kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Şanslı ördek Arif sevgiyle yaşıyor

NESLİHAN TUNÇ
Doğuştan sakat olduğu için veterinerlerin "Uyutalım," dediği ördek Arif, yürüyebilen birçok ördekten daha şanslı... Tiyatrocu Feriha Eyüboğlu'nun bebek gibi karnını doyurup, altını temizlediği sevimli ördek, evin gözbebeği olmuş bile..
İLİŞKİLİ HABERLER
Şanslı ördek Arif sevgiyle yaşıyor
Bir evde dört kedi, bir köpek ve bir de ayakları tutmayan sakat ördek birlikte yaşayabilir mi? Tabii bir de o evin balkonuna her gün uğrayan bir çift kargayı da unutmamak gerekiyor... Evet, hepsi Kadıköy Moda'daki bir apartman dairesinde buluşuyor. Bütün bu hayvanlara ev sahipliği yapan tiyatro sanatçısı ve dizi oyuncusu Feriha Eyüboğlu'nun evi Bremen Mızıkacıları'nı aratmıyor. Eyüboğlu, evdeki bütün hayvanları çok seviyor ama Arif adını verdiği ördeğinin yeri ayrı. Çünkü Arif, doğuştan sakat ve yürüyemiyor. Feriha Eyüboğlu onu 2007 yılının ağustos ayında, Kadıköy'de, sokakta hayvan satanların yanından geçerken görmüş. O zaman küçücük, el kadar bir yavru olan Arif, bir köşeye atılmış haldeymiş: "Bacakları iki yanındaydı ve yürüyemiyordu. Kenara atmışlardı. Belli ki onu gözden çıkarmışlardı. Ben görmeseydim, çoktan ölmüştü. Hiç görmezlikten gelemiyorum böyle şeyleri... Hep de benim önüme çıkıyor. Biz ailece böyleyiz. Hemen alıp eve getirdim. Önce karnını doyurdum, sonra küveti doldurup içine koyduk. İki saat hiç durmadan yüzdü."

YÜRÜTEÇ YAPILACAK
Hayvansever Feriha Hanım, küçük ördek yavrusunu dört ayrı veterinere götürmüş. Ancak hepsi de en iyi çözümün uyutmak olacağını söylemiş: "Böyle bir şeye asla izin vermedim. Kıyamam ki... Vitaminler verildi, kortizon iğneleri yapıldı, ama çare olmadı. Yürüyemiyor ne yazık ki. Ama biz onu mutlu etmek için elimizden geleni yapıyoruz. İki ayağını lastiklerle bağlıyorum. O zaman daha dengeli durabiliyor. Ayaklarına çoraplar giydiriyorum. Böylelikle kaymıyor. Yürüteç de yaptım kendimce, ama istemedi. Sinirleniyor onu görünce." Arif için Barınak Gönüllüleri Derneği de harekete geçmiş durumda. Dernek Başkanı Jale Güven, yaptıkları araştırmalar sonucunda Amerika'da benzer durumda Sebastian adında bir ördek bulduklarını söylüyor: "Sebastian'ın da ayakları tutmuyor, ancak özel olarak hazırlanan yürüteç sayesinde yıllardır mutlu bir şekilde hareket edebiliyor. Onun sahipleriyle yazıştık ve nasıl bir yürüteç yapabileceğimizi öğrendik. Şimdi en kısa zamanda dernek olarak bunu yaptıracağız. Umarım Arif için faydalı olur."

YATALAK KAYINPEDER!
Sevimli ördek Arif yürüyemiyor belki, ama yürüyebilen birçok ördekten daha şanslı olduğu da bir gerçek. Ona bir bebek gibi bakılıyor. Feriha Eyüboğlu, 'yatalak kayınpederim' dediği Arif'in bakımınına çok özen gösterdiklerini söylüyor: "Tuvaletini rasgele her yere yapıyor. Bu yüzden sürekli takipteyiz. Yapar yapmaz hemen temizliyoruz. Yemeklerini özel hazırlıyorum. Makarnayı çok seviyor. Yumurta, beyazpeynir, yeşillik... Bunların hepsini yiyor. Sonra her gün bir yüzme faslımız var. Küveti dolduruyoruz, bir saat kadar yüzüyor. Doğal ortamını aratmamaya çalışıyoruz. Kırlara, parka gidiyoruz..." Eyüboğlu ailesinin evlerinde hayvanlar kadar insan nüfusu da kalabalık aslında. Feriha Hanım, eşi, kızı, oğlu, gelini ve torunuyla birlikte yaşıyor. Ancak Arif, evde en çok Feriha Hanım'a düşkün olduğunu her haliyle belli ediyor. Öyle ki, kucağına alınca Feriha Hanım'ın yanağına öpücük konduruyor. Bazen hızını alamayıp ısırdığı da oluyormuş. Gagasını saçları arasında dolaştırıyor.

ÇOK AZİMLİ
En son Arka Sıradakiler adlı dizide rol alan Feriha Eyüboğlu, çekimler uzun sürdüğünde aklının hep evde kaldığını söylüyor: "İkide bir evi arıyorum. 'Yemeğini verdiniz mi?' 'Altını temizlediniz mi?' diye soruyorum. Tiyatroya da götürüyorum bazen. Ama orada çok heyecanlanıyor. Kalabalıktan çekiniyor." Eyüboğlu, Arif'in adının nereden geldiği sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor: "Çok sevdiğim tiyatrocu bir arkadaşım var, Arif Akkaya. Kendisi çok başarılı ve azimli bir insandır. Bu da öyle. Çok azimli. Böyle giderse yürüyecek. Ona benzettiğim için adını Arif koydum." Evde kedi, köpek ve kuş dayanışmasını sağlamak ise hiç kolay olmuyormuş. Eyüboğlu, kıskançlıkların çözümünde de sevginin önemini vurguluyor: "Aslında araları pek iyi sayılmaz. Zaman zaman bağrıştıkları oluyor. Arif'e gösterilen özel ilgi, evdeki diğer hayvanlarda biraz kıskançlığa yol açıyor. Tabii hepsini çok seviyorum." Feriha Hanım, evin diğer sakinlerini ise şöyle anlatıyor: "Köpeğimiz Çaça bir sokak köpeği ve sarası var. Zaman zaman düşer bayılır. Kedilerden Lokma'nın bacağı yok, Çıtır obez, Pıtır kleptoman, Peluş Hanım henüz yavru. Sonra Caner var, o da kargamız. Ben büyüttüm. Beni hiç unutmadı. Çok akıllı. Bir de eş edindi. Her gün geliyorlar. Ciğer veriyorum onlara... Yemek vermediğim zaman kıyamet kopuyor. Bağırmaya başlıyor."