kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Şubat 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

Irak'taki yeni askeri yapılanma!

Tam 15 gündür AB'deki NATO Karargâhı'nda yoğun bir görüşme trafiği sürüyor. Konuştuğum üst düzey bir yetkili, "Bazı komutanlar Bağdat'ta görüşmelere başladı," diye uyarmayı ihmal etmedi.
Diyeceksiniz ki, "BrükselBağdat hattında ne oluyor?" Olan şu;
Seçim sürecine giren ve 2008 Mayıs ayı itibarıyla Irak'tan asker çekmeye hazırlanan ABD, Irak'ı NATO ve Birleşmiş Milletler' in öncülüğünde oluşturulacak Askeri Güce devretme hazırlığı içinde.
Son koordinasyonu yapıyor. Bu gelişme ise Türkiye açısından özel bir önem taşıyor.
Çünkü NATO ve BM'ye ait askeri gücün ABD askerlerinin yerine Irak'ta konuşlanması demek, Türkiye'nin en az 2015'e kadar Irak'ı gündeminde tutması anlamna geliyor.
Her şeyden önce NATO'nun Irak'a yapılan her türlü malzeme naklinde Türkiye'yi üs olarak kullanması kaçınılmaz. Bu da, Türkiye'nin ekonomik olarak bölgenin en ağırlıklı güç olacağını gösterir.
O yüzden iki olayı yakından takip edin. Birincisi; Henüz tarihi netleşmedi.
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin bu ay ortasında Türkiye'ye yapması beklenen ziyaret.
İkincisi; Genelkurmay ikinci başkanı Ergin Saygun'un önce Bağdat'a, arkasından ABD'ye yaptığı gezi.
Ben niye bu konuyu yazıyorum?
- Türkiye'de bu gibi stratejik konular yakından izlenmiyor...
- Ayrıca böyle stratejik işbirliklerinin Türkiye'de birçok sorunun çözümünde sağlayacağı fayda göz ardı ediliyor.
İnanın, böyle bir stratejik işbirliği PKK sorunu başta olmak üzere ekonomik ve siyasi boyutlarda farklı gelişmelere yol açabilir.
Ancak bir şartla, eğer 2015'e kadar Türkiye kendi iç sorunlarını çözmeyi başarır, kendi içinde uzlaşmayı öğrenirse...
Böylece Türkiye, ekonomik ve siyasi olarak bölge liderliğine soyunabilir...
Ancak bölge liderliği için adını türban diye koyduğumuz ciddi bir sorun, çakıl taşı gibi duruyor.
Türbanın tartışması da, yaklaşım farklılıkları da Türkiye'yi ortak akla götürmüyor, tam tersine cephelere bölüyor.
Türkiye'deki siyasetçiler, işadamları ve akademisyenler olayların gelişimine bakıp değerlendirme yapıyor. Bu tavır siyasi risk algılamasını ve ülkedeki belirsizliği artırıyor.
Sorarım size, böyle bir yaklaşım ekonomik dengeleri alt üst etmez mi?
Oysa Türkiye'ye ortak akıl gerekiyor.
Tam da bu noktada NATO'nun ve BM'nin Irak yolculuğu, Türkiye'ye müthiş bir pazar yaratma olanağı sunuyor.
Örnek verelim.
ABD, Irak savaşında taşıma için tam 195 milyar dolar harcadı.
Görünen o ki, Türkiye'nin ABD askerlerinin Irak'tan çekilmesiyle birlikte NATO'nun ve Müslüman ülkeler tarafından oluşturulacak bir BM Barış Gücü'nün bölgede doğuracağı ekonomik fırsatları kaçırmaması gerekiyor.