kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERDAL ŞAFAK

Burası Türkiye

Davutpaşa'daki faciayla ilgili olarak yetkililerin "Aydınlatıcı" açıklamalarını, parlak demeçlerini ibretle dinledik.
Bölgeden sorumlu olan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, "Patlamanın meydana geldiği binanın ruhsatsız olduğunu" söylüyor.
İstanbul Valisi Muammer Güler, faciaya yol açan maytap ve havai fişek imalathanesinin de kaçak olduğunu belirtiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Bu kadar büyük bir işyeri çevresinde böyle bir imalathaneyi bizim bilmemiz mümkün değildir. Yurttaşların bize ihbarda bulunması lazım. İhbar olmazsa biz bilemeyiz" diyor.
Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın son noktayı koyuyor: "Binada maytap atölyesi ya de deposu olduğuna dair belediye kayıtlarında bilgi yok!"
Bina kaçak, işyeri kaçak, işveren kaçak, işçi kaçak... Ve sonuç: Vilayet'in günahı yok, Büyükşehir'in sorumluluğu yok, Zeytinburnu'nun kusuru yok. Kabahat vatandaşta! Kaçak işyeri avına çıkmayan vatandaşta!

Atölyenin lafı olur
Hiç yadırgamadık. Çünkü vahşi kapitalizmin at koşturduğu bir ülke burası.
Bu ülkede kaçak kömür ocakları çalıştırılır, işçileri grizu patlamasında ölür. Ocak sahiplerine sadece "Kömür hırsızlığı"ndan soruşturma açılır.
Bu ülkede bırakın imalathaneleri, atölyeleri, koca koca kaçak fabrikalar kurulur. Varlıkları ancak bir yangın çıkınca anlaşılır. (Birkaç yıl önce Kağıthane'de gaz sızıntısı nedeniyle havaya uçan binada kaçak oto radyatör fabrikasının faaliyet gösterdiği anlaşılmıştı. Sonra ne oldu biliyor musunuz; fabrika yeniden inşa edildi. Kaçak olarak! Yine birkaç yıl önce Gaziantep'te sanayi sitesinde bir bina alev alev yandı. Meğer kaçak kimya fabrikasıymış. Geceleri tiner yüklü tankerler sokulup benzin imal ediliyormuş!)
Bu ülkede kaçak akaryakıt istasyonları açılır. (İnanmayan Adanalılar'a sorsun), kaçak tüpgaz dolum imalathaneleri çalışır. Ancak "İş kazaları" ile varlıklarından haberdar olunur.
Bu ülkede kum ocakları kaçaktır, lüks yatların inşa edildiği tersaneler kaçaktır.
Bu ülkede kocaman alışveriş merkezleri kaçaktır (İnanmayan Antalyalılar'a sorsun), yetkililer "Kaçak ama önemli bir ihtiyacı karşılıyor, kentin ekonomisine katkıda bulunuyor" diye geçiştirirler.
Bu ülkede çarşılar kaçaktır. Hem de resmi kurumlarca inşa ettirilen çarşılar! (İnanmayan YÖK'ün bir üniversitemizle ilgili olarak hazırladığı rapora baksın)
Kaçakçılık cennetiyiz
Bu ülkede ilaç kaçaktır (hasta ölünce anlaşılır), içki kaçaktır (tiryaki zehirlenince ortaya çıkar).
Bu ülkede silah kaçaktır, mermi kaçaktır, inanmayacaksınız ama cop, hatta izinsiz göstericileri dağıtmak için kullanılan biber gazı bile kaçaktır.
Avcısı kaçak, avı kaçak, balıkçısı kaçak, balığı kaçak bir ülke burası.
Eti kaçak, peyniri kaçak, balıyağı kaçak, sebzesimeyvesi kaçak bir diyar burası. Göçmeni de kaçak, göçeni de kaçak bir coğrafya burası.
Elektriğin kaçak kullanıldığı (Etiler, Levent, Ulus gibi semtlerde bile!), suyun kaçak tüketildiği (Sadece İstanbul'da 120 bine yakın hanede!) bir "Cennet" burası.
Bitmedi; burada evler bile kaçak (Sadece İstanbul'da 1.6 milyon binanın yüzde 70'i).
Ekonomisinin yarıdan fazlasının kaçak olduğu, her iki işçiden birinin kaçak çalıştığıçalıştırıldığı, aklınıza gelebilecek her sektörde, her ürün ve malda (insan dahil!) kaçakçılığın "Olağan" görüldüğü bir "Fırsatlar ülkesi" burası.

Bu kadar dinamik bir kaçakçılık ve kaçaklar diyarında arada bir Davutpaşa'daki gibi fireler olur. Bir bakanımızın benzer bir olayda dediği gibi, "Normal karşılamak gerekir!"