Gol yok, Ümit çok

Türkiye-İsveç hazırlık maçında sahada misyonuna uygun 2008 arayışları göze çarparken, Şeref Salonu'nda Kulüpler Birliği'nin oy birliğiyle aldığı 'Hasan Doğan aday olsun' kararının yankıları vardı. Bir köşede de dostlarıyla gelişmeleri sessiz, yorumsuz ve derinden izleyen Haluk Ulusoy otururken, salonun görüntüsüne tezat sessizlik yaşanıyordu. Sahadaki gündem başka, salondaki gündem bambaşkaydı. Öncelikle stressiz oynamanın Türkiye'ye bir kazanç getirmediği, Türk futbolcusunun da dün tribünleri tam doldurmayan kendi insanının karakteristik özelliği olan 'zor şartlarda' daha fazla motive ve başarılı olma özelliğini aynen taşıdığı belgelendi. İlk yarı sahada Terim felsefesine uymayan bir oyun anlayışı vardı. Solda Hakan Balta, sağda Gökhan Gönül oyuna ileri çıkarak katılmayınca Milli Takım rakip kalede çoğalamadı, gol için uzaktan şutlara dönüldü. 27'de Emre, 32 ve 34'te Nihat'ın uzaktan etkili şutları gol getirmedi. İsveç gol denemelerinde eksik kalmasa da Millilerimiz'den farklı bir zenginlik üretemedi.

DEĞİŞİKLİKLER YARADI
Fatih Terim ikinci yarıya Mehmet Yıldız ve Uğur Boral'ı oyuna alarak başladı. 51'de Mehmet Yıldız'ın vuruşu kalecide kaldı. 54'te Uğur'un 30 metre taşıdığı top Hamit'in şutuyla kornere çıktı. Sonrasında Nihat'ın kornerinde Isakkson topu son anda tokatladı. Değişiklikler golü getirmese de maçı güzelleştirdi, ancak defans oyuncularımızın hücuma katkısı yine üst seviyeye çıkmadı. 56'da Larsson'un ortasında Kennedy Bakırcıoğlu iyi vursa bir golle İsveç hak etmediği bir galibiyet bulabilirdi. İki takımın da tedbirli gol arayışları ve çok oyuncu değişikliği hocalar için maçın niteliğinin sonuçtan daha önemli olduğunu ortaya koydu. 0-0'lık skor dengeli maçın doğal sonucuydu.