Federasyon Başkanı ve medya savaşları

Yeni Federasyon Başkanımız 12 gün sonra belli olacak. Ayhan Bermek dışında adaylığını açıklayan yok. Şimdiki durum aynen şöyle: Tam 4 farklı aday adayı profili var.
1- Federasyon Başkanlığı için istekli olanlar; ancak bu işi beceremeyeceği düşünülenler.
2- Federasyon Başkanlığını hiç istemeyen ancak "Yapsa yapsa o yapar" diye düşünülenler.
3- Federasyon Başkanlığı için vasat teveccühe ve vasat yeteneğe sahip olup da "istemem yan cebime koy" diyenler
4- Ve hem kulüplerce teveccüh edilen; hem bu işi yapabileceğini gösteren ancak siyasi irade tarafından 'Olmaz' denilenler.

SADECE 'GÜVEN' YETMEZ
Bu dört kategoride en az bir isim mevcut. Ancak görünen gerçek şu: Haluk Ulusoy'u göndermek için tarihin en büyük birleşmesini sağlayan kulüp+siyaset+delegasyon iradesi yeni başkan için aynı 'uzlaşmayı' gösteremiyor. İş tıkanma noktasında. Siyasi erk, herkesin düşündüğünün aksine bu işe son kez dahil olmak istiyor. Amaç tertemiz ve revizyonist bir ismi bulup futbol dünyasından çekilmek. Ancak Ankara'ya yakın gözüken birinin olası başarısızlığı sadece TFF Başkanı'na değil dolaylı yoldan ama daha da şiddetle hükümete mal edilecek. Bu yüzden hiç tartışılmayan Şenes Erzik ismi üstünde uzun süre duruldu. Ama Erzik, 'taşın altına elini sokmuyor.' Bence hükümet de başkan adayları da şu detayı atlamamalı.
Bugün futbolumuzun en önemli sorunu güven. İkinci sorunu ise gelir dağılımı ve paylaşımı. Futbol dünyasının beklentileri ve aday profillerini eşleştirelim:
A- Yeni yönetim ertesi gün güven tartışmalarının içine girerse bu işin sonu Ulusoy'un geri dönüşü olur. Dolayısıyla yukarıda saydığımız aday profilleri içinde 1 ve 3 numaradakilerin elenmesi gerekir.

5 MİLYAR DOLARLIK SAVAŞ
B- Diyelim ki güven sorununu çözebilecek, her kulübe eşit yakınlıkta bir isim bulundu ki böyle birçok isim var. Bu durumda 2 ve 4 numaralı profillere uyan adayların gündeme gelmesi şart.
C- Bugün futbol üzerinden korkunç bir medya savaşı ufukta gözüküyor. Digitürk'ün muhtemel halka arz çalışmaları, D-Smart'ın kâra geçmek için yaptığı "İç gıcıklayıcı" teklif; en az iki muhtemel yayıncı ile birlikte nereden baksanız 5 milyar dolarlık medya savaşı başlamak üzere. Bu seçimin ana fikri budur: Ne olursa; kim olursa olsun yeni TFF Başkanı tam 5 milyar dolarlık medya savaşının içine düşecek. Medya savaşı deyince savaşın yıkımının nerelere kadar gittiğini herkes iyi hesaplamalı.

GÖNÜLLÜ BİRİ OLMALI
O nedenle yeni başkanın güven ve ekonomi sorununu çözecek yapısal değişikliklere gidebilecek; Anadolu kulüplerini 3 büyüklere ezdirmeyecek, üç büyüklerin kurullarda tahakkümünü kesin olarak sonlandıracak ama bunları yaparken kimseyi de karşısına almayacak bir yeterlilikte olması şart görünüyor.
D- Bu kadar zor işe giren birinin de en başta gönüllü olması gerekiyor. O halde 2. profildeki adaylar da doğal olarak eleniyor.
Özetle olası bir yapısal veya sportif başarısızlığın hükümete yansımasını engelleyecek; kulüplerle iç içe ama kulüpleri yöneten; "Ne kızı veren ne dünürü küstüren" biri başkan olmalı.
Aksi durumda biz daha çok "TFF SEÇİME GİDİYOR" haberi yaparız.