kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Kocaya 'sibop' denemez kararı

Yeni Haber
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Kayseri 1. Aile Mahkemesi'nde açılan boşanma davasında emsal bir karara imza attı. Genel Kurul, ortaokul mezunu bir kadının avukat olan kocasına "Lan sibop" diyemeyeceğine karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına hükmetti. Kararda tartışma yaratacak bir diğer unsur da avukatla evli ortaokul mezunu kadının "ezik" olarak nitelenmesi.

Mahkeme,kararında "Ortaokul mezunu bir bayanın avukat eşine 'lan sibop' demesinin eşlerin konumlarına ve kişiliklerine uygun düşmediği gibi böyle bir sözün söylenmesi de hiç mümkün görülmemiştir. Konumu gereği zaten ezik durumda bulunan bir kadının böyle bir laf etmesi ve dava dilekçesinde belirtilen tüm iddiaları gerçekleştirmesi mümkün görülmemiştir" dedi.

Yargıtay, açılan boşanma davasında avukat kocanın, ortaokul mezunu eşine 20 bin YTL tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi.

AVUKAT, ORTAOKUL MEZUNU SEKRETERİYLE EVLENDİ

Yanında sekreter olarak çalışan nişanlı bir kadın ile 'seni mutlu edeceğim' vaadiyle evlenen çift kısa süre sonra sorunlar yaşamaya başladı. Ailelerinden habersiz yapılan evliliğin ikinci ayında avukat, mahkemeye başvurarak eşinden boşanmak istedi. Avukat koca, karısının kendisine 'ailenle görüşmeyeceksin' şeklinde baskılar yaptığını, 'lan sibop' diyerek hakaret ettiğini, bacağını ısırdığını ve kıyafetlerini parçaladığını belirterek boşanma talebiyle dava açtı. Avukat koca ayn zamanda eşinden 40 bin YTL tazminat da talep etti.

Açılan boşanma davasında, ortaokul mezunu kadın ise eşinden boşanmak istemediğini, ancak mahkemenin boşanmaya hükmetmesi halinde 500 YTL yoksulluk nafakasına ve 30 bin YTL manevi tazminatın davacı kocadan alınarak kendisine verilmesini talep etti.

Kayseri 1. Aile Mahkemesi, çiftin boşanmasına ve davacı kocanın eşine aylık 200 YTL yoksulluk nafakası ve 20 bin YTL manevi tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi. Kararda şöyle denildi:

"Davacı koca, isteyerek evlilik yapmasına rağmen ve 'gerekirse ailemi silerim' demesine rağmen bu sözlerini yerine getirmemiş, daha evliliğin başından itibaren evliliğe rıza göstermeyen ailesini düşünerek, eşi ile arasında tartışma ortamı ve zemini oluşturmuştur. Davacı, eşini nişanlısından ayırmış, ona mutlu bir gelecek vaad etmiş, ancak bu vaadlerini yerine getirmemiş, verdiği sözlere uygun davranışlar göstermemiştir. Yaşanan tüm olaylar nedeniyle davalı manevi yönden yıpranmış, kişilik haklarına ağır şekilde saldırı meydana gelmiştir. Davalının hayalleri yıkılmış, iki ay gibi kısa bir süre evlilik, önceki nişanlısından ayrılması sonucunda yaşamı altüst olmuştur. Bütün bunlara sebebiyet davacının kendisidir."

YARGITAY, DAVALI EŞİ KUSURLU BULDU

Mahkemenin verdiği kararın temyiz incelemesini Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yaptı. Daire, mahkemenin kararını bozdu. Boşanmaya neden olan hadiselerde kusurun ağırlığının davalı kadında olduğuna dikkat çeken Yargıtay, ağır kusurlu davalı kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesi ve manevi tazminat verilmesinin doğru olmadığını belirtti.

MAHKEME: "DAVACI KOCA EŞİNİ BİR SÜRE KULLANIP ATMIŞTIR"

Mahkeme, verdiği kararda direndi. Direnme gerekçesinde davacı kocanın eşini bir süre kullanıp attığını vurgulayan Mahkeme şu görüşleri dile getirdi:

"Davacı koca, davalıya vaadlerde bulunarak evlilik yapmış ve bunların hiç birini gerçekleştirmeksizin onu belli bir süre adeta kullanıp atmıştır. Kocanın bütün kusurlu tutum ve davranışları bir kenara bırakılıp kadının dayak yediği sırada kocanın bacağını ısırması kadını ağır kusurlu hale getirmez.

Ortaokul mezunu bir bayanın avukat eşine 'lan sibop' demesinin eşlerin konumlarına ve kişiliklerine uygun düşmediği gibi böyle bir sözün söylenmesi de hiç mümkün görülmemiştir. Konumu gereği zaten ezik durumda bulunan bir kadının böyle bir laf etmesi ve dava dilekçesinde belirtilen tüm iddiaları gerçekleştirmesi mümkün görülmemiştir."

Mahkemenin verdiği kararda direnmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine geldi. Genel Kurul, oy birliği ile Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin verdiği kararın bozulmasına hükmetti.

(ANKA)