kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Türban anayasaya girse başını örtmeyen, örtmeye mi karar verecek?

ŞİRİN SEVER
Gazeteci-yazar Ayşe Böhürler Kanal 7'de 11 yıl yapımcı olarak çalıştı. Üç yıldır Duvarların Arkasında belgeseli için 13 Müslüman ülkeyi karış karış gezip; ülkesinin ve önyargıların duvarlarını aşma mücadelesi veren 200'ü aşkın Müslüman kadınla konuştu; röportajlar yaptı. Kanal 7 ve Kral TV'de yayınlanan; Oxford Üniversitesi ve Brezilya'da festivallerde gösterilen belgesel yakında Amerika'da da bazı festivallerde tanıtılacak. Belgeselini bir kitaba dönüştüren AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi Böhürler ile hem kitabını, hem İslam'ın kadına bakışını konuştuk... Onu yakalamışken gündemden düşmeyen 'siyasi simge türban'ı tartıştık.....
- Gündemdeki en sıcak tartışmadan başlayalım. Türbanın anayasaya sokulması girişimi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Türkiye'deki siyasetin kendine özgü gündem üretme zaafiyeti var. Siyaset açılım yapamıyor, kısır tartışmaların ekseninde gidiyor. Bu anayasa tartışması da bu eksende giden bir şey bana göre. Anayasada bunun olması neyi değiştirecek? Yani bu, 'Ben dine inanmıyorum, kendi hayat tarzımı korumak istiyorum, din benim hayatımda hiçbir öneme sahip değil,' diyen bir insanın fikri dünyasını, düşünce yapısını, hayat tarzını nasıl etkileyebilir diye soruyorum sadece! Anayasa'da istediği kadar kural olsun, ben dünyaya nasıl bakıyorsam, hayat tarzımı da öyle kurgulamak isterim.

- Yani türbanın anayasaya girmesi hiçbir şeyi değiştirmez diyorsunuz?
- Hiç önemli bir değişiklik getirmez! Ortak hukukta elbette, herkesin temel hak ve özgürlüklerinin korunduğu bir anayasayı önemsiyorum. Ve burada sizin de, benim de, çok aykırı birisinin de haklarımız korunmalı. Anayasanın bütün bunları garanti etmesi benim için yeterdir. 'İsteyen istediği kılık kıyafeti giyebilir' maddesiyle, temel hak ve özgürlükler kısıtlanamaz. 'İnsanlar temel eğitim haklarından mahrum bırakılamaz' gibi bir maddenin kime ne zararı olacağını merak ediyorum. Yani bu maddeyle, başını örtmeyen birisi başını örtmeye mi karar verecek?

TUHAF BİR KARAR!


- Türbana özgürlük tamam da, buna anayasal teminat neden gerekli?
- Çünkü Anayasa Mahkemesi kararı var. O kararın değişmesi açısından gerekli.

- Böyle bir teminat getirildiğinde o zaman iş başka bir noktaya gitmeyecek mi?
- Nereye gidecek mesela?

- Ertuğrul Özkök de köşesinde yazdı geçenlerde; rejim tehlikesi doğmaz mı?
- Türbanın serbest bırakılması rejim tehlikesi doğuruyor da, aynı kadınların kocalarının iktidarda olması doğurmuyor! (gülüyor) Bu çok çelişkili, tuhaf bir şey.

- Böyle mi bakıyorsunuz bu tedirginliğe?
- Kadın olduğunda sorun teşkil ediyor, rahatsız ediyor, bunu görüyoruz ama o kadının eşi olduğunda hiçbir sorun teşkil etmiyor! Aynı masada oturup anlaşmalarımızı yapabiliyoruz, no problem! Ama bu çelişkili değil mi?

- Üniversitede türbanın serbest bırakılmasını savunan pek çok isim bunun anayasaya sokulmasına 'Hop,' diyor. Bu da mı çelişki?
- Yanlış olan şu ki; Anayasa 'Türbanlı olanlar okuyabilir ya da başörtüsüyle okula gidilebilir' diye bir kural koyamaz, zaten getirilen teklif de öyle değil. Ama anayasa 'Kimsenin temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanamayacağı' gibi bir cümle koyabilir. Bu tartışmalarda benim anlamakta zorlandığım şu; 'Türkiye'deki kadınlar başını örtmek zorunda veya başını örtenler okula gidecek' gibi bir anayasa değişikliği mi yapılıyor? Böyle bir ifade yok ki...

- Peki bu teminat sonrası lisede de türban takmak isteyen olursa?
- Bu, düzenleme getirilmeyecek bir şey değil ki. Orada Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlemeleri devreye girer.

- Lisede de türban serbest olmalı mı size göre?
- Üniversitede olan kişi kendi hayatıyla ilgili kararları alabilir ama daha küçük yaşlarda elbette ailelerin de etkisi ve yönlendirmesi var. Ama başörtülü birisi liseye gitse ne olur? Bunlar elbette tartışılabilir, yani dünya yıkılmaz.

- O zaman ilkokulda da olabilir!
- Çocuk kimliği açısından başörtüsü benim de savunduğum bir şey değil. Açıkçası lise konusunda da kararsızım ama üniversitede mutlaka özgürlük ortamı sağlanmalı diye düşünüyorum. Bunu o kadar çok tartışıyoruz ki... Altı üstü bir avuç kızdır başını örterek üniversiteye gitmek isteyen. Ben her yerde de söylüyorum; başörtüsü çok kolay bir şey değildir, özellikle genç insanlar açısından baktığımızda hakikaten hayatları kısıtlayıcı, zor bir şey; insanlar başını örtmek için çaba sarf etmiyor ki! Örtenin de kendi özel hayatıdır, kendi inancıdır, Allah'la kendi arasındaki ilişkisidir. İnsanların başlarını örtmeleri falan rejim tehlikesi oluşturacak bir gerekçe değil. Ben böyle bakıyorum meseleye.

- AİHM başkanı Jean Paul Costa da bugün (perşembe) 'Türban kararıyla ilgili içtihadın değişme olasılığı söz konusu değil,' dedi. Yani 'Anayasa değişse de türban kararı kalkmaz,' diyor. Buna ne diyorsunuz?
- İç hukuk kararı olduğu için Türkiye'yi etkileyen bir şey değildir. Ben bir hukukçu değilim ama bu maddenin anayasaya girmesini engelleyici bir hukuki nosyonu olduğunu düşünmüyorum. Uluslararası hukuk burada bizim yasalarımızı sınırlandırıcı bir rol oynamıyor, iç hukuka bırakıyor. Ona bakarsanız Avrupa'da her yerde türban serbest, bir tek Fransa'da sadece devlet okullarında yasak, o da lise için. Yani AİHM kendisiyle çelişir böyle bir karar verirse...

- AİHM Leyla Şahin davasında neden böyle bir karar aldı sizce?
- Leyla Şahin'in avukatlarının savunma argümanlarının yeterli olmadığını düşünüyorum, onların yetersizliğinden kaynaklanıyor. Türk devletinin getirdiği argümanları AİHM daha doğru buluyor. Yoksa Avrupa'nın insan hakları tanımında bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca 11 Eylül sonrasının da tüm Batı dünyasında oluşan İslam fobisinden de soyutlayamayız bu kararları.
Haberin fotoğrafları