kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
AYŞE ÖZYILMAZEL

Tiryakinin sigara yasağıyla imtihanı

İtiraf ediyorum... Ben Ayşe Özyılmazel, 28 yaşındayım, sigara tiryakisiyim ve üzerinize afiyet soğukta dona dona sigara içmekte ısrar etmekteyim. Çağdışı desinler, ayıplasınlar ama kimseye yaranmak için yalan söyleyemem canım. Medyada kopan fırtınaların, sigara karşıtı eylemlerin bu kadar çabuk hayata geçeceğine inanmamışım herhalde... Daha dün fosur fosur sigara tüttürenler bile sigara düşmanı kesildiler. Aman ne güzel, ciğerleri bayram etsin, Osman Müftüoğlu onları takdir etsin. Etsin de ben bırakamıyorum işte. Pazartesi diyete girip, salı gecesi tatlıya saldırmak usulü; her bırakma teşebbüsümde kafayı duvara tosluyorum.

TAKSİCİ FIRÇALADI
Elektroniğini denedim sevmedim, "Artık bıraktım" çektim olmadı! Ne sigara karşıtı yazılar, ne reklamlar, ne de yasaklar kesmedi beni. Tam tersine, annesinin 'yapma' buyurduğunu yapan çocuklar gibi yasaklandıkça daha çok tüttüresim geldi. Çünkü bırakmak istemiyorum! İs-te-mi-yo-rum! Diyelim yazı yazarken, arkadaşlarımla dedikodu yaparken bayılıyorum sigara içmeye. Sonra Cemil İpekçi misali aşık olunca elimi kolumu nereye koyacağımı bilemiyorum sigara içmelere doyamıyorum. Tartışırken, ağlarken, düşünürken yine onunla arkadaşlık ediyorum. Sevdiğim bir şarkıyı sigarasız dinlediğimi düşünemiyorum. Zaten bu ara en sevdiğim şarkı da Şebnem Ferah'tan 'Sigara'! Durumum fena yani... Ve bu halimle hiçbir yerde barınamıyorum. Misal, geçen gün havalı bir plazada toplantıya gittim. Şirket sahibini eskiden tanırım. O zamanlar ben ayda yılda bir, bir tane sigara yakarken kendisi kim en çok sigarayı içecek yarışmasına katılmış gibi sigara üstüne sigara yakardı. Şimdi, kahve gelince elimi sigaraya atacak oldum tüm şirket ayaklandı! Bizimki sigarayı bırakmakla kalmamış, bütün ofiste sigara içenin canına okurmuş meğer. Eh misafir umduğunu değil bulduğunu hesabı bana yangın merdivenlerinin yolu gözüktü tabii! Elimde kahvem yangın merdivenlerinde sigara içtim. Çok ezik bir durum değil mi? Oh olsun mu bana! Oradan çıktım taksiye bindim. Trafik feci! Ağız tadıyla bir sigara içmek istiyorum artık. Şoförden fırçayı yedim mi!

KINANMAKTAN BIKTIM!
Akşam Fazıl Say konserine gittim. Tabii ki fuaye alanında sigara içmek son derece out! Konser arasında attım kendimi incecik elbiseyle kapının önüne. Nasıl da kalabalık! Güneri Civaoğlu bir yanda, Nebil Özgentürk diğer yanda, hah! Modacı Hakan Yıldırım da geldiler. Hep beraber soğuktan titreyerek sigara içtik, şimdi nezleyim... İyi de biz ne istiyoruz ki? Boğularak ölmek mi? İkinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye bayılıyor muyuz sanıyorsunuz? İnsan neden kendi kendine zarar vermek ister ki? "Bu nasıl bir keyif şekli?" diyorsunuz değil mi? Üstelik bitmek bilmeyen bu dışlanma hali söz konusuyken... O zaman gelsin itiraf iki: Ben Ayşe Özyılmazel, 28 yaşındayım, sigara tiryakisiyim artık elimi pakete atarken korkular içersindeyim. Fırça yemekten, kınanmaktan, kapı önüne atılmaktan bıkmış durumdayım. Issız bir adaya düşüp yanıma sadece sigara, sigara ve sigara almak istiyorum. Peki ne edeceğim derseniz? Bilmem, belki bu çığ gibi büyüyen mahalle baskısına dayanamayıp bırakırım. İyisi mi gidip bir sigara yakayım da düşüneyim bari...