kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ocak 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Hikâye gibi

Bir varmış bir yokmuş.
Deve tellal iken, pire berber iken...
Muammer Güler adlı bir kaymakam, Erzurum'un Horasan ilçesinde görev yaparmış. (İsim benzerliği değil, o Muammer Güler, şimdi İstanbul Valisi.) Genç kaymakam yerinde duramazmış. O köy senin bu köy benim, her yeri dolaşırmış.
Kaymakam beyin yolu bir gün Dereli köyüne düşmüş.
Başlamış köyün çocuklarına "okula gidiyor musun, gitmiyor musun" diye sormaya. Çocuğun biri "ilkokulu bitirdim, sonra okuyamadım" demiş.
- Neden okuyamadın?
- Annem öldü... Babamın düzeni bozuldu... Beni okutamadı.
- Adın ne senin?
- Vehbi.
- Vehbi bin benim otomobilime... Okula gideceğiz.
Okul müdürü demiş ki "kayıt dönemi geçti." Ayrıca "yatılı okulda yer yok." Kaymakam kızmış:
- Yatak yoksa evimden yatak göndereyim... Bu çocuk kaydolacak ve okuyacak.
Vehbi başlamış okumaya.
Ortaokulu bitirmiş, liseyi bitirmiş.
Yıldız Teknik'i bitirmiş.
Ve harita mühendisi olmuş.
İstanbul-Beylikdüzü'nde çalışmaya başlamış.
Kendini sevdirmiş.
Beylikdüzü halkı da onu 2002'de "belediye başkanı seçmiş."
Vehbi Orakçı dedi ki "işte benim hikâyem." Hikâyeyi duyunca İstanbul Valisi Muammer Güler'i aradık.
"Vehbi Orakçı" dememizle birlikte sözümüzü kesti.
- O benim evladım.