kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Şubat 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Avrupalılar harıl harıl Mallorca'dan emlak alıyor.

Mallorca'nın sesi uzaktan güzel

Mehmet Tez
10.09.2007
İLİŞKİLİ HABERLER
Mallorca'nın sesi uzaktan güzel
Mallorca deyince zihninizde ne canlanıyor bilmiyorum. Geçen hafta Avrupa Basketbol Şampiyonası'nı izlemek için dört gününü orada geçiren biri olarak kendiminkini söyleyeyim: Aklımda kalan şey; "Ausgang!" Mallorca havaalanına indiğinizde gözünüze ilk çarpan Almanca tabelalar. Çıkış tabelası bile Almanca, yani "Ausgang."

Michael Douglas'ın evi
Mallorca'da Almancanızı ileri götürebilir, pratik yapabilirsiniz. Adadaki ve dünyadaki gelişmeleri Mallorca Zeitung gazetesinden takip edebilirsiniz. Herhangi bir otel lobisinde bulduğunuz emlak rehberinden kendinize bir ev satın alabilir ve buraya yerleşebilirsiniz. Neden mi? E her şehrin, her yörenin bir özelliği var. Las Vegas'a giden kumar oynuyor, Amsterdam'a giden coffee shop'ta takılıyor, Moskova malum, 'milli destination.' Mallorca'da da adet ev almak. Üstelik burada bir adet İspanyol Rahşan Ecevit de olmadığından kimse "Almanlar yurdumuzu ele geçirip Akdeniz'e açılma peşinde" gibi cümleler kurmuyor. Oteldeki odamda çalışma masasının üzerinde bir emlak rehberi var. Tek yıldızdan beş yıldıza kadar fiyatlandırma dereceleri var. Mesela adanın güneyindeki herhangi bir yerleşim biriminde bir site içinde apartman dairesi ya da küçük bir villa sizi kesiyorsa 250 bin ile 500 bin avroyu gözden çıkarmalısınız. Bunun anlamı iki yıldız. Beş yıldıza geldiğinizde cebinizde 1 tekliğiniz olmalı. Karşılığında mesela Chopin'in yaşadığı mahallede bir taş ev edinmek mümkün. Ben şahsen Valdemossa'yı beğendim. Adanın kuzeyine doğru bir vadi. Ortaçağdan kalma bir kasaba. Chopin'in kafa dinlemek için geldiği yer.

Gece hayatı yok
Michael Douglas da buraya takılan ünlü isimlerden biri. Bir evi ve bir de restoranı var. Buradaki kültür merkezinde Mallorca'yı öven bir film çekmiş, adayı anlatıyor. Sonra restorana geçip yemek yiyorsunuz. Morina balığı bölgenin spesiyalitesi ama çatal bıçak Türkiye'den. Hisar marka. Dünyanın her yerinde Türk olarak dönerci görmeye alışkın bir dargelirli olarak sevindim, yemekte çatalın bıçağın hakkını verdim. Artık buradan bir reklam çıkar herhalde Hisar'cılara... Mallorca'nın en büyük kenti olan Palma esasen Antalya ile Marmaris arasında bir yer. Tabii doğası Marmaris ve Antalya kadar güzel değil. Denizi de vasat. Gece hayatı resmen yok. İki tane mekân var. Dünyanın en turistik yerleri. Çalan müzikler konusunda bir fikir vermek gerekirse Komançero düzeyi diyelim... Ama pazarlama müthiş. Türkiye ucuz odacı, tam pansiyoncu, müşterinin kolunu bacağını çekiştiren turizmciler tarafından paçoz Avrupalı'ya peşkeş çekilirken Mallorca'da İspanyollar hem adalarını koruyor, hem de inanılmaz bir ekonomi döndürüyorlar. Sırt çantalı tursit gelip günlüğü 20 avroya tam pansiyon kalacak diye güzelim koylara tatil köyü izni verenler bir zahmet Palma'ya gitsinler görsünler. Mallorca adasına yılda 25 milyon turist geliyor. Her yıl sürüyle ev satılıyor ama betonlaşma diye bir şey yok. İnsanlar buranın imajının bir parçası olmak ve "Mallorca'ya gittim," demek için bu adaya akın ediyor. Ev alıyor ve yerleşiyorlar. Yani imaj her şey. Bu yazıdan ne anladık derseniz:
1- Mallorca'ya gitmediyseniz bir şey kaçırmadınız.
2- Her şey imaj, gerisi boş.
Haberin fotoğrafları