kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Hacer GEMİCİ
Enerji Hattı

Yatırımcı resesyona değil, hükümetin kararlılığına bakacak

Büyük resim için tıklayın
Nükleer santral ihalesi yaklaşırken yerli grupların yabancı partnerleri de tek tek ortaya çıkmaya başladı. Son iki-üç aydır kulislerde konuşulduğu gibi Sabancı Grubu ile ABD'li General Electric (GE) nükleer santralde ortak adım atacağını dün Başbakan'ın huzuruna birlikte çıkarak resmen açıklamış oldu. Bundan sonraki günlerde beklentimiz ihale sürecinde yer alacak yerli grupların partnerlerinin birer birer netleşmesi.
Türkiye'de 3-5 milyar dolarlık nükleer santral yatırımı konuşulur, enerji özelleştirmeleri için gün sayılırken ABD'de başlayan ve dünyayı tehdit eden kredi krizinin Türkiye'deki yatırım ortamını çok fazla etkilemeyeceğine geçtiğimiz hafta kısa da olsa değinmiştik. Ancak yine de resesyonun enerji yatırımlarında etkisinin neden sınırlı kalacağını maddeleri ile açıklamakta yarar var.
* Öncelikle enerji yatırımları uzun vadeli yatırımlar. Bugün en kısa sürede biten santraller olarak doğalgazla çalışan termik santraller gösteriliyor. Bu santrallerin devreye girmesi için verilen süre ise en az iki yıl. Yani bugün temel atılsa iki yıldan önce bitebilecek bir santralden söz etmek mümkün değil. Oysa istatistiklere göre ABD'de yaşanan resesyon yaklaşık 10 ay gibi bir sürede bitebiliyor.
* Türkiye'de bazılarına göre bu yıl yaz aylarında, resmi raporlara göre ise 2009 yılında enerji arz güvenliği sorunu ortaya çıkacak. Eğer yatırım yapılmazsa elektrik üretimi, tüketimi karşılamayacak. Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin 'Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Projeksiyonu 2007-2016' başlıklı raporunda iki farklı senaryo üzerinde duruluyor. Düşük senaryoda enerji talebinin yüde 6, yüksek senaryoda ise yüzde 8 büyüyeceği ifade ediliyor. 2007 yılında enerji talebinin yüzde 8-10 arttığı göz önünde bulundurulduğunda yüksek senaryo öne çıkıyor.
* Raporda, 'Yüksek senaryoya göre 2009 yılından itibaren enerj i talebi karşılanamamaktadır' denilerek yatırım ihtiyacı net olarak ortaya konuyor. Her zaman söylediğimiz gibi önümüzdeki yıllarda üretilecek 1 kwh elektriğin bile müşterisi hazır olacak.
* Gerek nükleer santralde, gerekse bin megavatın üzerindeki santrallerde Hazine garantisi olmasa bile belli bir alım garantisinin geleceği yasa ile hükme bağlandı. Müşterisi hazır olan ve önümüzdeki on yıl boyunca artan bir talep grafiği çizen enerji sektörüne yatırım yapacaklar hesap, kitap yaparken bu temel nokta üzerinde yoğunlaşıyor.
Nitekim Türkiye'de büyük enerji yatırımlarına imza atan Zorlu Grubu'nun patronu Ahmet Nazif Zorlu'ya 'ABD'deki durgunluk enerji yatırımlarınızı tekrar gözden geçirmenize neden oldu mu?' diye sorduğumuzda, yanıtı kısa ve net oldu: "Enerji yatırımları kısa vadeli değildir. Dünyada resesyon bir yıl belki de altı ay sürecek. Buna bakatark yatırım yapmaya kalkarsanız, enerji gibi bir alanda geç kalmış olursunuz. Türkiye'nin bu yatırımlara ne kadar ihtiyacı olduğu da ortada."
Zorlu'nun yorumu da gösteriyor ki, enerji yatırımlarında erken kalkan yol alacak.
Ancak yine de bu yazdıklarımızdan sadece elektrik alanında yılda 3 ile 5 milyar yatırıma ihtiyacı bulunan Türkiye'de her proje kolayca kredi bulacak anlamını çıkarmamak lazım.
Türkiye'de elektrik dağıtım ihaleleri ile ilgilenen ve santral yatırım niyeti olan Ibardrola, Enel, GE, EON, EnBW gibi yabancı enerji şirketlerinin ya da Sabancı, Koç, Zorlu, Alarko, Gama, Nurol, Limak, Doğan ve Doğuş gibi yerli devlerin kredi bulmakta zorlanmayacağı kesin. Ancak adı sanı duyulmamış olan ve enerji sektörüne yönelik proje geliştiren şirketler için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Bu nedenle önümüzdeki dönemde bankacılık sektöründe olduğu gibi enerjide de birleşme ve satın almalar gündeme gelecektir.
Sözün özü; Türkiye'de enerji sektörüne yatırım yapacaklar, dünyadaki resesyondan çok hükümetin enerji özelleştirmelerinde ve sektörün liberalleşmesinde atacağı adımlara ve kararlılığa göre karar verecek...