "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak..." Böyle fedakâr, böyle azimli, böylesine iyi eğitilmiş güneş gibi gençler oldukça, "o hilâl" ebediyen yaşayacak.