kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

'Asimilasyona hayır'

ERGUN AKSOY BERLİN
İki başbakan, Türk ve Alman öğrencilerle buluştu. Erdoğan, "Entegrasyonu sağlayamazsak kavgaları önleyemeyiz" dedi. Merkel: "80 milyonun 2.7 milyonu Türk'se bizim de onların geleneklerini öğrenmemiz gerekir" diye konuştu..
Başbakan Tayyip Erdoğan, Ludwigashafen ziyaretinin ardından geldiği Berlin'de Almanya Başbakanı Angela Merkel'le birlikte Türk ve Alman öğrencilerle bir araya geldi. Başbakan Erdoğan, bu buluşmada Almanya Başkanı Merkel'e, "Ludwigashafen'da ölen Türkler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunalım" önerisinde bulundu. Öneriye jestle karşılık veren Merkel, salonda bulunan herkesi bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Başbakanlık binasında yapılan toplantıda, iki başbakan öğrencilerin arasında oturdular.

SAYGI DURUŞU
Saygı duruşu sonrası konuşan Başbakan Erdoğan, olay sonrası büyük bir sorumluluk gösteren Merkel'e teşekkür etti. Erdoğan, öğrencilere "Entegrasyona evet, asimilasyona hayır. Asimile etmeye gayret etmek zaten bir insanlık suçudur" uyarısını yaptı. Erdoğan, "21'inci asır barış asrı değil, teröre giriş asrı oldu. Toplum içinde entegrasyonu sağlayamazsak toplum içindeki sokak kavgalarını önleyemeyiz" dedi. Almanya Başbakanı Merkel de "80 milyonun 2.7 milyonu Türk'se bizim de onların geleneklerini öğrenmemiz gerekir" dedi. İki Başbakan daha sonra sözü öğrencilere bıraktı. Öğrencilerin soruları ve yanıtları şöyle:
Ayça: Ailem bana hem Türkçe hem de Almanca öğretti. Göçmenler Almanca'yı daha iyi öğrenebilmeleri için ne yapabilirler.
Merkel: Türkçeni bilmiyorum, ama Almancan harika.
Kevser (Türbanlı): Başörtülü olduğum için önyargı var, cahil, köylü görüyorlar.
Merkel: Hangi önyargılar, garip mi bakıyorlar?
Kevser: Evet.
Merkel: Biraz farklı olunca, farklı giyim olunca yabancı olma konusu ortaya çıkıyor. Bence cesur olmak gerekiyor. Neden başörtüsü takıyorsun, sen mi takıyorsun ailenin kararı mı, ablan başörtüsü takmasaydı evde sorun olur muydu, bazen bu soruları sormuyor insanlar. Başka kültürden geldiği için sormaya cesaret edemiyor. Güvensiz oldukları için birçok şey kaynaklanıyor. Bizimle çalışan bir Türk sekreter bayan var. Ona Noel'i nasıl kutladıklarını sormuştum. Bana ramazan ayını anlattı. Ramazanı ondan öğrendim.
Tolga: Alman arkadaşlarım var. Sinemaya gidip, spor yapıyoruz. En iyi arkadaşım Almandı.
Merkel: Sizlere sormak istiyorum samimi olun Türk ve Alman arkadaşları kimin var. (Öğrencilerin büyük bölümü el kaldırdı)
Merkel: Çok iyi bir tablo değil mi?
Erdoğan: Çok başarılı, hepimizi ayağa kaldırabiliyor.
Cansu: Okulumuzda Alman olmayan bir öğretmenimiz yok. Bir sosyal pedagog staj yaptı bizde. Birçok arkadaşımızın okul dışında da sorunları vardı, çok yardımcı oldu sorunların çözümünde.
Merkel: Bir Alman öğretmen bunu yapamaz diyorsunuz, bu bana zor geliyor. Alman öğretmen bütün öğrencilere açık olmalı, güvenin de önemi var.

İKİ KÜLTÜR ARASINDA
Erdoğan:
Farklı dersler noktasında Alman öğretmenler ağırlıklı olarak tercih edilmelidir. Fakat üzerinde ısrarla durduğum iyi bir Almancanın öğrenilebilmesi için özellikle göçmenlerin kendi dilini çok iyi bilmesi gerekir. Ama asıl üzerinde durmamız gereken, aslında en önemli tehlike bana göre gettolaşmadır. Hükümetler olarak dayanışma ile bunu aşmamız lazım. Bizim de ön yargılarımız var bunları aşıp, kırmamız lazım.
Meryem: Türkiye ye gidince hemen "Almancılar geliyor" deniyor. Almanya'da "Türkler" diyorlar. İki dünya arasında yaşıyorum, hiçbir yeri hissetmiyorum, hiç böyle bir şey hissettiniz mi?
Erik (Polonyalı göçmen): Entegrasyon sadece Türkler ile Almanlar arasında değil, Polonyalılar ile Almanlar arasındaki entegrasyon için bir çok köprü var.
Haberin fotoğrafları