Vira bismillah...

Üç tarafı denizle çevrili bir ülke olmamıza rağmen denizden korkan bir toplumuz. Korkuyoruz çünkü denizle ilişkimiz iyi değil. Ne ulaşım açısından değerlendiriyoruz, ne ürünlerinden, ne de sportif olanaklarından yararlanıyoruz.
İstanbul gibi içinden deniz geçen bir şehirde bile yelkenli sayısı komik durumda. Daha vahimi elimizdeki denizleri yaşanmayacak hale getirmişiz.
Düşünsenize "Vira Bismillah" sentezini yaratan bir denizci geçmişine sahip bir toplumla deniz ilişkisi inanılmaz durumda.
Ama Türkiye'de bu "inanılmaz durumu" biraz olsun değiştirmek için çaba harcayan bir avuç da olsa insan var.
Kimi sivil toplum kuruluşlarında, kimi yerel yönetimlerde, kimi de medya alanında "deniz sevgisi" ni yaymak için çırpınıyor.
Vira dergisini de böyle bir avuç insan çıkarıyor. Üç yaşını dolduran Vira dergisi denizcilik alanında neler olduğunu, yeni gelişmeleri, yeni girişimleri veriyor ve en önemlisi deniz kültürünü geniş kitlelere ulaştırmaya çalışıyor.
Gerçekten denizi seviyorsanız ya da "Denizi sevmek istiyorum" diyorsanız keyifle okuyacağınız bir dergi.
Derginin üçüncü yılının anlatıldığı son sayısında ünlü yazar Yaşar Kemal'den Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'e, Yalçın Doğan'dan Mehmet Aslantuğ'a, Can Dündar'dan Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan'a birçok ünlünün "deniz sevgisi" üzerine yazısı da var.
Denizleri sevmek için bilmek gerek. Vira bu fırsatı fazlasıyla veriyor.