kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Şubat 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Toplumsal baskı ihtimali var

ECEVİT KILIÇ
ECEVİT KILIÇ
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi PROF. DR. MUSTAFA ERDOĞAN
* Türban veya başörtüsü sorununu bundan sonra nasıl süreç bekliyor? Anayasa'daki düzenlemeden sonra başörtüsü yasağının tamamen kalkacağından emin değilim. Bu yasak hukuki değil ki, sadece hukuk yoluyla kaldırılabilsin. Ama yine de bu tahminimde yanılmayı çok isterim.

* Mahkeme değişikliği iptal edebilir mi? Bir şekil noksanı olmazsa, Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliklerini iptal etmesi mümkün değildir. Buna karşılık, Yükseköğretim Kanunu'nun Ek 17. maddesinde nasıl bir değişiklik yapılacağı konusunda kesin bir bilgim yok, ama Anayasa Mahkemesi bunu iptal edebilir. Bunu maalesef güçlü bir ihtimal olarak görüyorum; özellikle de kanunda baş örtme tanımı yapılırsa buna kesin gözüyle bakılabilir. Öyle olursa mesele daha da içinden çıkılmaz hale gelir ve ondan sonra da yakın vadede bir daha çözülemez.

* Değişiklikle ilgili temel eleştirilerden biri uzlaşmanın olmaması... Ben toplumun genelinde böyle bir uzlaşmazlık görmüyorum, aksine yasağın kaldırılması yönünde toplumda yaygın bir beklenti var. Ama yasağın devamından yana olanlar bu konuda uzlaşma olmadığını söylemeye devam edeceklerdir. Yani gerilim sona ermeyecek, belki de daha da artacaktır.

* Serbestliğin üniversitelerle sınırlı kalmayacağı iddiasına ne diyorsunuz? Böyle bir ihtimal var mı bilmiyorum, ama eğer varsa bile bu mevcut yasağı sürdürmenin bir gerekçesi olamaz. Kaldı ki, bu öyle büyütülecek bir mesele değildir. Reşit olmayan çocukların bu konudaki durumunu esas olarak ebeveynlerinin din yorumları belirleyeceğinden, ilk ve orta dereceli okullarda başı örtülü olan da açık olan da olacaktır. Başın açık olması okulların kamu düzenini bozmadığına göre, başın örtülü olması da bozmaz. Kamu görevlileri ise zaten reşit kimseler olduklarına ve yine başın açık veya örtülü olmasının kamu düzenine hiçbir zararı olmayacağına göre, herkes bu konudaki kararını kendisi vermeye ehil ve yetkilidir. Yine de yasağın kalkmasının diğer alanlara da gireceğini Türkiye şartlarında ihtimal dahilinde görmüyorum.

* Bu serbestlik taşra üniversitelerinde baskıya dönüşür mü? Bazı yerlerde bu yönde bir toplumsal baskının olması ihtimali vardır. Ama böyle bir ihtimali bahane ederek bir özgürlüğü tanımazlık edemezsiniz. Bugün kimi ortamlarda da dindarları rahatsız eden 'çevre' veya 'mahalle' baskılarına tanık oluyoruz. Fiili zora dönüşmeyen psikolojik baskıları bahane ederek insanların doğal haklarını ellerinden almak eğer geçerli bir yol olsaydı, o zaman dünyada hiçbir medeni toplum olmazdı. Medeni toplumlarda hukuka aykırı baskıyı ve zorlamayı engellemenin hukuki yolları vardır.

* Sizin imza attığınız bildiriye türbanın serbest kalmasını istemelerine karşı bazı öğretim üyeleri imza atmadı... Bildiriyi üniversitelerin özgürleşmesi için yüksek sesle bir çağrı yapmak ve başörtüsü yasağının kaldırılması yönündeki iradeye destek olmak için imzaladım. Yöntem konusunda ben de hükümetle aynı düşünmüyorum. Bildiriye diğer özgürlük sorunlarının ertelenmesi nedeniyle imza atmayanlar varsa, gerekçelerinin ikna edici olmadığını belirtmeliyim.