kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Şubat 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Türbana tepkiler sürüyor

Yeni Haber
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile çeşitli sivil toplum kuruluşu üyeleri, TBMM'nin Dikmen kapısı yakınlarında toplanarak, yüksek öğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliğini protesto ettiler.

''Türbanla örtünmek istenen bu ülkenin gerçek gündemidir'' yazılı pankart açan gruptakiler, hükümet aleyhine sloganlar attılar.Gruptakiler adına basın açıklamasını okuyan KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, AK Parti ve MHP tarafından hazırlanan, üniversitelerde türbanı serbest bırakan anayasa değişikliğinin bugün oylandığını anımsattı.

AK Parti'nin bu oylamayı ''özgürlükten yana olmak ya da karşı olmak'' arasına sıkıştırmak istediğini savunan Tombul, ''AK Parti ve MHP'nin ''özgürlük ve demokrasiyi savunuyoruz diye ortaya çıkmalarının tarihin bir ironisi gibi görünse de söz konusu partilerin özgürlük ve demokrasi konusundaki samimiyetsizliklerinin de bir göstergesi olduğunu'' iddia etti.

AK Parti ve MHP'ye seslenen Tombul, ''Özgürlükten ve demokrasiden bahsediyorsunuz. Gelin o zaman her yerde ve herkes için özgürlüğü temin edecek anayasa çalışmasını toplumun tüm örgütlü kesimleriyle birlikte yapalım'' diye konuştu. Tombul, şunları kaydetti:

''AK Parti, özgürlüğü de ülkenin diğer sorunlarını da türbanla örtmek istemektedir. Özgürlükse konu, herkesin kendi kültür ve kimliğini özgürce ifade edebildiği, düşünce, örgütlenme ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırıldığı bir düzenleme gerçekleştirin.Biz, herkesin kendi inancını da inançsızlığını da özgürce yaşamasından yanayız. Bunun için devlet her türden inanç, mezhep ve inançsızlık karşısında eşit mesafede durmalıdır. Tek bir mezhebin sözcüsü konumunda olan Diyanet İşleri Başkanlığı gözden geçirilmelidir, tüm inanç kesimlerinin talepleri karşılanmalı, zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.

Burada görülmesi gereken gerçek, türbanın bir ideolojik simge olarak aynı zamanda kendisinin de baskı unsuru haline geldiğidir. 12 Eylül sonrası Türk-İslam sentezi ekseninde şekillendirilen toplumsal yapı, cemaat ağları ve AK Parti'ye yaslanarak gelişen muhafazakarlaşma dalgası, 'mahalle baskısı' olarak da tanımlanan bir baskıyı da gündeme getirmektedir. Böylesi bir gerçeklik içerisinde 'türbanı' diğer tüm sorunlardan, alanlardan ve bağlantılardan kopartarak özgürlük olarak sunmak doğru değildir. Bu tasarı gündeme geldiği günden beri toplumda bir ayrışma ve çatışma potansiyeli açığa çıkarmıştır. AK Parti ve MHP'yi uyarıyoruz. Bu tasarı geri çekilmelidir.''Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen eylem, açıklamanın ardından olaysız sona erdi.

LAİKLİĞİ ORTADAN KALDIRMAYA YÖNELİK

Ankara Üniversitesi Senatosu ve Yönetim Kurulu, ''Anayasa ve Yükseköğretim Kanununda yapılmak istenen değişikliklerin, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini ve onun vazgeçilmez ilkesi olan laikliği ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu'' kaydetti.

Ankara Üniversitesi Senatosu ve Yönetim Kurulu Rektörlük binasında toplanarak, türban konusunda Anayasa ve Yükseköğretim Kanununda yapılması öngörülen değişiklikleri ele alarak, bir açıklama yapılmasını kararlaştırdı.

Toplantının ardından, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras ile Senato ve Yönetim üyeleri, cübbeleriyle yürüyerek Fen Fakültesi'nin
önündeki Atatürk heykelinin bulunduğu alana geçtiler. Alanda, üniversitede görev yapan öğretim elemanları ve dekanlar da cübbeleriyle
hazır bulundu.

Rektör Aras, burada yaptığı açıklamada, ''Senato ve Yönetim Kurulu'nun, son aylarda Türkiye gündemini işgal eden ve önemli huzursuzluk yaratan
tartışmalar konusunda bir açıklamada bulunma gereği hissettiğini'' söyledi.

''MAGNA CARTA VE BOLOGNA BELGELERİ KABUL ETMEZ''

Aras, daha sonra Senato ve Yönetim Kurulu'nun açıklamasını okudu. Açıklamada, şöyle denildi:''Ankara Üniversitesi Senatosu ve Yönetim Kurulu, Anayasa ve Yükseköğretim Kanununda yapılmak istenen değişikliklerin, üniversitelerde eğitim-öğretim ortamını ciddi derecede huzursuz edeceği,bozacağı endişesini taşımaktadır. Senatomuz ve Yönetim Kurulumuz, bu nedenle Üniversitelerarası Kurul'un 1 Şubat 2008 tarihinde yapmış olduğu açıklamaya tümüyle katılmakta, bu konudaki çok ciddi kaygılarımızın bir kez daha açıklanmasını uygun bulmaktadır.

Üniversiteler, her türlü düşüncenin bilimsel olarak açıklanacağı ve tartışılabileceği kurumlardır. Bilimsel düşünce ve bilimsel özerklik kavramı, Anayasa'nın 130. maddesi ile teminat altına alınmıştır. Bu teminat, üniversitelerde düşüncelerin siyasal veya dinsel simgelerle ifade edilebileceği veya ortaya konulabileceği hususunu asla kapsamamaktadır. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin de taraf olduğu Magna Carta Universitatum ve Bologna Süreci belgeleri, üniversitelerde her türlü siyasi ve ekonomik baskı oluşturabilecek olay, olgu ve nedenleri kabul etmemektedir. Üniversitelerde inancın simgesel olarak ifade edilmesi ve siyasal amaçlarla sömürülmesi, aynı inancı paylaştığı halde bunu doğru bulmayanlar veya farklı din ve dünya görüşüne sahip olanlar üzerinde baskı oluşturabileceği açıktır.

Yapılmak istenen değişikliklerin, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin ve onun vazgeçilmez ilkesi olan laikliği ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu, Anayasa, Yükseköğretim Kanunu, yüksek mahkeme kararlarıyla çeliştiğini ve uygulamada ciddi sorunlar yaratacağını bir kez daha kamuoyuna duyurur, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin değerli üyelerine saygı ile sunarız.''Açıklama, öğretim üyeleri tarafından alkışlandı.

AA