kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Pazar SABAH 
KAZIM KANAT

Aşk beklenmedik anda karşınıza çıkabilir

Yıllardır karşınıza çıkmayan insanın, evlendiğiniz ilk gün karşınıza çıkmayacağını kim garanti edebilir? Bir bayan okur diyor ki: "Sevgili Kazım Kanat, pazar günlerimin bir parçası oldunuz. Elinize, dilinize, kaleminize sağlık..." Burası en hoş olanı işte... Okurdan, üstelik bir bayan okurdan iltifat almak, acemi bir aşk yazarı olan bendenizin ayaklarını yerden kesiyor. Okuyacağınız bu harika analizi yapan evli ve çok mutlu bir bayanı sizlere takdim etmek isterdim, ama "İsmim sizde saklı kalasın," diyor. Centilmen olmanın bir numaralı kuralı, bayanların sırrına ortak olmak! Bakın neler yazıyor: "Her pazar olduğu gibi bu pazar da Aşk Masum Kalabilir başlıklı yazınızı zevkle okudum. Tanık olduğunuz 40 yıllık büyük aşkın, bu şekilde sonuçlanması çok ilginç... Bu büyük aşkı evlilik mi bitirdi, yoksa o aşk hırsa dönüştü ve amaca ulaşılınca olayın esprisi mi kaçtı, geçen 40 yılda yaşananların intikamı mı alındı, ben de cevaplayamadım. Benim aklımı kurcalayan, 'Ben aşka ihanet etmeyen kadınları severim,' demeniz... Bunu 'hemcinslerine ihanet etmeyenler' olarak yorumlamanız... Zaten iki insan arasında aşk, paylaşım ve sevgi varsa, bunun üçüncü kişinin çabasıyla yok edilmesi bana mümkün gelmiyor. Ama ilişkide birçok boşluk varsa, bunları da birisinin doldurmasının ve sonrasında tüm resmi o kadının oluşturmasının aşka ihanet olması da mantıklı gelmiyor. O zaman 'Hangi aşka ihanet?' diye sorarım. Yazdığınız hikâyede de sonu kötü bile bitse, aşkın zamanında var olduğuna inanıyorum. Sizin de yazınız gibi 'İhanet birbirini tanıyan insanlar arasında olur.' Ayrıca 'Hırsızın hiç mi suçu yok?' demiyorum, çünkü birisine âşık olmanın suç olmadığını biliyorum. Genç bir kadın olarak diyorum ki haklısınız, ihanete uğrayan bir kadının duygularını yine en iyi bir kadın anlayabilir.

İHANET İNCİTİR
Peki, ama ya sizi tamamlayan insanla karşılaştıysanız... Ya doğru adam, yanlış zamanda ortaya çıktıysa... Biraz geç kaldıysanız... Ya da kasım ayında yazdığınız yazınızdaki gibi ya âşık olduysanız... Peşinden gitmez misiniz? Kaderin önüne asla geçilmez. Biz kadınlar için pek öyle değil, ama erkekler için gerçekten iki ucu keskin bıçak... 'Hemcinsine ihanet etmeyen kadın, sevdiğine de ihanet etmez, bilirim,' diyorsunuz. Birlikte olduğu adamı aldatan kadınların hepsi zamanında birilerinin eşi ya da sevgilisiyle mi birlikte olmuştur? Sizin deyiminizle 'hemcinsine ihanet' tabii ki öteki kadını incitir. Peki, incittiğinizi bile bile mantığınıza söz geçirememeniz, âşık olduğunuz adam için herkesle ters düşmeniz bir yana önce kendinizle mücadele etmeniz ne demek bilir misiniz? '40 yıldır gizli süren aşk, artık gözler önünde el ele göz gözeydi,' diyorsunuz. O gizlilik, sizi nasıl yıpratır, nasıl yorar, ama bunu kimseyle paylaşamazsınız. En üzgün anınızda tek dert ortağınız, yine o dertte en az sizin kadar payı olan sevdiğiniz adamdır. 'Madem bu kadar ağır bu yük, bitir ilişkiyi,' diyebilirsiniz. Sizin de yazdığınız gibi kadın yüreklidir, aşk bittiğinde gider. Ama aşktan da korkmaz, severken de çekip gitmez... Diğer taraftan 'öteki kadın' olma sırasının hemcinsine ihanet eden kadına da geleceği konusunda şunu söylemek istiyorum: Bir adam karısına ya da sevgilisine ihanet ediyor diye size de ihanet edecek ya da etmeyecek diye kalıplaşmış bir şey yoktur. Böyle bir risk her ilişkide, her evlilikte ve her iki cins için de vardır. Yıllardır kafanızda canlandırdığınız, ama karşınıza çıkmayan insanın tam da evlendiğiniz akşamın sabahında karşınıza çıkmayacağını size kim garanti edebilir? Sonuçta seven kadın, bir başka kadına ihanet etmez. Sadece sevmiştir. Her an herkesin başına gelebilir. Benim de onun da bir başkasının da... Ben sevdiğim adamın adını 'Mutluluk' koydum. Her şeye rağmen ona âşığım, onu çok seviyorum. Onun da beni çok sevdiğini biliyorum. Umarım herkes adını 'Mutluluk' koyabileceği 'İşte bu,' diyebileceği biriyle karşılaşır. Bunu dua ya da beddua olarak almak da sizin tercihiniz artık." Acemi aşk yazarı olan bu satırların yazarının kafası şimdi öyle karıştı ki... Şunu anladım ki ben kadınları hiç tanımıyorum.