kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Ailem oyuncu olmamı istemeyince ölüm orucuna girdim

BUGE CANKAT / GÜNAYDIN
'39 Basamak' isimli yeni oyunuyla cuma günü sahneye çıkan Demet Evgar, 17 yaşındayken oyuncu olmasını istemeyen ailesini ikna edebilmek için ölüm orucuna girdiğini söyledi ve ekledi: 38 kiloya düştüm. Midem kanadı, saçlarım döküldü. Öyle ki, konservatuvar sınavına bile postişle girdim..
Başarılı oyuncu Demet Evgar'ın yeni oyunu '39 Basamak' önceki akşam Kenter Tiyatrosu'nda ilk kez seyirciyle buluştu. Evgar, Alfred Hitchcok'un aynı adlı filminden tiyatroya uyarlanan oyunda 3 farklı karakteri canlandırıyor. Oyunda güzel oyuncuya Hakan Gerçek, Okan Yalabık ve Bülent Şakrak eşlik ediyor. Oyuncu olabilmek için kendisine karşı çıkan ailesiyle çok mücadele ettiğini belirten Evgar, şimdilerde ise yaptığı işlerin karşılığını alabilmek için büyük bir mücadele verdiğini belirtiyor: "Bu yetenekle başka bir ülkede doğmuş olsaydım, bugün çok farklı yerlerde olabilirdim..."

3 FARKLI KARAKTERDE

* Öncelikle yeni oyununuz '39 Basamak'tan konuşalım. Nasıl bir oyun bu?
Londra'da kapalı gişe oynayan ve seyircileri gülmekten öldüren bir korku-komedi. Benim 3 farklı kişiliği canlandırdığım absürd bir oyun.

* 'Beyza'nın Kadınları' adlı filminizde de birçok farklı karakteri canlandırmıştınız...
Evet, bu oyun onun komedisi. Canlandırdığım karakterlerden biri avize gibi giyinen bir ajan. Diğeri Londra'nın bir köyünde yaşayan mazbut bir kız. Öteki ise baş karakterler ile aşk yaşayan seksi bir kadın. Bu yıl Kenter Tiyatrosu'nda ilk kez '3 Oyun 1 Bilet' adlı bir kampanya uygulanıyor. İzleyenler bir bilet alıp bizim oyunumuzun yanı sıra, 'Kuyruk' ve 'Açık Deniz' adlı oyunları da izleyebilecek.

* Aileniz tiyatrocu olmanızı istemediği için, ölüm orucuna girdiğiniz doğru mu?
Evet. Her anne-babanın doğal endişelerinden biriydi aslında. Türkiye gibi bir yerde bu işi yapmak zor olduğundan beni koruma altına almak istemişlerdi.

38 KİLOYA DÜŞMÜŞTÜM


* Neler yaşanmıştı?
Manisa'da Anadolu Lisesi'ni bitirmiş, Uludağ Üniversitesi'ni kazanmıştım. Onlar bu yolda ilerlememi istemişlerdi. 17 yaşındaydım. Anarşist ruhumun kabardığı bir dönemdi ve oyuncu olmayı kafaya koymuştum. "Madem demokratik bir aileyiz, ben de grev hakkımı kullanıyorum" dedim veyemek yememeye başladım. Başta fark etmediler ama sonra ben 38 kiloya düştüm. Midem kanamaya, saçlarım dökülmeye başladı. Bu halimi görünce oyuncu olmama izin verdiler. Hemen konservatuvar sınavına girmem gerekiyordu. 10 günde 45 kiloya çıktım. Saçlarım döküldüğü için sınava da postişle gitmiştim.

* Peki değer miymiş bunca mücadeleye?
Kesinlikle. Şu anda da böyle mücadeleler veriyorum. Türkiye'de oyunculuk yapıyorsanız o mücadele hiç bitmiyor. O dönem benim yaptığım biraz Jeanne D'Arc'lığa soyunmaktı. O yaşlarda daha cesur olunuyor.

* 'Banyo' ve 'Beyza'nın Kadınları' gibi filmleriniz ve 'Rock Müzikalleri'nde oynadığınız lezbiyen rolü, bu cesur tavrınızın hala sürdüğünü gösteriyor gibi...
Öyle bir iddiam yok. Sadece kalbimin seçimi bu yönde oldu hep. İnandığım işi yaptığımdan cesur algılanıyorum herhalde.

* 'Banyo' filmi vizyona girdiğinde, filmin gişe yapmama nedeni gişesi düşük bir oyuncu olmanıza bağlanmıştı. 'Beyza'nın Kadınları'ndan sonra ise Türkiye'nin yeni yıldızı olarak lanse edildiniz. Siz aynı sizsiniz. Böyle bir tezatlık normal mi sizce?
Normal. Bir oyuncunun tüm filmlerinin aynı oranda gişe yapmasını bekleyemezsiniz. Bir filmin gişe yapmasının tek sebebinin oyuncu olduğunu söylemek yanlış olur diye düşünüyorum.

ARTIK FANLARIM VAR!

* Bir röportajınızda "Demet Evgar film çekmiş, hadi gidelim diyen bir seyirci kitlem yok" demişsiniz. Hala aynı fikirde misiniz?
Evet bunu söylemiştim ama 'Beyza'nın Kadınları'ndan sonra bir fan kulübüm oluştu ve onlar bu açıklamama anarşist bir tavırla karşı geldiler. "Sizin böyle bir şey söylemeye hakkınız yok" dediler. O zamana kadar beni destekleyen böyle bir kitle olduğunun farkında değildim ama varmış.

* Hem ünlü hem de prestijlisiniz. Bu dengeyi tutturmak Türkiye'de çok kolay değil...
Evet, çok zor. Yaptığın işin karşılığını alman kolay olmuyor. Ben bu topraklarda doğdum ama dünya standartlarını da düşünüyorum. Belki bu yetenekle başka bir ülkede doğmuş olsaydım, çok daha başka şeyler yapacaktım.
Haberin fotoğrafları