kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Şubat 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Başbakan 'Beypazarı' deyince

Başbakan Erdoğan kentlerin "kendi mimari özelliklerini korumasına" çok önem veriyor. Ve bu konuda Beypazarı'nı "başarılı bir örnek" olarak gösteriyor.
Başbakan Gürcistan'a giderken, uçakta gazetecilere "Beypazarı'ndan bahsedince..." Daha sonra Antalya'da, otelcilerin genel kurulunda yine Beypazarı örneği" deyince... "Popüler Beypazarı" daha da popüler oldu.
"Ziyaretçi sayısı" arttı.
Mansur Yavaş Beypazarı'na belediye başkanı seçilince (1999-MHP) kolları sıvadı.
Yıkılmaya yüz tutmuş tarihi konakları "derleyip toparlamaya", Beypazarı'nı "turistik bir ilçe" haline getirmeye çalıştı.
Ama engel üstüne engel, çengel üstüne çengelle karşılaştı.
Ve bir gün "kapımızı çaldı."
Defalarca gittik "yaptıklarını gördük." "Defalarca" yazdık.
TV'lerde anlattık.
"O zamanlar" Beypazarı'nda 5 milyara, 10 milyara konak vardı.
Ama alan yoktu.
Yıllar sonra bir gün Belediye Başkanı Mansur Yavaş tekrar geldi:
Yanında ilçenin kaymakamı, hâkimi, savcısı, sivil toplum liderleri vardı:
- Sorunlarımız çözüldü, engeller aşıldı, konaklar kıymetlendi... Belediye Meclisi kararı ile sizi fahri hemşehri yaptık.
"Kendi mimari kimliğini koruyan" Beypazarı'nda istihdam arttı.
İlçe "açık hava fabrikasına" döndü. Erkekler "el sanatlarını" yaşatıyorlar. Kadınlar "evde yaptıklarını" satıyorlar. Beypazarı da "sınıf atlıyor, çağ atlıyor."
Başbakan "doğru söylüyor" fakat...
"Kentinin mimari kimliğini korumak isteyen" belediye başkanının da "anasından emdiği süt burnundan geliyor."
Bir gün bürokrasiyle boğuşuyor, bir gün mahkemelerle uğraşıyor.