kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Şubat 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Che ile çıktıkları uzun yolun sonu 'devrim'di

Hazırlayan: Bilge Eser
Arjantinli devrimci lider Che Guevara ile Küba'daki rejimi devirdiğinde takvim yaprakları 8 Ocak 1959'u gösteriyordu. Fidel Castro 29 yaşındaydı. Ve yarım yüzyıl boyunca Küba'nın efsanesi oldu..
638 suikast girişiminden kurtuldu
Castro yaşlandı ve koltuğunu neredeyse yarım yüzyıl sonra terk etti. Küba bazılarına göre bir cennet; bazılarına göre ise diktatörün gölgesinde ezilen bir ülke... Hangisi olduğuna karar vermek için dünyanın en sıkı ambargosu yüzünden ilaçlarını kendisi üretmek zorunda kaldıktan sonra gelişmiş ülkelerin imrenerek baktığı sağlık sistemlerinden birini kurmasının; Sovyetlerin yıkılmasından sonra turizme kapılarını açarak ekonomisini yeniden düzene sokmasının; petrol karşılığı gıda yerine doktor karşılığı petrol programını dünyaya tanıtmasının ardındaki sırrı incelemek gerek. "Bana tapmasınlar" diyerek heykelini diktirmeyen; "benden daha büyük bir devrim yaptı" diyerek Atatürk'e hayran olan, oval ofis skandalından sonra Clinton'a keyiflensin diye puro gönderen ve sayılan 638 suikast girişiminden sağ kurtulan Fidel'in hikâyesini okumak gerek.

Fidel Castro, 13 Ağustos 1926 yılında Küba'nın Holguin adlı bölgesinde Galiçyalı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ülkenin büyük bir bölümü yoksulluktan kırılıyordu; köleliğin etkileri sürüyordu. Ancak Fidel şanslıydı, çünkü kendi yaşıtlarına göre çok daha varlıklı bir aileye sahipti. Batista rejiminin devrilmesine kesin karar verdiğinde henüz 20'li yaşlarındaydı. "Posta, demiryolu, telefon ve iletişim ağlarına egemensen devletin sahibi olursun" ilkesini benimsiyordu. İşte bu inançla, Temmuz 1952'de ilk ayaklanmasını gerçekleştirdi. Yanında kardeşi Raul ve devrimci bir grupla Santiago'daki Moncada kışlasına gece yarısı baskın düzenlediler. Amaçları bir gün önceki parti nedeniyle hâlâ sarhoş olduklarına inandıkları askerleri ele geçirmek, ikna etmek ve devrimi ilan etmekti. Ancak planlar işlemedi, gerillalar arasındaki iletişim koptu, silahları kaybettiler. Başarısız ayaklanmada 61 gerilla öldü; Castro kaçsa da kısa sürede yakalandı. Mahkemede, tarihe geçen "Tarih beni aklayacaktır" konuşmasını yaptı. Ömür boyu hapse mahkûm edilen Castro, 1955'te Batista'ya baskılar sonucunda Meksika'ya sürgüne gönderildi.

DEVRİM GELİYOR
Ancak Castro, kararlıydı... Meksika'da kendisiyle adı tarihe geçecek olan Arjantinli Che Guevara ile tanıştı. İkisinin de amacı belliydi: Devrim... 26 Temmuz 1956'da Che, kardeşi Raul dahil 82 gerillayla bir gece yarısı Küba'ya giderek Sierra Maestra Dağları'na çıktı ve Batista ordusuyla çatışmaya başladı. 29 yaşındaydı. Kimi zaman 12 kişi ve 7 tüfekle bile kaldılar: "O dönem aklımda bir kitapta okuduğum tek bir cümle vardı: Cesaretsizleri dikkate almayın; on iki kişiden bir millet yaratılır."

...VE DEVRİM
4'e ayrıldılar. Her cepheden zafer sesleri yükseliyordu. Başarı kazandıkça kendilerine katılan Batista yanlısı generallerin sayısı da arttı. Artık bir efsane olmuştu. İlerledikçe kendilerine katılanlar artıyor, halk arasında sempati kazanmaya devam ediyordu. Ve sonunda beklenen gün geldi. Ardı ardına kazanılan zaferler sonucunda 26 Temmuz'dan tam 7 yıl 7 ay ve 7 gün sonra 1 Ocak'ta Batista, görevi bıraktığını açıkladı ve Dominik Cumhuriyeti'ne kaçtı. Radyolar "Devrim"i haber veriyordu. Takvimler 8 Ocak 1959'u gösterdiğindeyse Fidel, başkent Havana'ya adım attı. Artık dünya tarihinde yeni bir sayfa açılıyordu: Sosyalist Küba...