kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Babacan: Tartışma ülkeyi zayıflatıyor

Yeni Haber
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasına ilişkin tartışmaların Türkiye'yi dışarıda görünüm olarak zayıflattığını ve ortaya konan tezlerin evrensel hukuk kurallarıyla bazen son derece çeliştiğini söyledi.İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) İcra Komitesinin Cidde'de yarın yapılacak toplantısına katılmak üzere Suudi Arabistan'a hareket eden Babacan, Esenboğa havalimanında basın toplantısı düzenledi.

Babacan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin üniversitelere türbanla girilmeyeceğine dair kararının ve yükseköğretimde türbanın serbest bırakılmasına ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:"Görevim gereği dış dünyayla çok yakın ilişkisi olan biri olarak,Türkiye'de bugünlerde yaşanan bu tartışmaların önemli bir bölümü maalesef Türkiye'yi dışarıda görünüm olarak zayıflatmaktadır. Türkiye, özgürlükler ve haklar alanında ileri gitmek zorunda olan bir ülkedir. Türkiye, kendisine seçtiği AB'ye tam üyeliği yakalamak için siyasi reformlar yapmak zorunda olan bir ülkedir."

Babacan, hukukun üstünlüğü ilkesi, temel hak ve özgürlükler ile demokrasinin birinci sınıf bir demokrasi olmasının, siyasi reformların
temel unsurlarını oluşturduğunu söyledi.

Türkiye'deki özgürlüklerin her alanda doyasıya yaşanmasının hükümetin temel kriteri olduğunu belirten Babacan, şöyle konuştu:"Artık Türkiye'nin bu yeni dönemde gerçekten dışa açık bir dünya ülkesi olması için hep beraber çalışmamız gerekiyor. Bu tartışmaların içeriğine ve niteliğine bakacak olursak maalesef ortaya konan tezler evrensel hukuk kurallarıyla bazen son derece çelişmekte. Bu da Türkiye'yi dışarıya karşı daha farklı göstermektedir."

Bu sorunların hızla çözülmesi ve Türkiye'nin ileriye bakması gerektiğini söyleyen Babacan, bu tartışmaların Türkiye'nin ekonomik gücüne ve
dünyada hızla artan etkinliğine gölge düşürmemesi gerektiğini kaydetti.Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en iyisine layık olduğunu
düşündüklerini belirten Babacan, "Nasıl pek çok gelişmiş ülkede bu tür sorunlar gündemde değilse Türkiye'nin de gündeminden bu tür sorunların
hızla uzaklaşması gerekiyor" dedi.

TALABANİ TÜRKİYE'YE GELECEK Mİ?

Dışileri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin Türkiye'yi ziyaret etmesinin "gayet doğal bir gelişme olacağını" ancak böyle bir ziyaret için kesinleşmiş bir kararın ve tarihin olmadığını söyledi.

Babacan, bir gazetecinin, "Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin Şubat ayı içerisinde Türkiye'ye gelmesinin beklenip beklenmediğini" sorması üzerine, şu yanıtı verdi:

"Irak bizim komşumuz. Türkiye Irak'ın istikrarı ve refahı için yoğun bir şekilde çalışan, büyük çaba ortaya koyan bir ülke ve Türkiye'nin Irak merkezi hükümeti ile olan ilişkileri bizim için son derece önemli. Saddam rejiminden sonra Bağdat'ı ziyaret ettim ve bir komşu ülkenin devlet başkanının Türkiye'yi ziyaret etmesi de gayet doğal bir gelişmedir. Ancak böyle bir ziyaret için henüz kesinleşmiş bir karar ya da kesinleşmiş bir tarih yoktur."

Irak Başbakan Yardımcısı Berham Salih'in Esşark El Avsat gazetesine demecinde yer alan, "TSK tarafından Irak'ın kuzeyinde yerleşmiş bulunan PKK terör örgütüne yönelik yapılan askeri harekatların, Irak'ın egemenliğinin ihlali olduğu konusunda Babacan ile Davos'ta yaptığı görüşmede mutabakata vardığı" şeklindeki açıklamasıyla ilgili Irak makamlarına sert bir yanıt verilip verilmediğinin sorulması üzerine ise Babacan, Salih'le Davos'ta yaptığı görüşmenin heyetlerarası bir görüşme olduğunu ve bu görüşmenin tutanaklarının devlet kayıtlarında kelime kelime yazılı olduğunu belirtti. Babacan, "Onun için siz Dışişleri Bakanlığımızdan ve sözcümüzden yapılan açıklamalara güvenin" dedi.

BABACAN, KRAL ABDULLAH TARAFINDAN KABUL EDİLECEK

İKT İcra Komitesinin toplantısında, Filistin'deki son gelişmelerin ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın ele alınacağını belirten Babacan, bu toplantı öncesi bugün Riyad'da Suudi Arabistan Kralı Abdullah tarafından kabul edileceğini ve Dışişleri Bakanı Suud El Faysal'la görüşeceğini kaydetti.

Bakan Babacan, 26-27 Kasım 2007'de yapılan Annapolis konferansında Filistin-İsrail ihtilafının güvenli, tanınmış sınırlar içinde yan yana yaşayacak iki devlet temelinde kapsamlı, adil ve kalıcı çözüme ulaştırılması amacıyla barış görüşmelerinin 7 yıl aradan sonra tekrar başlatılmasıyla umutları arttırdığını ve 17 Aralık 2007'de Paris'te toplanan Filistin devleti için uluslararası barış konferansıyla da umutların uluslararası toplumun gelecekteki Filistin devletinin ekonomik ve kurumsal altyapısının oluşturulmasına yönelik maddi yardım taahhütleriyle pekiştirildiğini hatırlattı.

Türkiye'nin de bu çabalara katkısını sürdürme kararlılığını ve ihtilafın taraflarının bu konuda üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmelerinin takipçisi olacağını Paris'teki konferansta belirttiğini kaydeden, Babacan şöyle konuştu:

"Geçen zaman içerisinde İsrail'in Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yeni yerleşim yerleri kurmak ve var olanları genişletmek yolundaki faaliyetleri, Gazze Şeridi'nden İsrail'e yönelik roket saldırıları, yine İsrail'in bunlara karşılık olarak gerçekleştirdiği askeri operasyonlar nihai statü müzakerelerine başlamak için gerekli olan zeminin oluşturulmasını maalesef engellemektedir."

Ali Babacan, barış sürecinin geleceği için yalnızca barış karşıtları ile aşırıların elini güçlendiren bu eylemlere bir an önce son vermek gereğinin BM ve AB gibi uluslararası kuruluşların yanı sıra Türkiye tarafından yapılan açıklamalarda da dile getirildiğini kaydetti.İsrail'in bir süre önce Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır kapılarını kapattığını ve bu bölgeye uyguladığı ablukanın Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin yaşam koşullarını daha da ağırlaştırdığını belirten Babacan, "İKT Yürütme Komitesinin yapacağı bu toplantıda, konunun barış sürecinin geleceği açısından taşıdığı önemi dile getireceğim. Annapolis mutabakatının ihlali anlamındaki uygulamalardan duyduğumuz kaygıyı vurgulayacağım ve bu sürecin akamete uğratılmasının doğuracağı büyük sorumluluğu özellikle İsrail tarafına hatırlatmanın gereğini anlatacağım" diye konuştu.

AA