kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Şubat 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

'Büyüme önemli, enflasyon artık geri plana atılabilir'

CÜNEYT TOROS
Bu sözler eski Merkez Bankası Başkanı Bülent Gültekin'e ait. Gültekin'e göre, dalgalanmada artık yapacak fazla bir şey yok, büyümeyi sağlayıp dolardaki düşüş ve enflasyondaki artışa göz yumulabilir..
Alan Greenspan'e sihirbaz nitelemesi yapılıyor ancak ekonomiyi gereğinden fazla likiditeye boğdu'

Global dalgalanmanın tüm dünyada etkileri tartışılırken, yeni konjonktürün Türkiye'ye nasıl yansıyacağı da ekonominin önemli bir gündem maddesi. Eski Merkez Bankası Başkanı ve halen ABD'de Warthon School'da öğretim üyeliği görevini yürüten Bülent Gültekin, özellikle ABD Merkez Bankası'nın enflasyondan daha çok büyümenin sürmesine önem vereceğini öngörüyor. Gültekin, birçokları tarafından 'Sihirbaz' olarak tanımlanan eski ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'in uyguladığı gereğinden fazla genişleyici para politikasının olumsuz sonuçlarının bugünlerde kendini gösterdiğini söyledi. Gültekin, ABD'nin rezerv paraya sahip olmasa ve süper güç konumunu sürdürmese IMF ile stand-by anlaşması yapmak zorunda kalabilecek bir ülke olduğunu söyledi. Gültekin sorularımızı şöyle yanıtladı:

'ESKİ DENGELER DEĞİŞTİ'

* Ekonominin bildiğimiz kuralları tarih mi oldu? Yeni bir paradigma mı oluşuyor?
Bence temel kavramlarda değişim olmuyor. Değişen şu oluyor. Yapı zaman içinde başka şekle dönüyor. 2001 internet balonundan bu yana süren bir likidite var. Bu arada Çin'in büyümesi var. Geçmişte ABD ekonomisinin bir döngüsü vardı. Öğrenci olduğum yıllarda ABD ekonomisinin dış ticaret hacmi ekonominin yüzde 3'ü seviyesindeydi. Şu anda yüzde 20-25'lerde. Eskiden pratik olarak kapalı bir ekonomiydi. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, özellikle konut sektöründe dalgalanmalar ve otomotivdeki dalgalanmalar ABD ekonomisinin döngülerini etkilerdi. ABD'de imalat sektörü dışarı taşınmaya başladı. Hizmet sektörü büyüdü. 1967'de Vietnam savaşının yarattığı enflasyonist baskı vardı. Arkasından 1970'lerdeki petrol krizinde ABD bir dönem enflasyonla uğraşmak zorunda kaldı. Ekonomide yeniden yapılanma süreci başladı ve globalleşmeyle 1990'lara gelindi. Şimdi bu yeni dönemde ekonomik dalgalanmaların geçmişten daha farklı olduğu kesin. Çünkü ekonomi daha dışa açık. Çin gibi yepyeni bir faktör dünya ekonomisini etkilemeye başladı. ABD son yıllarda dünya ekonomik büyümesinde neredeyse küresel lokomotif görevi gördü. Çin de hızlı büyüyor ama onların çapları henüz küçük. İmalat sektörünün Çin'e, son yıllarda da hizmet sektörünün Hindistan gibi ülkelere kaymasından sonra ekonomi canlanmaya başlasa bile enflasyonist baskı azaldı. Ücretler artmamaya başladı. ABD işçisi, Çin isçisi ile rekabet etmek zorunda. ABD genişlerken geçmiş ekonomik dalgalanmalarda yukarı doğru çıkarken, ücretlerin ve maliyetlerin artmasıyla hissedilen enflasyonist baskılar olmadı. Bush döneminde vergileri indirerek ABD ekonomisinin daha hızlı büyümesi sağlandı. Fakat bunun bir problemi var. Bunu yaparken siz gelecekten bazı şeyleri almış oldunuz. Herkes Greenspan'i 'Sihirbaz' olarak nitelemeye başladı. Bana kalırsa ve geleneksel merkez bankacılara göre Greenspan ekonomiyi gereğinden fazla likiditeye boğdu. Ve bunun maliyetini şu anda Bernanke ödüyor. Özetle, şunu söylemek gerekiyor: Klasik olarak döngü değişmedi, ancak bunların zamanlaması değişti.

ÖNCÜSÜ KASTELLİ

* Dünya finans sektörünün global dalgalanmada rolünü nasıl görüyorsunuz?
Bu subprime mortgage yapısına bakmalı. Yapı orada bankalara mümkün olduğu kadar çok kredi verip, bu hemen menkul kıymetleştirip kurtulmak şeklinde oldu. Onu yaptıkları için o zaman faiz gelirinden çok komisyon gelirine, yani ne kadar çok borç yaratırsanız, o kadar para kazanırsınız noktasına geliyorsunuz. Menkul kıymetleştirmeyi dünyada ilk kez Banker Kastelli yaptı. O da vadeyi kırmıştı. O dünyanın ilk menkul kıymetleştirme deneyimi idi. Ücret önemli olduğu zaman herkes buna yüklendi. Ayrıca konutta bunu yapmak yani konuta dayalı bir menkul kıymet çıkarmak daha mantıklı idi. Çünkü ortada elle tutulur bir ev var. Dünyanın her yerinde insanlar ev borçlarına sadıktır. Ancak ekonominin genel bir kuralı var, herkes aynı şeyi düşünmeye başladığında olay tersine dönüşüyor. Krizler finansal enstrümanların çeşitlendiği dönemlere rastlıyor. Çünkü likiditeyi kontrol etmek zorlaşıyor. Geleneksel parasal kurumlar bunu öngöremiyor. Şimdi dünyada yeni tartışılan konu şu; acaba Merkez Bankaları sadece enflasyonu değil varlıkların değerini de denetlemeli mi? Bugün finans sektörde şu mantık var: Herkes başkasının parasını değerlendiriyor. İkimizin de bir şekilde maaşı, ikramiyesi buna bağlı, geride kalırsak, kimse bana üç sene sonra "Aferin sen bu durumu öngördün" demez. Senin muhafazakârlığını ödüllendirmiyorlar. Ne kadar borç verirsen o kadar iyi noktasına geldik.

* ABD Merkez Bankası bugüne kadarki müdahaleleri dışında ne yapabilir? Fazla bir şansı yok. Çünkü yapı artık çok kompleks. Bakın ABD'de Merkez Bankası'na... Yakın bir arkadaşım anlattı; geçenlerde ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, New York'ta bir seminer düzenleyip 'Bana hedge fonları anlatın. Nasıl işliyor' demiş. Özetle şu anki durum dünyayı nasıl etkiler? Şu anki ekonomide oynaklık daha fazla olacak. Şimdiye kadar ABD ekonomisi böyle giderken bundan sonra doların değeri etkilenecek. Geçmişte enflasyonist olmadığı için artık enflasyonist olmak zorunda. Ya ekonomide büyümeyi sağlayacaklar ya da doların değerine ve enflasyona fazla önem vermeyecekler. Bernanke'nin yerinde olmak istemezdim.